Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  4 / 96 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 4 / 96 Next Page
Page Background

Ülkemizde ve Avrupa’da kışın kendini iyice

hissettirmeye başladığı, ilk kar haberlerini aldığımız

Kasım ayı, siyasi ve ekonomik gündemin de yoğun geçtiği, üstelik geçen ay

manşetlerden devraldığımız bazı gelişmelere yenilerinin eklendiği bir ay oldu.

Türkiye’deki gelişmelere baktığımızda, 6 Kasım 2014 tarihinde Başbakan

Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan ve ekonominin orta vadeli yol

haritası olma niteliğini taşıyan Yapısal Dönüşüm Paketi’nin yoğun gündem

içerisinde öne çıktığını görüyoruz. Bu dönüşüm programı ile birlikte, 2018 sonuna

kadar GSYİH’nin 1,3 trilyon dolara yükseltilmesi, cari açığın yüzde 5,2’ye, işsizlik

oranının ise yüzde 7’ye indirilmesi hedefleniyor. Paket, siyasal istikrar, nitelikli

insan kaynağı, üretim teknolojilerinde değişim ve Ar-Ge’ye ağırlık veren reformlar,

finans sektörü ile reel sektörün birbirini desteklemesi, dünya ekonomisi ile

entegrasyon başlıkları altında düzenlenmiş. Başbakan Prof. Dr. Davutoğlu, Kalkınma

Bakanlığı’nın koordinasyonunda hazırlanan bu program çerçevesinde, beş

temel alandaki hedefleri gerçekleştirmek için yirmi beş alanda 1.350 eylem planı

öngörüldüğünü ifade etti. İthalata bağımlılığın azaltılması, öncelikli sektörlerde

kuluçka merkezlerinin yaratılması, enerji verimliliği yatırımlarının finansmanı

için yeni modellerin geliştirilmesi, sağlık turizminin ve yerli şirketlerin kamu

ihalelerinden daha fazla pay almalarının teşvik edilmesi gibi maddelerin öne çıktığı

Paketin ülkemizin en gelişmiş ülkeler sıralamasında istediği yeri alabilmesine katkı

sağlayacağını umuyoruz.

Geçtiğimiz ay Ermenek’teki maden kazasıyla yeniden Türkiye gündemine

oturan iş güvenliği konusunda, Hükümet tarafından somut bir adım atıldı ve

Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu tarafından 12 Kasım 2014 tarihinde, yeni

İş Güvenliği Paketi açıklandı. TBMM’ye sunulan iş güvenliği düzenlemeleri,

yaptırımlarda ödül-ceza dengesinin sağlanmasını amaçlıyor. Paketteki

düzenlemelerle iş kazası yaşanmayan işyerlerinin ödüllendirilmesi, iş kazası olan

işyerlerinin ise ek mali yükümlülükler ile cezalandırılarak caydırıcılığın artırılması

hedefleniyor. Ermenek’te kayıp işçilere ulaşılmaya başlandığı ve ne yazık ki acılı

cenaze görüntülerini izlediğimiz bugünlerde, alınan yasal önlemlerin bizi daha

güvenli koşullarda iş yapma ortamına kavuşturmasını temenni ediyoruz.

Kasım ayı başında İstanbul üzerinden yasadışı yollarla Avrupa’ya geçmeye

çalışan 40’a yakın göçmeni taşıyan teknenin, Rumelifeneri yakınlarında batması ve

kaza sonucu yirmi dört kişinin hayatını kaybetmesi, ülkemiz gündemindeki elim

olaylardan birisi olurken, göç konusunda Türkiye’nin transit ülke konumunu bir kez

daha gözler önüne serdi. AB ile 2013 yılı sonunda Geri Kabul Anlaşması imzalayan

Türkiye’de yaşanan ve 24 kişinin hayatını kaybettiği bu olay, AB kurumlarında da

geniş ölçüde yankı buldu. Avrupa Komisyonu’nun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan

Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos, bu kazayla birlikte yasadışı göç kapsamında

etkin çözüm üretilmesi konusunda acil adımların gerekliliğin tekrar gün yüzüne

çıktığını belirterek, bu konunun yeni görevindeki birinci önceliği olduğunun altını

çizdi. Bu noktada İKV olarak, Geri Kabul Anlaşması’nın imzalanmasıyla başlayan

sürecin sadece vize kolaylığı ve sınır güvenliği açısından değil, aynı zamanda

insan hayatı için de önemini ortaya koyduğunu düşünüyoruz. Yalnızca Türkiye’nin

değil, Avrupa’nın da karşı karşıya olduğu bu soruna ortak çözümlerin bulunması

konusunda, tarafları daha sıkı bir işbirliği içerisinde çalışmaya davet ediyoruz.

Ülkemiz gündeminde ses getiren bir diğer konu ‘Alevi açılımı’ olarak da

adlandırılan ve önümüzdeki günlerde detaylarının paylaşılması beklenen, Alevi