D O S Y A
24
19
65
Türkiye’nin tarımsal yapısında, başta kırsal nüfus ve ta-
rımsal işletme yapısı olmak üzere, örgütlenme, destekleme
politikası, teknoloji kullanımı, verimlilik, kalite ve standart-
lar açısından Türkiye ve AB arasında önemli farklılıklar bu-
lunmaktadır. Bunlar, uyumda ve uyum sonrası rekabette so-
run yaratabilecektir. Türkiye, tam üye olunacakmış gibi tarı-
mını üyeliğe hazırlamalı ve bu yöndeki çalışmalarına hız ver-
melidir.
Başka bir ifadeyle Türkiye, bir taraftan Ortak Tarım
Politikası’na uyumu, diğer taraftan öncelikle tarımın yapı-
sından kaynaklanan kendine özgü sorunlarını çözmeyi he-
defleyen bir strateji izlemelidir. Çünkü AB’ye üyelik duru-
munda, ulusal öncelikler yerine Birlik politikalarına uyum
esas olacaktır.
“Tarım ve Kırsal Kalkınma” başlığında, AB mükteseba-
tındaki değişim sürecinin dikkate alınması uygun olacak ve
hareketli bir hedef niteliğindeki bu mevzuatın çalışma son-
rasında yaşayabileceği değişiklikler, çalışma sonuçlarını da
etkileyebilecektir.
Tarımda ulusal önceliğimiz; kırsal kalkınma politikala-
rı eşliğinde yapısal sorunların giderilerek verimlilik düzeyi-
nin artırılması, temel gıda maddeleri ve bazı stratejik ürün-
lerde kendine yeterlilik, kaliteli ve AB standartlarında üre-
tim olmalıdır.
AB tarafından aday ve potansiyel aday ülkelere des-
tek olmak amacıyla oluşturulan ve 2007–2013 yılları ara-
sında Türkiye’ye kullandırılacak Katılım Öncesi Mali Yardım
aracının (IPA) bileşenlerinden beşincisi, Kırsal Kalkınma’dır
(IPARD). IPARD’ın kullanılması için gerekli idari yapılanma-
nın tamamlanması aşamasında, Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı’nın yeniden yapılandırılması 2011 yılında tamam-
lanmıştır.