25
payı olduğunu düşünüyorum. Vize sürecinin bu derece zorla-
yıcı olması, Türk iş insanlarının cesaretini kırmakta ve başka
destinasyonlara yönelmesinde büyük bir etken olmaktadır.
Vize politikaları dışında, Türkiye’nin haksızlığa uğ-
radığı hissiyatına kapıldığı diğer bir alan da Serbest Ticaret
Anlaşmaları (STA) konusudur. Türkiye’ye bu alanda yeterin-
ce söz hakkı verilmemesi, ilişkilerimizdeki bir diğer olum-
suz faktördür. Örneğin AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladı-
ğı STA’lar, Gümrük Birliği sebebiyle Türkiye için bağlayıcı ol-
makla birlikte, müzakerelerde ve kararlarda masanın etra-
fında olmayışımız bizi rahatsız etmektedir. Bu durum; özel-
likle Çin, Hindistan ve Güney Kore karşısında rekabet gücü-
müzü olumsuz etkileyerek, iş insanlarımızı zora sokmakta-
dır.
İş dünyası olarak gönlümüz, bu sorunların ortadan
kalkması ve gittikçe popülaritesini kaybeden AB üyeliğinin
kamuoyu nezdinde tekrar itibar kazanmasıdır. Türkiye, bü-
yük bir geleceğe yürüme kararlılığında olan AB için, yeni güç
ve yeni dinamizm sağlayacak tek ülkedir.
Türkiye küresel mali krize rağmen dimdik ayakta dur-
mayı başarmış, yakalamış olduğu istikrarını korumuş, yatı-
rım için iyi bir destinasyon olduğunu kanıtlamıştır. Son yıl-
larda tüm dünyayı kıskandıran büyüme rakamları yakala-
yan Türkiye’nin, bu trendi devam ettirmesi durumunda AB
ile müzakerelerde eli güçlenecektir.
Kuşkusuz, önümüzdeki dönemde ikili ilişkilerde te-
mel amaç, müzakere sürecine ivme kazandırmak olmalıdır.
Kanaatimce bu süreçte öne çıkacak olan iki unsur da Pozitif
Gündem ve vize diyaloğudur. Pozitif Gündem’in geçtiğimiz
Mayıs ayında gerçekleştirilen toplantıyla resmen başlatılma-
sının, ilişkilere yeni bir soluk getireceği dair büyük umut ta-
şımaktayım.
Ankara Anlaşması’na ve Karma Protokol’e aykırı olan,
Türk iş insanının karşı karşıya olduğu vize sorunu ise hâlâ çö-
zülememiştir. Haziran ayında Avrupa Komisyonu’nun Türk
vatandaşlarına vize muafiyeti sağlanması doğrultusunda
müzakereleri başlatmak için yetkilendirilmesi ve Geri Ka-
bul Anlaşması’nın parafe edilmesi, vizesiz Avrupa yönünde-
ki müzakereler çerçevesinde ümit vadeden bir gelişme ol-
muştur.
Son olarak ifade etmeliyim ki, geçtiğimiz Temmuz
ayında GKRY AB Dönem Başkanlığı’nı devralmıştı. Bu du-
rum, müzakere sürecinde son zamanlarda kaybedilen hıza
ne yazık ki bir darbe daha vurmuştu. Ancak, bu dönem baş-
kanlığı son erdi. Önümüzdeki dönem başkanlıklarını İrlan-
da ve Litvanya üstleniyor. İTO olarak biz, bu iki ülkenin dö-
nem başkanlıklarını, üyelik sürecinin kaldığımız yerden hızlı
bir şekilde sürdürülmesi için önemli bir fırsat olarak görüyo-
ruz. İnanıyorum ki 2013, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir ba-
harın geldiği dönem olacaktır.
1...,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24 26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,...76