

faaliyetlerine Türkiye tarafından müdahale edilerek,
egemenlik haklarının çiğnendiğini iddia etti ve 7 Ekim
2014 tarihinde barış görüşmelerinden çekildiğini
açıkladı. GKRY’nin müzakerelere katılmama kararı, Avrupa Komisyonu’nun 2014
yılı Türkiye İlerleme Raporu’nun açıklanmasından bir gün öncesine rastladı. GKRY
tarafından daha sonra da Türkiye’nin AB ile katılım müzakerelerinde başlıkların
açılmasını engelleyeceği yönünde sert bir açıklama yapıldı.
Ekim ayını Türkiye-AB ilişkileri açısından değerlendirdiğimizde, kısaca ‘önemli
belgeler’ ayı diyebiliriz. Önce İlerleme Raporu ile AB tarafı her yıl olduğu gibi
müzakerelerde gelinen noktanın fotoğrafını çekti. Biz de İKV olarak, her yıl olduğu
gibi bu fotoğrafın kısa özetine ve değerlendirmemize ilişkin hazırladığımız
belgeyi dergimizle birlikte sizlerle paylaşıyoruz. Ancak bu yıl biz de şimdiye kadar
yayımlanan 17 raporun bir değerlendirmesini yapalım, ilerleme raporlarının
amacına ne kadar hizmet ettiğini ölçelim ve önümüzdeki yıllarda daha etkili
bir rapor ve yöntemin mümkün olup olmayacağını tartışalım istedik. Konuyla
ilgili olarak
İKV Genel Sekreter Yardımcısı ve Araştırma Müdürü Melih Özsöz
tarafından hazırlanan
“
İlerlemenin Matematiği: Avrupa Komisyonu Türkiye İlerleme Raporlarına Farklı Bir Bakış
” isimli yayınımız
dergimizin bu sayısıyla birlikte elinize ulaşıyor.
İkili ilişkilerdeki bir diğer önemli belge AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi
Volkan Bozkır tarafından 16 Ekim 2014 tarihinde açıklanan AB İletişim Stratejisi
(ABİS) oldu. Böylece Türkiye’nin AB üyelik sürecine ivme kazandırma çabalarına
bir yenisini daha ekledi. Türkiye ve AB kamuoyuna yönelik olmak üzere iki ayaktan
oluşan Strateji, her iki tarafta toplumun farklı kesimlerinin beklentilerinin analiz
edilerek, bu yönde eylemlerin belirlenmesini ve uygulanmasını hedefliyor.
ABİS’ten kısa bir süre sonra bu sefer Avrupa Komisyonu, Türkiye ile vize
serbestliğine ilişkin yol haritasının Birinci Değerlendirme Raporu’nu, 20 Ekim 2014
tarihinde kamuoyuna açıkladı. Türkiye ile AB arasında 16 Aralık 2013 tarihinde
imzalanan Geri Kabul Anlaşması’nın ardından resmiyet kazanan Türk vatandaşları
için vize serbestliği diyaloğunda kritik ilk dönemeç bu sayede alınmış oldu. Rapor,
Türk vatandaşlarına vize muafiyetinin en kısa sürede sağlanabilmesi yönündeki
çalışmalarda ilerleme kaydedildiğine işaret ediyor. Avrupa Komisyonu’nun
İçişlerinden Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström, konuya ilişkin olarak yaptığı
açıklamada, Türkiye’nin vize serbestisi yol haritasında belirlenen kriterleri
karşılama konusunda etkili bir çaba gösterdiğinin altını çizdi. Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Tanju Bilgiç ise, raporda yer alan hususların Türkiye tarafından dikkatle
not edildiğini ve raporlama sürecinin önümüzdeki dönem devam edeceğini
kaydetti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç ayrıca, vatandaşlara en kısa sürede vize
muafiyeti sağlanabilmesini temin etmek amacıyla İçişleri, AB, Adalet Bakanlıkları
dahil olmak üzere ilgili tüm kurumların yakın işbirliği içinde çalışmalarını
sürdürdüklerini belirtti ve Türkiye’nin AB’nin Vize Serbestisi Diyaloğu sürecini adil
ve sonuç odaklı bir yaklaşımla ele alması yönündeki beklentisini yineledi.
İKV Genel Sekreter Yardımcısı ve Araştırma Müdürü Melih Özsöz
tarafından raporun ayrıntılı
analizine Vakfımızın web sitesinden ulaşabilirsiniz.
Ekim ayı sona ermeden AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır
tarafından AB’ye Katılım için Ulusal Eylem Planı’nın 1’inci Aşaması açıklandı.
Türkiye’nin yeni AB Stratejisi kapsamında hazırlanan ve iki aşamadan oluşan