İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi // Ekim 2017

İKTİSADİ KALKINMA VAKFI DERGİSİ 72 BRÜKSEL’DEN BAKINCA teknoloji sayesinde üretim maliyetle- ri düştü, hemen her şey hemen herkes için ulaşılabilir hale geldi. Çin’deki bir tüketici ile Kuzey Afrika’daki bir tüketici aynı mağazadan aldıkları aynı kazağı, aynı pantolonu giyiyorlar. İletişimde- ki küreselleşme de herkesi hemen her şeyden haberli hale getirdi; arsız talep dediğimiz bir şey ortaya çıktı. Yaratanlar ve üretenlerin artık arsız talebe cevap verme zorunluluğu var. Burada da es- neklik çok önemli. Dedim ya, bir malı üretip, 20 sene aynı pazara satmanın konforu yok artık. Ticaret sisteminin ilk iki bileşenini kısaca ele aldık, daha söylenecek çok şey var ama bu ay bana ayrılan yer bitti. Gelecek sayıda kaldığımız yerden devam etmek üzere… ■ çoğu orada yaşayacak, gelirinin çoğu da orada yaratılıyor olacak; ama unutma- yalım üretimin çoğu da orada gerçekle- şecek. Üstelik ara mallarını da birbirle- rinden alacaklar yani değer zincirleri o coğrafyada başlayıp tamamlanacak. Ne yazık ki bu yükselen pazarda yeterince yokuz. İleride var olmak için neler yapı- yoruz, nasıl hazırlanıyoruz bilemiyorum. Şu an için hem sanayimiz hem de ti- caretimiz AB ile yüksek bir entegrasyona ulaşmış durumda. Gerçi AB’nin halen dünyanın en yüksek gelirli, en istikrarlı pazarı olduğu bir gerçek; ama AB kendi iç sancılarını yaşıyor. AB, orta güçlerin “gevşek ve zoraki bir birlikteliğine” mi yoksa “sıkı bir birliğine” mi dönüşecek yakında göreceğiz. Talebin niteliği de değişiyor; gelişen Güçlü liderlik arayışları daha da güçlenebilir mi? Liberal ekonomik düzenin “Batı değerleri” olarak bildiğimiz değerler sistemi sarsılıyor mu? Bunların hepsi haklı sorular ama ne yazık ki cevapları yok. ÜRETİMLER DEĞİŞİYOR DÜNYA ÜRETİM AĞIRLIK MERKEZİ 2020 1950