

İKTİSADİ KALKINMA VAKFI DERGİSİ
15
stratejik bir hedef olarak gördüğünü
belirtti. Türkiye’nin AB’ye katılım süre-
cini kapsamlı bir reformhareketi olarak
tanımlayan Büyükelçi Yalav, Türkiye’nin
AB üyeliğinin evrensel değerlerin güç-
lenmesi için de gerekli bir süreç olduğu-
nu vurguladı. Türkiye’nin son yıllarda
ekonomik ve sosyal politika alanında
önemli reformları gerçekleştirdiğini ve
iki taraflı ortak zeminlerin her daim var
olduğunu ancak katılım müzakereleri-
nin mevcut süreçte istenilen seviyeden
uzak olduğunu sözlerine ekledi. Türki-
ye’nin AB’ye üyelik sürecinin yenilenme
sürecine girmesi gerektiğini belirten
Yalav, TTYO sürecinin Türkiye’nin dış
ticaret politikasına olumsuz yansıma-
larına değindi.
AB Bakış Açısından Daha Fazla
Genişleme Korkuları
İKV Başkan Yardımcısı Prof. Dr.
Halðk Kabaalioğlu’nun moderatörlü-
ğünü yaptığı panelde, Letonya Üniver-
sitesi Öğretim Görevlisi ve Stockholm
School of Economics in Riga’dan Prof.
Dr. Daunis Auers, “AB Perspektifinden
Daha Fazla Genişleme Korkuları: 2004
Genişlemesi ile Türkiye’nin Durumunun
Karşılaştırılması” başlıklı sunumunda,
AB’nin 2004 yılındaki en kapsamlı ge-
nişlemesinin, AB vatandaşları ve diğer
aday ülkeler düzeyinde farklı algıları
oluşturan bir sürece işaret ettiğini be-
lirtti. 2004 yılı öncesinde AB genişleme-
sinin öncelik listenin alt sıralarında yer
aldığını belirten Prof. Dr. Auers, bugün
ise genişlemenin doğası gereği, halkın
dahil olduğu bir sürece tanıklık edil-
diğini ifade etti. Prof. Dr. Auers, 2004
genişlemesiyle birlikte AB genelinde göç
olgusunun da vatandaşlar ve karar alı-
cılar düzeyinde önemli bir konu haline
geldiğini vurguladı.
Yükselen Bir Ekonomi Olarak
Türkiye: İnovasyon ve Ar-Ge
Politikaları
Dokuz Eylül Üniversitesi AB Ça-
lışmaları Bölüm Başkanı ve Avrupa
Ekonomik Entegrasyonu Jean Monnet
Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Canan Balkır,
“Yükselen Bir Ekonomi Olarak Türkiye:
İnovasyon ve Ar-Ge Politikaları” baş-
lıklı sunumunda, Türkiye’nin mevcut
ekonomik göstergeleri ile yenilikçilik
ve Ar-Ge çalışmalarındaki genel gö-
rünümünü değerlendirdi. Türkiye’de
1980’lerde başlayan liberalleşme sü-
reci ile beraber ülkedeki ekonomik
büyümeyi hatırlatan Prof. Dr. Balkır,
dünyanın en büyük 17’nci ekonomi-
si konumundaki Türkiye’nin özellikle
yenilikçilik ve Ar-Ge yatırımlarında
uluslararası platformda geride kaldı-
ğının altını çizdi.
Türkiye-AB Gümrük Birliği:
Ekonomik İlişkiler Üzerindeki
Etkileri
TEPAV Ticaret Çalışmaları Merke-
zi’nden Dr. Sait Akman, “Türkiye-AB
Gümrük Birliği: Ekonomik İlişkiler Üze-
rindeki Etkileri” başlıklı sunumunda,
çok taraflı ticaret sistemlerinin Türkiye
üzerindeki etkilerini ele aldı. AB’nin
üçüncü ülkelerle yeni nesil STA’la-
ra yönelmesiyle bu ülkelerin sanayi
ürünlerinin AB üzerinden Türkiye’ye
gümrüksüz girmesi buna karşın Türk
ihraç ürünlerinin bu ülkelerin tarifele-
rine maruz kalmasının kabul edilemez
olduğunu belirten Akman, bu duru-
mun asimetrik bir yapı oluşturduğunu
kaydetti. Türkiye’nin AB ile müzakere
sürecinin Gümrük Birliği temeline da-
yandırılan tek aday ülke olduğunu be-
lirten Dr. Akman, buna karşın Gümrük
Birliği’nin Türkiye-AB ilişkilerindeki
etkisinin azaldığına değindi.
Zor Bölgedeki Türkiye: Türkiye
ve AB Arasında Dış Politika
İşbirliği
İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem
Nas “Zor Bölgedeki Türkiye: Türkiye
ve AB Arasında Dış Politika İşbirliği”
konulu sunumunda, Türkiye’nin ulus-
lararası ve bölgesel konumundan yola
çıkarak, son yıllarda önemli konularda
öne çıktığını belirtti. AB reformlarının
Türk Dış Politikası’na etkisi göze alındı-
ğında, özellikle Ulusal Güvenlik Konseyi
yetkilerinin azaltılması, sivil toplumun
güçlenmesi ve temel hak ve özgürlükler
alanındaki gelişmeleri öne çıkaran Nas,
2002 yılından bu yana toplam 65 adet
yurtdışı temsilciliğinin açıldığını hatır-
lattı. 2002 yılında 85 milyon dolar olan
resmi kalkınma yardımlarının ise 2013
yılında 3,3 milyar dolara çıktığını kay-
deden İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Nas,
2002 yılında 88 milyar dolar olan tica-
ret hacminin 2014 yılında 400 milyar
dolara yükseldiğini vurguladı. Dış poli-
tika alanında AB ve Türkiye’yi yakından
ilgilendiren başlıca konuların Avrupa
Komşuluk Politikası, göç, güvenlik ve
savunma temelinde Türkiye’nin AB sivil
ve askeri kriz yönetimi operasyonları-
na katılımı olarak ele alınabileceğini
kaydeden İKV Genel Sekreteri buna
karşın, Türkiye ile AB arasında ortak
ve stratejik işbirliğinden yoksun bir dış
politikanın varlığından söz etti.
Türkiye-AB Göç İşbirliği ve Vize
Serbestisi Diyaloğu
Son olarak, “Türkiye ve AB Arasında
Göç Konusunda İşbirliği ve Vize Serbes-
tisi Diyaloğu” başlıklı sunumunda, İKV
Genel Sekreter Yardımcısı ve Araştır-
ma Müdürü Melih Özsöz vize sorunun
hukuki, siyasi, ekonomik ve ticari bo-
yutlarından bahsetti. TOBB’un desteği
ile 2008-2010 yılları arasında İKV ve
ECAS işbirliğinde gerçekleştirilen Vize
Şikâyet Hattı Projesi’nin sonuçlarını
katılımcılarla paylaşan Özsöz, 16 Aralık
2013 tarihinde Türkiye-AB Geri Kabul
Anlaşması’nın imzalanmasıyla beraber
yeni bir sürecin başladığını kaydetti.
Bu süreçte Türkiye’nin atması gereken
adımlara değinen Özsöz, hâlihazırda 5
blokta yer alan 72 kriter değerlendiril-
diğinde, Türkiye’nin 22 kriteri karşıla-
mış veya karşılamaya yakın olduğunu,
40 kriteri kısmen karşıladığını ve 10
kriteri ise henüz karşılamadığını açık-
ladı
■