19
Komisyon, özellikle iki konuda (Schengen müktesebatı
ile uyum içerisinde sınır kontrollerinin yapılması ve hedef
odaklı bilgilendirme kampanyalarının yürütülmesi) Batı
Balkan ülkelerini uyarmıştır.
Avrupa Komisyonu, 24 Mayıs 2011 tarihinde ise
(yani son iki Batı Balkan ülkesine vize serbestliği verilme-
sinden sadece altı ay sonra, ilk takip raporundan bir haf-
ta önce), 539/2001 Sayılı Konsey Tüzüğü’ne yönelik bir de-
ğişiklik önergesi hazırlamıştır. Söz konusu öneri ile 1’inci
Madde’ye “
Madde 1a – Koruma Maddesi
” adı altında yeni
bir alt madde eklenmesi talep edilmiştir
10
. Böylelikle izle-
me mekanizması içerisine, birinci takip raporu sonrasın-
da kimi AB ülkelerinde artan endişeleri giderici bir unsur
eklenmiştir.
Komisyon’un bu önerisi, 13 Aralık 2011 tarihinde
AB Konseyi’nde ele alınmış ve Konsey, tüm Üye Devletle-
rin onayı ile genel bir yaklaşım olarak koruma maddesi-
nin, Tüzüğün 1’inci Maddesi’ne ilave edilmesine karar ver-
miştir
11
. “Koruma Maddesi” ile Konseyin, AB üye ülkeleri-
nin elini daha kuvvetlendirdiği açıktır. Söz konusu mad-
de kapsamında ayrıca, iltica başvurularında yaşanma-
sı muhtemel en ufak hareketlilik bile, Üye Devletlere, Av-
rupa Komisyonu’nu göreve çağırma ve duruma müdahale
etme hakkı tanımaktadır. Vize serbestliğinin hemen arka-
sından, Üye Devletlerde artan endişeyi gidermek amacıy-
la izleme mekanizmasına yerleştirilen madde, hiç şüphe-
siz AB Üye Devletlerini memnun ederken, Batı Balkan ül-
kelerini düşündürmüştür. Söz konusu madde ile vize ser-
bestliğini askıya alabilme olasılığı ile AB üye ülkelerinin eli
güçlenirken, Batı Balkan ülkeleri sürecin tamamlanması-
nın ardından bile vizelerin askıya alınması tehdidi ile kar-
şı karşıya kalmıştır.
SONUÇ YERİNE: SON SÖZ YİNE AB’NİN
Batı Balkan Ülkelerinde Vize Serbestliği Süreci
” yazı
dizimizin bu ikinci bölümünde, vize serbestliği sürecinin
ikinci dönemecini oluşturan vize diyaloğu ve yol haritala-
rı süreçlerini ele aldık.
Ayrıca, vizelerin serbestleşmesinin ardından Bal-
kan coğrafyası özelinde yaşanan gelişmelere baktık. Gö-
rüldüğü üzere, 2009 ve 2010 yıllarının Aralık ayında beş
Batı Balkan ülkesi vatandaşlarına vize duvarlarını kaldı-
ran AB, daha ilk grup ülke vatandaşlarının AB sınırlarına
vizesiz geçiş yapmasının ardından büyük bir endişe yaşa-
maya başlamıştır. 2011 yılı Mayıs ayındaki ilk takip rapo-
runda bu endişe açık bir şekilde ifade edilmiş ve Avrupa
Komisyonu’nun önerisiyle, Üye Devletlerin gerekli haller-
de vize muafiyetini askıya almasına imkân sağlayan “Ko-
ruma Maddesi”, 539/2001 Sayılı Konsey Tüzüğü’ne eklen-
miştir.
Aynı vize kolaylaştırma sürecinde olduğu gibi AB,
bir yanda bölge halkına vize serbestliği vererek bu ülkele-
rin vatandaşlarının serbest dolaşımına imkân sağlamak-
ta, diğer yanda koruma tedbirleri ile gücünü hissettirme-
ye çalışmaktadır.
Yazı dizimizin üçüncü ve son bölümünde, öncelikle
Kosova’nın durumunu ele alacağız. Bilindiği üzere, Balkan
coğrafyasında Schengen Alanı’na girişte vatandaşlarının
vize alma zorunluluğu olan tek ülke Kosova’dır. Kosova’nın
komşusu beş Batı Balkan ülkesi ile AB, 2009 ve 2010 yıl-
larında hızlı ve pürüzsüz işleyen bir süreç sonrasında vize
duvarlarını kaldırırken, Kosova bölgede yalnız başına bı-
rakılmış tek ülkedir. Bunun nedenleri ile birlikte yazı dizi-
miz, AB’nin diğer coğrafyalarda yürüttüğü vize serbestliği
süreçleri ile sona erecek.
10
539/2001 Sayılı Konsey
Tüzüğüne İlişkin Avrupa
Komisyonu Önerisi, 24 Mayıs 2011,
Brüksel,
/
lexUriServ.do?uri=
COM:2011:0290:
FIN:EN:PDF
11
AB Adalet ve İçişleri
Konseyi, 13 Aralık
2011 tarihli Basın Bülteni,
europa.eu/uedocs/
cms_data/docs
/pressdata/en/jha/126932.pdf
1...,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18 20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,...80