

İKTİSADİ KALKINMA VAKFI DERGİSİ
100
AVRUPAL I TÜRKLER
getirdiler. Bence müzakerelere devam
edilebilirdi; çünkü iki mühim merhale
atlatılmıştı. Biri AP’de adaylığın onay-
lanması, ikincisi Konsey’in de onayla-
dıktan sonra Komisyon’a müzakereleri
havale etmesi.
Benim görüşüm; Komisyon’da mü-
zakereler başladıktan sonra günün bi-
rinde bunun sonu geliyor; teknik sürece
giriliyor. Bunu bir onur meselesi haline
getirmemek lazım. Merkel bugün var-
dır, yarın yoktur. Burada asıl engel olan
Kıbrıs meselesi ile ilgili olarak Ek Pro-
tokol konusu; bu yerine getirilemeyince
onlar da bir bahane buldu. Burada belli
kriterler var, Kopenhag Kriterleri gibi.
Gazeteden okuyup değil; olayın içeri-
ğini bilerek konuşuyorum. Ek Protokol
ile bir taahhüde girdik 2005 yılında,
öbür taraf “KKTC’den doğrudan ticareti
sağlayacağız” şeklinde vaatlerde bulun-
muştu. Dolayısıyla her iki tarafın da bu
işte kabahati var. AP’de de uzun yıllar
çalıştım. İngiltere, İsveç, İspanya ve
İtalya gibi önemli ülkeler açıkça Türki-
ye’nin üyeliğine destek veriyordu. 402
lehte oy alındığı zaman AP’de Avrupa
halklarının temsilcileri olan bu kişiler,
“AB’nin genelinde
fakirleşen kimse yok.
Ekonomik açıdan sorunlar
yaşanabilir ama bugün
Almanya’ya bakın; 80
milyonluk nüfus, 1,5
milyarlık Çin’den daha
fazla ihracat yapıyor.”
Dolayısıyla bir yerde Merkel, bir yerde
Sarkozy’nin başında bulundukları Av-
rupa’nın en önemli iki ülkesi Almanya
ve Fransa’nın Türkiye konusunda takın-
dıkları bu tutum, Türkiye’nin gücüne
gitti. Olayı, bir onur meselesi haline