

İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
1
darbe girişiminden sorumlu olan
Fethullahçı Terör Örgütü’nün etki-
sizleştirilmesi, darbe girişiminden
sorumlu olanların tutuklanıp yar-
gılanması ve orduda, bürokraside,
eğitimde, medyada, ekonomide var
olan FETÖ üyelerinin ve taraftar-
larının sistemin dışına çıkarılması
oldu. Bu süreç olağanüstü hal kap-
samında gerçekleştirilse de, temel
hak ve özgürlükler Türkiye gibi
bir Avrupa Konseyi üyesi ve AB
üye adayı ülke için önemliydi. Hele
hele darbe girişimi sonrasında,
idam cezasının geri getirilmesinin
gündeme gelmesi, Türkiye’nin AB
perspektifi açısından kesin bir kır-
mızı çizgiye işaret ediyordu.
Türkiye daha önce eşi görül-
memiş bu yoğun ve zor gündemle
başa çıkmaya çalışırken, AB lider-
leri ve yetkilileri genel olarak çe-
kimser ve temkinli bir yaklaşımı
tercih ettiler. Darbenin ertesi günü
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası
Yüksek Temsilcisi Federica Mog-
herini ve Avrupa Komisyonu’nun
Komşuluk Politikası ve Genişleme
Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi
Johannes Hahn, Asya Zirvesi için
bulundukları Moğolistan’dan dar-
beyi kınayan bir açıklama yaptılar.
Merkel gibi AB liderleri de hemen
darbe girişiminin akabinde açıkla-
malarda bulundu.
Ancak darbe sonrasında ola-
ğanüstü hal ilan edilmesi, binlerce
tutuklama ve işten el çektirmelerin
yaşanması AB’de soru işaretleri
uyandırdı ve bundan sonraki açık-
lamalarda genellikle insan hakları
ve hukuk vurgusu ile gelişmeler-
İKV’den
2
016’nın 15 Temmuz’u
bundan böyle hep hatır-
lanacak. 15 Temmuz bir
yandan, Türk halkının
sokağa inip, hayatını
tehlikeye atarak rejimi savunduğu
bir demokrasi destanı olarak anılsa
da bir yandan da Türkiye’nin hala
askeri darbeleri geride bırakama-
dığı ve rejimi zorla değiştirmek
isteyen bir gücün devletin en kri-
tik noktalarına sızarak, devleti ele
geçirme girişimde bulunabildiğini
göstermesi açısından trajik bir gün
olarak da tarihe yazılacak.
Türkiye için 15 Temmuz sonra-
sındaki en büyük öncelik, bir daha
darbe girişimlerinin yaşanma-
masını garanti altına almak ve bu
,
den