Previous Page  5 / 88 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 5 / 88 Next Page
Page Background

İKTİSADİ KALKINMA VAKFI

3

bu ilişkilerde Türkiye’nin faydası doğ-

rultusunda ilerleme sağlamak ve tam

üyelik yönünde mesafe kat etmek AB

kriterlerine uyum ve reformlara bağlı.

Öte yandan, AB’nin Türkiye’yi içine alma

yönünde iradesi olmazsa o zaman da bu

nihai hedefin gerçekleşmesi mümkün

olmaz. Yani ilişkilerin temelinde, sadece

uyum sağlamanın ötesinde bir diplomasi

ve ikna sürecinin olduğunu da görmek

gerekiyor.

Eylül ayında gerçekleşecek olan Al-

manya seçimleri yalnız bu ülkeyle değil,

AB ile ilişkilerimiz açısından da önem

taşıyor. Yapılan son kamuoyu yoklama-

larına göre Başbakan Angela Merkel’in

Partisi CDU kamuoyu yoklamalarında

yüzde 40’la önde gidiyor. Buna göre Mer-

kel’in bu seçimlerden de zaferle çıkması

olasılığı yüksek. Almanya’daki seçimler

sonrasında Türkiye ile ilişkilerin daha

ılımlı bir yöne doğru seyretmesi bekle-

nebilir. Dergimizin bu sayısında İKV faali-

yetleri ve gündemdeki son gelişmele-

rin yanında, düzenli bölümlerimizde

okuyucularımızın ilgisini çekeceğini

umduğumuz konulara yer verdik. Tür-

kiye-AB ilişkilerindeki hareketlenme-

den, Trump’ın Paris Anlaşması’ndan çe-

kilmesi sonrasında AB’nin konumuna,

Fransa ve Birleşik Krallık seçimlerinden

AB’nin gelecekte bütçesinin nasıl bir

dönüşüm geçireceğine kadar farklı ko-

nularda yazılar bulabilirsiniz. Özellikle

bu sayının Görüş bölümünde Türkiye

ile AB yetkililerinin karşılıklı temasla-

rını ve diyalog çabalarını derinlemesine

mercek altına almaya çalıştık. Dışişleri

Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı ve

Başmüzakereci Ömer Çelik ile Komis-

yon Üyelerini bir araya getiren temaslar,

Gündem bölümüne yansıyan pozitif bir

fırsat penceresi oldu. Nitekim bu sayı-

nın Gündem bölümünde yer alan diya-

log çabalarının tamamı benzer nitelikte

olumlu gelecek senaryolarının önünü

açmıyor. Crans-Montana’da sonuçsuz ka-

lan Kıbrıs Konferansı, karşılıklı etkileşim

ve müzakere ortamına rağmen Bakan

Çavuşoğlu ve Bakan Çelik’in katıldığı

Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısı

kadar ümit verici değildi. İKV olarak son

dönemde hem dergimiz hem de diğer

yayın çalışmalarımızla çok taraflı diya-

loğun ve ilkeli, pragmatik işbirliğinin

önemine vurgu yapmaya çalışıyoruz.

NitekimAP’nin son Türkiye Raporu’nun,

ilişkileri yeniden canlandırma çabala-

rına katkı sunduğunu söylemek pek

mümkün değil. Dolayısıyla önümüzdeki

dönemde Türkiye-AB ilişkilerinde yapıcı

bir dilin hakim olmasını ve böylelikle

ilişkilerde daha fazla sayıda olumlu geliş-

meyi gelecek sayılarda Görüş bölümüne

taşıyabilmeyi umuyoruz.

Keyifli okumalar dileğiyle.