İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi // Ekim 2020

84 İKTİSADİ KALKINMA VAKFI DERGİSİ Birleşik Krallık’ın çıkışı sonrası sadece işleyişi değil yapısı da deği- şiklik geçiren AB’nin liderliğini bütü- nüyle Almanya’ya kaptırmamak için elinde çok fazla kozu olmayan Fran- sa, AB içindeki tek gerçek muharip güç olarak kaldığını sergilemek için olsa gerek, bölgeye uçak gemisi gön- dermek gibi bir güç gösterisinden bile çekinmedi. Oysa diplomasiye, bir şans vermeden, en son çare olarak devreye sokulabilecek silahlı kuv- vetlerini devreye ilk elde sokması (ki bu basit gerçek aslında herkes için doğru) da gerginliği tırmandırmak- tan başka bir işe yaramadı. Neyse ki AB’nin sakin gücü Merkel, soğukkan- lılığını muhafaza etmeyi, ağırlığını koymayı ve tarafları müzakere masa- sına çekmeyi başardı. Hep gerginlik yazacak değilim ya! Yazımı geçen hafta Brüksel kulisle- rinde gülüşmelere sebep olan küçük bir anekdotla bitirmek istiyorum. 24-25 Eylül için planlanan liderler zirvesinin, Konsey Başkanı Michel’in esrarengiz (çünkü kim olduğunu bil- miyoruz) bir korumasının COVID-19 testinin pozitif çıktığı gerekçesiyle bir hafta ertelenmesi Konsey koridorla- rında şöyle isimlendiriliyordu: “Ko- rumaya ‘diplomatik virüs’ bulaşmış”. Umarım diplomatik virüsün kazandır- dığı bu bir haftalık zaman bölgede adil ve gerçekçi bir çözüme destek olacak şekilde kullanılmıştır. BRÜKSEL’DEN BAKINCA Egemenlik alanları paylaşımı gibi çetrefilli ve kadim bir sorun, ne sadece BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne dayalı olarak “salt hukuk yoluyla”ne de silah gücüne dayalı olarak “oldu bitti yöntemiyle”çözülebilir. Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ülkelerin kıyı- larından 200 deniz mili mesafe içinde ekonomik kaynakları kullanma ayrıcalığıdır. Karasuları gibi askeri denetim sahası değildir. Mısır, Münhasır Ekonomik Bölgeler ekonomik kaynakların kullanım ayrıcalığı dışında uluslararası sulardır, isteyen savaş gemisi ya da sivil gemilerin geçişine bir kısıtlama konamayacağı gibi boru hatlarının geçişi de kısıtlanamaz. 1

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=