45
T
rafiğin sıkışık olduğu bir yolda, bir bisiklet sü-
rücüsü bütün diğer araçlardan sıyrılıp ilerle-
yebilir. Ayrıca bisiklet, kendinin 10 katı ağırlı-
ğındaki yükü taşıyabilme kapasitesine sahip-
tir. Bisikletle saatte 15-20kilometreye kadar hızlanmak is-
terseniz, yürürken harcadığınız enerji kadar enerji sarf et-
meniz yeterli olacaktır. Bisiklet neredeyse her yaştan in-
sanın kullanabileceği çok zekice tasarlanmış eğlenceli bir
araçtır. Bisiklet sayesinde gideceğiniz yere yürümek veya
koşmaya göre daha az enerji harcayarak çok daha hızlı
ulaşabilirsiniz. Bisiklet, aynı anda hem bir ulaşım hem de
bir spor aracıdır. Açık havada bisiklet gezintisi özgürlük ve
iç huzurun devinimidir aslında.
Bisiklet, bütün kullanım türleri düşünüldüğünde
farklı amaçlarla insanoğluna hizmet ediyor: Şehir içinde
ulaşım, bozuk yollar ve arazide kullanım, şehirler arasında
ve uzun yolda, gezilerde, kısa ve uzun mesafeli yarışlarda,
gösteri ve akrobaside, kondisyon ve egzersiz çalışmaların-
da... Üstelik bisiklet, genellikle bu amaçların bir veya bir-
kaçına da bir ölçüde hizmet edebilir…
BİSİKLETİN TARİHİ VE EVRİMİ
Tekerleğin icadı çağlar öncesinde gerçekleşse de bi-
sikletin keşfi çok yenidir. Günümüzde bisiklet ve diğer ta-
şıt araçlarını görüp kullanırken, “İki tekerleğin bir araya
getirilmesi bu kadar zor muydu” diye insan düşünmekten
kendini alamıyor. Ancak ufak bir gayretle bu kadar çabuk
ve kolay yol almanın sırrına o yıllarda kimse akıl erdireme-
mişti herhalde. Bisiklet ve geçirdiği aşamaları incelediği-
mizde, bunları birer inovasyon olarak görebiliriz.
Bisiklete benzer makineler ilk olarak 18’inci yüzyı-
lın sonlarına doğru ortaya çıktı. İlk olarak 1791 yılında
Fransa’da Sivrac Kontu pedalı olmayan iki tekerlekli bir
oyuncak yaptı. “Celerifere” adı verilen bu alet üzerine otu-
ran kişi, aracı yürütebilmek için ayaklarıyla yeri tep-
mek zorundaydı. Daha sonraları bu iki tekerlek-
li taşıtın üzerine Badoisli Baron Drais bir gidon
ve bir sele yerleştirdi ve buna “Draisienne”
adını verdi. Draisienneler yavaş yavaş baş-
ka ülkelere de yayıldı ve moda oldu. İlk pe-
dallı bisikleti ise 1839’da İskoçyalı Kirk-
patrick Mac Millan imal etti. 1861’de Pi-
erre ve Ernest Michaux adında baba-oğul
iki Fransız, pedalı etkin olarak kullana-
rak Draisienne’in ön tekerleğinin göbe-
ğine pedal taktı ve böylece gerçek bisik-
let doğarken, makinenin kullanımında in-
san enerjisinden düzgün biçimde yararlan-
mak mümkün hale geldi. Michauxlar bu ara-
ca “Velo”adını verdiler. Bundan sonra bisiklet bü-
tün Avrupa’ya yayılmaya başladı. 1864’te Michauxlar
Fransa’da bir Velo fabrikası kurdular. O yıl 142, ertesi yıl da
400 Velo imal edildi. İngiltere’de “Velocipede” adıyla tanı-
nan bisiklet yapımı işini ilk olarak Coventry Dikiş Makine-
leri Şirketi ele aldı. Velocepede demir telli tahta tekerlek-
lerden meydana geliyordu. “Velocipede”in hızının ön te-
kerleğin büyüklüğüne bağlı olduğu sanıldı ve tekerlek ne
kadar büyürse taşıtın da o kadar hızlı gideceğine inanıl-
dığından, ön tekerleğin çapı gittikçe artırılırken arka te-
kerleğin de küçültülmesi sonucuVelocipede, binilmesi güç
ve orantısız bir biçim aldı. Tekerlekler üzerine dişlilerin ta-
kılarak zincir aracılığıyla birbirine bağlanması sayesinde,
öndeki büyük dişliyi pedalla bir defa döndürmek arkadaki
küçük dişlinin birkaç defa dönüşünü sağlıyordu. 1800’le-
rin sonunda fabrikaların artması ve seri üretimin hızlan-
masıyla maliyetlerde yaşanan düşüş, bisikletin geniş kit-
lelere ulaşmasını sağladı. Özellikle Fransa, Belçika, İngil-
tere, İtalya ve İspanya’daki bisiklet fabrikaları bisikletin bu
ülkelerde yaygınlaşmasına ve bisiklet sporunun gelişme-
sine önayak oldu. Birkaç değişiklik daha geçirerek bugün-
kü görünüş ve yapısını 1900’lerde kazanan velospit, son-
raki yıllarda bisiklet
1
olarak anılmaya başlandı.
Bisikletin çıkış yeri Avrupa olsa da bugün bisiklet en
çok kalabalık Uzak Doğu ülkelerinde kullanılıyor ve üreti-
liyor. Halen Çin ve Tayvan, dünya bisiklet üretiminin üçte
ikisini gerçekleştirirken, fakat tasarım ve ARGE’de Avru-
pa ve Japonya’nın öne çıktığı görülüyor. Bugün çoğunluk-
la tercih edilen dağ bisikletleri ise Amerika kökenlidir ve
dünya üzerinde her gün kat edilen mesafenin yüzde 7’sin-
de bisikletin tercih edildiği bildirilmektedir.
BİSİKLET TÜRLERİ
Belirli koşullarda, hep aynı amaç için kullanmak üzere
yapılan bisikletler farklı koşullarda yetersiz, hatta bazı du-
Hollanda Başbakanı Mark Rutte
1
Latincede çift anlamına
gelen “bi” ve Yunanca daire,
tekerlek anlamına gelen “kukos”
kelimelerinden oluşmaktadır.