

İKTİSADİ KALKINMA VAKFI DERGİSİ
82
BRÜKSEL’DEN BAKINCA
deki etkilerin ayrı bir bölümde tartışıl-
ması önemlidir” denmek suretiyle bu
hususa dikkat çekilmiş. Burada, etkinin
hangi yollarla yaratılacağına ilişkin tek-
nik açıklamalara değinecek yerim yok.
Bu itibarla, ilişkinin miktarı üzerindeki
hesaplamaları aktarmakla yetineceğim.
Rapora göre, eğer yürürlüğe girdi-
ği anda TTIP’ye taraf olamaz ya da o
tarihe kadar ABD ile paralel bir ticaret
anlaşması imzalamazsa Türkiye, - yüz-
de 0,19’luk bir milli gelir kaybına uğra-
yacaktır. İhracatta ise son derece sınırlı
(+ yüzde 0,13) bir artış olacaktır.
Türk mallarının ABD pazarında AB
malları ile aynı muameleye sahip olabi-
leceği bir düzenlemenin yapıldığı varsa-
yımı altında yapılan hesaplamaya göre
ise Türkiye’nin milli geliri (+ yüzde 3,8),
ihracatı ise (+ yüzde 6,9) artmaktadır.
Burada bir parantez açayım: Ber-
telsmann Vakfı tarafından 2014 yılında
yapılan aynı konudaki bir başka araştır-
ma
2
da Türkiye için reel gelirde (- yüz-
de 2,5), istihdamda ise (- yüzde 0,4) ka-
yıp öngörmekteydi. Gerçi bu araştırma
TTIP’nin kapsamı hakkında farklı (daha
iddialı) varsayımlara dayanmaktaydı ve
metodu da farklıydı ama sonuç olarak
etkinin miktarı farklı hesaplansa dahi
yönü aynıdır. Eğer gereken, zamanında
yapıl(a)mazsa Türkiye zarara uğramak-
tadır. Komisyon çalışmasının dikka-
te değer bir diğer bölümü de ABD ile
olan ticaretimize ilişkindir. Buna göre,
TTIP’den sonra Türkiye’nin ABD’ye ih-
racatı yüzde 1,3 oranında artacaktır.
Buna mukabil ABD’den ihracatımızın
yüzde 23,7 artacağı hesaplanmakta-
dır. Bunun bariz sebebi, ABD’ye karşı
uygulanan gümrük vergisi oranlarının
inecek olmasıdır. Mevzuat uyumunun
yansımaları da Türkiye açısından pek
parlak bir görünüm arz etmemektedir.
Rapora göre, Türkiye’nin TTIP’nin
olumsuz etkilerden korunmasını sağla-
yacak bir yöntem henüz bulunmamıştır.
Bence, tek taraflı korumacı tedbirlere
başvurulması halinde ise uzun vade-
de daha da olumsuz bir sonuç ortaya
çıkması söz konusu. Bu şartlar altında
ulaşılabilir tek seçenek, Gümrük Birli-
ği’nin, TTIP kaynaklı sorunları dikkate
alan bir yaklaşımla modernizasyonu
olabilir. Tabii ki zamanlamayı da uyum-
laştırmak kaydıyla.
Türk mallarının ABD
pazarında AB malları ile
aynı muameleye sahip
olabileceği bir düzenleme
yapılabilirse; milli gelirin
yüzde 3,8, ihracatın ise
yüzde 6,9 oranında artacağı
öngörülüyor.