G Ü N C E L
38
19
65
kel ve Sarkozy ikilisinin oluşturduğu yeni Fransa-Almanya it-
tifakı ve sinerji çok daha farklıydı. Yine de François Hollande
ilk resmi ziyaretini, Elysée Sarayı’na çıktığı günün ertesinde,
15 Mayıs 2012 tarihinde Almanya’ya yaptı ve Angela Mer-
kel ile görüştü.
Aslında görüşme sırasında Almanya Başbakanı Merkel
çok rahat değildi. Çünkü görüşmeden sadece iki gün önce,
13 Mayıs 2012 tarihinde, Almanya’nın en kalabalık nüfusu-
na sahip ve göçmenlerin en yoğun yaşadığı eyalet Kuzey Ren
Vestfalya’da yapılan seçimlerde büyük oy kaybetmişti. Kuzey
Ren Vestfalya seçimlerinde, Sosyal Demokrat Parti oyların
yüzde 39’unu aldı. Başbakan Angela Merkel’in partisi Hrısti-
yan Demokrat Birlik Parti yüzde 26, Yeşiller Partisi yüzde 12,
Hür Demokrat Parti ise yüzde 8,5 civarında oy aldı. Korsanlar
Partisi yüzde 7,5 civarında oy alarak daha önceki seçimlerde-
ki başarısını sürdürürken, Sol Parti yüzde 2,5’lik oy oranıyla
yüzde 5 barajını aşamadı. Merkel seçimleri ”ağır ve acı veren
bir yenilgi”olarak değerlendirirken, “zaferlerin ortak kutlan-
ması gibi, yenilgiler de ortak mağlubiyetlerdir”dedi.
Tüm dünya gibi Türkiye’de Fransa’daki seçimleri
yakından takip etti. Ne de olsa Nicolas Sarkozy, 5 yıllık
Cumhurbaşkanlığı süresince Türkiye’nin AB üyeliğine olan
karşı tutumunu sergilemekten hiç çekinmemişti. Hatta
belki de, Sarkozy’nin 5 yıllık Cumhurbaşkanlığı süresinde
koruyabildiği en istikrarlı duruşu Türkiye karşıtlığı olmuştu.
AB içindeki Türkiye karşıtlarının liderliğini de üstlenen
Sarkozy’ye göre Türkiye saygı duyulması gereken büyük bir
ülkeydi ama coğrafik ve kültürel olarak Avrupa’nın parçası
değildi. Şu aşamada ise, François Hollande’ın Türkiye’nin
AB üyeliğinin güçlü bir destekçisi olduğunu söylemek aşırı
iyimserlik olur. Ancak, Hollande döneminde Türkiye’nin AB
katılım sürecinin daha gerçekçi bir zeminde tartışılmasını
beklemek doğru olacaktır.
İTALYA: BERLUSCONİ SONRASI, MARİO
MONTİ’NİN İLK SINAVI
6 Mayıs 2012 Pazar günü seçimlerin yapıldığı bir diğer
Avrupa coğrafyası, son birkaç yıldır komşu ülke Yunanistan
ile aynı kaderi paylaşan İtalya’ydı. Aralarında Cenova, Paler-
mo, Lecce, Parma ve Verona gibi 26 büyükşehir olmak üze-
re 900’ü aşkın belediyede yöneticilerin seçildiği İtalya kısmi
yerel seçimlerinde İtalyan halkı, Yunan ve Fransız seçmenle-
rin izini takip ederek, sol partilere kaydı; büyük partilere faz-
la rağbet etmedi.
İtalya’daki kısmi yerel seçimler, Kasım 2011’de göreve
getirilen teknokrat Başbakan Mario Monti yönetiminin de ilk
sınavıydı. Çünkü seçimlerden önce eski Başbakan Silvio Ber-
lusconi yönetimindeki merkez sağ, kısmi yerel seçimlere gi-
ren 26 büyükşehrin 17’sini elinde tutuyordu. 6 Mayıs 2012
sabahı sandık başına giden İtalyan halkı, hükümetin kemer
Mario Monti ve Silvio Berlusconi