51
İSVEÇ’E GENEL BAKIŞ
Birçok alanda dünya sıralamalarında ilk 10’da yer alan
İsveç veya resmî olarak İsveç Krallığı, Kuzey Avrupa’daki İs-
kandinav Yarımadası’nı oluşturan ülkelerden biri. Batı ve
kuzeyden Norveç, doğudan ise Finlandiya ile sınır komşu-
su olan İsveç, güneyinde yer alan Öresund Köprüsü ile de
Danimarka’ya bağlı. Yaklaşık 450 bin km² olan yüzölçümüy-
le AB ülkeleri arasında en büyük üçüncü ülke olan İsveç’te,
2012 sayımına göre yaklaşık 9,5 milyon kişi yaşıyor. Başken-
ti, aynı zamanda ülkedeki en büyük kent olan Stockholm
olan ülkede, nüfus yoğunluğu güneye doğru gidildikçe iv-
meli şekilde artış gösteriyor.
İsveç, meclis sistemine sahip, meşruti monarşi ile yö-
netilen bir ülke. Ortaçağ’dan itibaren bağımsız ve tek bir ülke
olan İsveç’te, modern merkezi yönetim ilk defa 16. yüzyılda
GustavVasa’nın Kral oluşuyla başladı. 17. yüzyılda ülke, İsveç
İmparatorluğu’nu kurmak adına genişletildi. Ancak İskandi-
navya dışında fethedilen yerlerin büyük bir kısmı 18. ve 19
yüzyıllarda kaybedildi. İsveç’in bugün Finlandiya’da kalan
doğu yarısı, 1809’da Rusya tarafından ele geçirildi. İsveç’in
yer aldığı son savaş ise 1814 yılında gerçekleşti: Bu savaş,
İsveç’in, komşusu Norveç’i tek bir ülke altında birleştirme-
ye zorlamasıyla baş gösterdi. Kurulan birlik 1905 yılına ka-
dar sürdü. 1814’ten beri İsveç, barış politikası izliyor ve sava-
şa dayanmayan dış ilişkiler siyaseti gözeterek, çıkan çoğu sa-
vaşta tarafsız kalıyor.
Herhangi bir siyasi gücü ve katılımı olmamakla bir-
likte, 1973 yılından bu yana Kral 16. Carl Gustaf tarafından
temsil edilen ülkede, Kral’ın tahtını yakın zamanda kızı Pren-
ses Victoria’ya bırakması bekleniyor. 1980 yılında kabul edi-
len Vekalet Yasası ile İsveç’te kraliyet sistemi cinsiyet-eşit
hale gelirken, böylelikle taht, kadın veya erkek ilk doğan kra-
liyet ailesi üyesinin hakkı haline geldi. İsveç parlamenter de-
mokrasisinin kaynağını ise halk oluşturmaktadır. Genel se-
çimlerin 4 yılda bir yapıldığı ülkede, 7 milyona yakın seçmen
oy kullanıyor ve
Riksdag
adı verilen Ulusal Meclis’teki 349
milletvekilini belirliyor. Yüzde 4 seçim barajının uygulandı-
ğı ülkede son genel seçimler Eylül 2010 tarihinde yapıldı ve
Fredrik Reeinfeldt, yüzde 30,6 oyla ülkenin ilk muhafazakâr
Başbakanı seçildi. Seçimlere katılımın diğer Avrupa ülkeleri-
ne göre daha yüksek olduğu İsveç’te, Eylül 2010 seçimleri-
ne katılım, tarihin en düşük seviyesinde (yüzde 80) gerçek-
leşirken, son seçimlerle birlikte 8 siyasi parti
Riksdag’
da tem-
sil hakkı kazandı.
Sosyal Demokratların siyaset üzerinde tarihsel ağırlı-
ğının olduğu ülkede siyaset, son 30 yılda Sosyal Demokrat-
lar ve “Sosyalist Olmayan Siyasi Blok” arasında sürekli el de-
ğiştiriyor. Eylül 2010 tarihinde Fredrik Reeinfeldt, ülkenin
ilk muhafazakâr Başbakanı olmasına rağmen, temsil etti-
ği merkez-sağ koalisyon çoğunluğu kazanamadı. İsveç, son
yıllarda Avrupa’da tırmanışa geçen sağ eğilimli siyasetin son
takipçilerinden biriyken, idari açıdan yerel ve bölgesel, bele-
diyeler ve bölge konseyleri olmak üzere üç sütunlu bir yapı
ile yönetiliyor. Bu yapı içerisinde her bir seviyenin, belirli gö-
rev ve sorumlulukları var: Örneğin belediyeler, şehir planla-
ma ve okullardan, bölge konseyleri ise sağlık hizmetleri ve
altyapıdan sorumlular.
İsveç Başbakanı Olof Palme’nin öldürülmesi, hiç şüp-
hesiz İsveç siyasetinin önemli dönüm noktalarından birini
oluşturur. 1963 yılında Devlet Bakanı, 1965 yılında Ulaştır-
ma ve İletişimBakanı, 1967 yılında Eğitim ve Kültür İşleri Ba-
kanı ve 1969 tarihinde Tage Erlander’den sonra İsveç Sosyal
Demokrat Parti Başkanlığı’na getirilmesi üzerine İsveç Baş-
bakanı olan Olof Palme, 28 Şubat 1986 tarihinde, eşi ve oğlu
ile her zaman olduğu gibi korumasız olarak sinemadan evine
dönerken, faili meçhul bir cinayet ile öldürülmüştü. Özellikle
Üçüncü Dünya içerisinde aktif bir rol oynayan ve bu ülkeler-
de ulusal hareketlerle Batı’daki Sosyal Demokratlar arasın-
da bir köprü görevi üstlenen Palme, alışılmış İsveç tarafsızlı-
ğının dışında politikalar izleyen bir siyaset adamıydı. Batı si-
yasetinin, kendi medeniyetlerinin diğer milletlere yaşattığı
olumsuzlukları tartışmaya açmayan yapısı içerisinde Palme,
siyasi hayatı boyunca, dünyanın daha yaşanabilir bir yer ha-
line gelebilmesi için öncelikle üç sorunun çözülmesi gerek-
tiği savunmuştu: ABD’nin yayılımcı politikası, üçüncü dün-
ya ülkelerinin ekonomik durumları ve ırksal farklılıklar soru-
nu. Kısa sürede Afrika ve Doğu halklarının idolü haline gelen
Olof Palme’nin suikast ile öldürülmesinin ardından, cinayet
davasından yargılanıp daha sonra aklanan tek zanlı Chris-
ter Pettersson, 16 Eylül 2004’te esrarengiz bir biçimde öldü.
İSVEÇ-AB İLİŞKİLERİ
1972 yılında Avrupa Topluluğu ile Serbest Ticaret An-
laşması imzalayan ve 1992 yılında ise Avrupa Ekonomik
Alanı’na katılan İsveç, 1 Ocak 1995 tarihinde AB üyesi oldu.
1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla birlikte
İsveç’te, Avrupa Topluluğu’na katılım yönünde tartışmalar
hız kazanmıştı. 1814 yılından beri savaşa dayanmayan bir
Kral Gustaf