17
Romney’nin seçim başarısızlığı, Cumhuriyetçilere
yönelik daha eleştirel bir yaklaşımı da beraberinde
getirdi: Fazla beyaz, fazla yaşlı, fazla erkek
egemen ve fazla geleneksel olmakla itham edilen
Cumhuriyetçilerin, artık kendilerini değişen
Amerikan toplumunun ihtiyaçlarına göre yeniden
yapılandırması gerektiğine dikkat çekiliyor.
leneksel olmakla itham edilen Cumhuriyetçilerin, artık ken-
dilerini değişen Amerikan toplumunun ihtiyaçlarına göre
yeniden yapılandırması gerektiğine dikkat çekildi.
OBAMA SADECE ABD’NİN DEĞİL,
DÜNYANIN DA TERCİHİ
Barack Obama’nın ABD başkanlık koltuğuna bir kez
daha oturacak olması, sadece ona oy veren Amerikalıların
değil, dünyanın önemli bir kesiminin de rahatladığı anla-
mına geliyor. Seçim öncesi çeşitli ülkelerde yapılan anketler-
de Obama’nın açık ara önde gitmesi de bu desteğin önem-
li bir kanıtı. Obama’ya duyulan bu umut ve güven, sadece
içeride değil dışarıda da, başlattığı işleri ve kurduğu ilişki-
leri devam ettirme şansını tanıyor. Örneğin AB, Obama ile
büyük oranda görüş birliği içinde. Bu durum Atlantik’in iki
yakası arasındaki derin siyasi bağların ve iş birliği ortamı-
nın artarak devam edeceğinin önemli bir işareti. Özellikle
Avrupa’yı sarsan mali krizin son bulması için böyle bir iş bir-
liğine çok ihtiyaç var. Eğer iyileşmekte olan Amerikan ekono-
misi yeniden büyüme rayına oturtulabilirse, bu durum Av-
rupa ekonomisini de rahatlatacaktır. Ancak seçim süreci bo-
yunca hem Obama’nın hem de Romney’nin AB’yi neredey-
se tamamen gündem dışında tuttuğu hatırlanırsa, Ameri-
kan siyasetçilerinin AB’nin ekonomik sorunlarını kendi ken-
disine aşması yönünde bir eğilim sergilediğini de söyleyebi-
liriz. Washington’un ilgi alanını ağırlıklı olarak Pasifik bölge-
sine kaydırması da, Avrupa’nın okyanus ötesinde eskisi ka-
dar ilgi görmediğinin bir kanıtı sayılabilir. Nitekim ekonomik
olarak tıkanmış bir Avrupa’dan ziyade, zengin kaynaklarıyla
öne çıkan Asya-Pasifik bölgesinin, girişimci Amerikan halkı
için daha gelecek vaat edici olduğu söylenebilir.
Orta Doğu ve İslam dünyası da Obama’dan ümidini
kesmiş değil. Hayal kırıklıkları fazla, beklentiler karşılanmış
değil ama Barack Obama yine de Orta Doğu ve İslam dün-
yasında hatırı sayılır bir destek görüyor. Obama’nın bir dört
yıl daha görevde kalacak olmasına en çok sevinen ülkelerin
başında Türkiye de geliyor: Diplomatik teamüller gereği, se-
çimden önce açıkça ifade edilmese de, Türkiye’deki siyaset-
çilerin büyük bir kısmı gönüllerinin Obama’dan yana oldu-
ğunu ima etti. Obama’nın politikaları, hedefleri, tarzı Türki-
ye için ne kadar tanıdık ise Romney o kadar belirsizdi. Zaten
Suriye ile içinde bulunulan kriz nedeniyle, gözler uzun za-
mandır ABD’deki seçim sonucuna odaklanmıştı. Türk hükü-
meti, uluslararası camiada Suriye’ye karşı yalnız bırakılması-
nın en önemli sebebinin ABD’deki başkanlık seçimi olduğu-
na inanıyor. Obama’nın seçim öncesi herhangi bir risk alma-
mak adına müdahaleden uzak durduğunu düşünenTürk yet-
kililer, Demokratların seçim zaferi ile Suriyeli muhalif güçlere
verilen desteğin artacağını öngörüyor.
Kasım ayı ortalarında Katar’ın başkenti Doha’da ya-
pılan toplantıda, Suriyeli muhaliflerin daha geniş bir kesi-
mi temsil eder duruma geldiğini öne süren uzmanlar, bu-
nun ikinci kez göreve gelmek istemeyen ABD Dışişleri Baka-
nı Hillary Clinton’un önerileri sayesinde gerçekleştiğini iddia
ediyordu. Buna göre, artık ABD’nin sorunun çözümüne daha
aktif bir katkı yapması beklenebilir. Oysa Obama yönetimi-
nin ikinci döneminde de Suriye’ye doğrudan bir müdahale-
de bulunması oldukça düşük bir ihtimal. Sayıları yüz bine da-
yanan Suriyeli mülteciler ve sınırın hemen yanı başında de-
vam eden çatışmalar karşısında Türkiye’nin tek başına daha
ne kadar dayanabileceği ise meçhul. Hükümetin, Obama’nın
2008’de göreve başlamasıyla,Türkiye-ABD ilişkilerinin bugü-
ne kadar hiç olmadığı kadar iyi bir noktaya yükseldiği iddi-
ası hatırda tutulursa, iki ülke arasındaki “model ortaklığın”
bundan sonra izleyeceği seyrin, Suriye krizinin çözümü ile de
yakından ilgili olduğu söylenebilir. Suriye’deki olaylar, hâlâ
ABD’nin hayati çıkarlarını tehlikeye atan bir durum arz et-
miyor. Bu nedenle de ABD’nin şu anki refleksleri, Suriye’de
beklenen iktidar değişiminin zamana yayılarak gerçekleşti-
rilmesi yönünde.
1...,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16 18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,...68