27
M
alumu ilan etmek kolay olmakla birlikte,
AB üyeliği konusunda Türk kamuoyunda-
ki isteksizlik nedenleri tekrar irdelenmeli
ve nihai hedefin AB üyeliğinden ziyade,
AB ülkelerindeki yaşam standartlarına erişilmesi olmalıdır.
Bugün, Norveç ve İsviçre’nin AB üyesi olmamasına rağ-
men AB ilkeleri ve teknik mevzuatını birebir uygulayarak,
imrenilecek konumlarına geldiklerini unutmamak gerekir.
Halen bazı AB ülkelerindeki ekonomik krizin ve buna
bağlı talep daralmasının orta vadede (10 yıl) aşılacağı unu-
tulmamalıdır. Er geç eski konumuna dönüşüm sağlayacak
bazı AB ülkeleri ile dış ticaretimizin de ivme kazanacağı bi-
linmelidir.
Daha ziyade ekonomik birlik olan AB’nin siyasi ve sos-
yal bir birlik haline gelemeyeceği gerçeğinden hareketle,
Türkiye’nin gittikçe önem ve itibar kazanması bağlamın-
da, AB’ye üye olsun veya olmasın güçleneceği hesaba ka-
tılmalıdır.
Başkanlık dönemi biten GKRY’den sonra, İrlanda baş-
kanlığında geçecek olan altı ayda, Türkiye-AB ilişkilerinin
durağan durumdan daha aktif duruma geçmesi hedeflen-
melidir.
Bu çerçevede, AB ile olan ilişkilerimizde 2013 yılına yö-
nelik beklentiler şu şekilde özetlenebilir;
AB ile olan ihracatımızın yüzde 60’lardan yüzde 35’lere
düştüğü günümüzde, tüm alternatif ülke arayışlarına rağ-
men halen en büyük dış ticaret ortağımız olan başta Alman-
ya olmak üzere diğer AB ülkeleri ile yine başta ticari olmak
üzere, kültürel, sportif, sanatsal ve sosyal ilişkilerimizi iyi
düzeyde tutmak zorundayız.
AB üyeliği ekonomik açıdan itici güç vasfını kaybetme-
ye yüz tutmuş olmasına rağmen, AB üyelik kriterleri bizim
her ortamda hedeflediğimiz hususlar olmak zorundadır.
Ekonomik açıdan eğitimi BRIC ülkelerine erişmek ol-
makla beraber, sosyokültürel bakımdan AB çıtası NAFTA,
BRIC, Asya-Pasifik ve MENA ülkelerinin kat be kat üstünde-
dir. Bu nedenle AB kriterleri, hedef olma bakımından öne-
mini yitirmiş değildir. Ülkemizin sosyal refah ve standartlar
açısından hedefi, her zaman AB ilkeleri olmak durumunda-
dır.
Yukarıda izah edilen nedenlerden 2013 yılında;
Durağanlığa geçmiş bulunan müzakereleri canlandır-
ma hedeflenmelidir,
Regülâsyon düzenlemeleri yapılmalı ve uygulamalarla
birlikte yürütülmelidir,
İş insanlarımızın AB ülkelerine yapacağı iş gezileri için
vize mevzuatı yumuşatılmalı ve süreleri uzatılmalıdır,
Yüzde 35’lere düşen ihracat düzeyinin daha da aşağıya
düşmemesi için gerekli çalışmalar sürdürülmelidir,
AB ülkeleriyle serbest ticaret anlaşması yapan ülkeler-
le, Türkiye de eş zamanlı anlaşma müzakereleri yürüt-
melidir,
Gümrük Birliği anlaşması gözden geçirilmeli ve gerekli
düzenlemeler yapılmalıdır,
AB ile sürdürülecek olan teknik müzakerelerden önce,
sektörel sivil toplum örgütlerinde konunun uzmanları
ile gerekli toplantılar yapılmalı ve görüşler alınmalıdır,
AB ülkelerinin çoğunda ekonomik kriz yüzünden uygu-
ladıkları tarife dışı engeller ve korumacılık tedbirleri ile
birebir mücadele edilmelidir.
1...,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26 28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,...80