Page 49 - İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi - Mayıs - Haziran 2012

Basic HTML Version

47
TABLO 2: Çeşitli AB Ülkelerinde Bisiklet Kullanım Oranı (Yüzde)
Hollanda
26
Bazı şehirlerde yüzde 35-40, en düşük bisiklet kullanımı olan şehirlerde yüzde15-20
Danimarka
29
Büyük şehirler arasında farklar az
Almanya
10
Batı eyaletlerinde daha fazla, yüzde 20
Avusturya
9
Graz yüzde 14, Salzburg yüzde 19
İsviçre
9
Bazı şehirlerde daha yüksek: Bern yüzde 15, Basel yüzde 17, Wintherthur yüzde 20
Belçika
8
Flaman şehirlerinde daha fazla yüzde 15, Bruges yüzde 20
İsveç
7
Şehirlerde yüzde 10, Lund ve Malmö yüzde 20; Vasteras’ta yüzde 33
İtalya
5
Po Ovası ve Parma’da yüzde 15’in üzerinde, Ferrara yüzde 30, Floransa yüzde 20
Fransa
5
Strasburg yüzde 12, Avignon yüzde 10
İrlanda
3
Dublin yüzde 5
Çek Cumhuriyeti
3
Bazı şehirlerde yüzde 5-10, Prostejov yüzde 20
İngiltere
2
Bazı şehirlerde yüksek, York ve Hull yüzde 11, Oxford ve Cambridge yüzde 20
Kaynak:
Cycling in the Netherlands, 2009
düşük direksiyon ve 27x1,1/4 jantlara sahiptir. Ayrıca vi-
tes aralıkları yarış bisikletine göre daha geniştir.
* Pistte (veya velodromda) kullanılan yarış bisiklet-
leridir. 1 kilometre, 1 mil, 1 dakika ya da 1 saatlik yarışla-
ra yönelik son derece hafifletilmiş, aerodinamik yapı ka-
zandırılmış, vitessiz ve frensiz bu tip bisikletlerin amacı
da çok özeldir. Bu nedenle de üretimleri özenli ve çok ka-
liteli olmalıdır. Aynı ölçüde sürücülerinin de usta ve bi-
linçli olmaları gerekir.
Çok amaçlı bisikletler:
1970’li yıllarda ortaya çı-
kan ve öncelikle ABD’de olmak üzere tüm dünyaya yayı-
lan, her türlü zeminde, yolda ve her eğimde kullanılabi-
len bisikletlerdir. Bunlara dağ bisikleti de denilmektedir.
Kalın, iri dişli, kros tipi lastiklere sahiptirler. Lastik kalın-
lığının yarattığı yuvarlanma direnci, lastik sırtının bir şe-
rit halinde çıkıntılı yapılmasıyla en aza indirilir. Düz ve
geniş direksiyonu olup, çok güçlü frenlere sahiptir. Güç-
lü frenler, ıslak, karlı, çamurlu ve toprak zeminlerde çok
iyi tutmayı sağlarken, diğer yandan çarpma, düşme, en-
gelden atlama durumlarında jant ve bisikleti koruyan
süspansiyon işlevi görür. Geniş direksiyon rahatlık, den-
ge ve bozuk yollarda hâkimiyet sağlarken, güçlü frenler
yüksek eğim ve kötü zeminde etkin olur. Bu bisikletlerde
kadro (iskeleti oluşturan metal bölüm) çok sağlamdır ve
son yıllarda kadro yapımında yeni ve çok iyi teknolojiler
de geliştirilmektedir. Bu bisikletler, farklı kalitelerde üre-
tilir ve ağırlıkları 13-20 kilo arasında değişir.
Gösteri ve akrobasi bisikletleri:
Bunlar piyasa-
da BMX olarak bilinir. Küçük kadrolu, küçük jantlı, kalın
ve dişli lastikleri olan, vitessiz, sağlam yapılı bisikletler-
dir. Batıda 10-17 yaş grubu gençlerin katıldıkları akro-
batik gösteri ve yarışmalarda yaygın olarak kullanılır-
lar. Ülkemizdeyse bildiğimiz kadarıyla bu yönde orga-
nize bir etkinlik bulunmamakla birlikte söz konusu yaş-
ta çocuk ve gençler BMX tipi bisikletlere yoğun ilgi gös-
termektedir.
Bisiklet, altın yıllarını 1930 - 1950 yılları arasında
yaşadı. Avrupa’da ve Fransa’da yaz tatilleri başlar baş-
lamaz yüz binlerce insan sahil kasabalarında ve kırlarda
bisikletle dolaşırlardı. Bisikletli yılların bu yoğunluğunu
daha sonra otomobil dönemi izledi. Dünyanın her yerin-
de geniş otoyolların yapımıyla otomobilin kullanımı ön sı-
ralara geçerken bisiklet daha çok çocuklar için eğlence ya
da nostaljik bir gezi aracı olarak geri planda kaldı. Fakat
enerji kriziyle birlikte, bu taşıtın kullanışlı olmasının yanı
sıra ekonomik olmasının da önemi anlaşılmaya başlandı.
Bisiklet, 1970’li yıllarda yeniden atağa geçti: 1974 ener-
ji krizinden sonra bisikletin enerji kullanımı açısından bü-
yük tasarruf sağladığı anlaşıldı.
Dünya bisiklet tüketimi özellikle 1990 yılından itiba-
ren nüfusa oranla tekrar gerileme gösterdi. Otomobil fi-
yatlarının düşmesi ve büyük nüfuslu ülkelerde her yıl mil-
yonlarca kişinin orta sınıfa geçerek otomobil kullanmayı
tercih etmesi bunda önemli rol oynadı. Ancak küresel ısın-
ma, giderek artan obezite sorunu, yakıt fiyatlarının yük-
selmesi ve boğucu kent trafiği nedeniyle, bisikletin yeni-
den alternatif bir ulaşım aracı olarak öne çıkacağı tahmin
ediliyor. Zira şehirlerde kara ulaşımında ortalama hız sa-
atte 15 kilometreye düşmüş durumda ve bu, amatör bir
bisiklet sürücüsünün saatte yaptığı ortalama hızdan bile
daha düşük. Bu konuda belediyeler projeler üretiyor, bi-
siklet yolları ve parkları yapıyor, halkı teşvik edecek faali-
yetler ve planlar geliştiriyorlar.
Ayrıca bisiklet kullanımının artırılması, kişisel ve top-
lumsal düzeyde birçok fayda da sağlıyor ve ülkelerin, top-
lumların ulaştırma, enerji, çevre, kamu sağlığı, ekonomi,
şehircilik, bölgesel kalkınma ve büyüme, turizm ve kültür
alanlarında önemli hedefler gerçekleştirmelerine katkıda
bulunuyor. Bisiklet, diğer ulaşım araçlarına ulaşmak ama-
cıyla bir ara ulaşım aracı olarak da kullanılabiliyor. Bisik-
letin aynı zamanda, diğer ulaşım araçlarıyla gidilemeyen
ya da bu hizmetlerin olmadığı yerlerde de ulaşımı sağla-
ma avantajı vardır.
Her yıl, bisiklet yarışlarının her dalında ulusal ve dün-
ya şampiyonlukları yarışmaları düzenleniyor. Avrupa’da
bu şampiyonaların en önemlisi ve en zorlusu, 21 etap üze-