İktisadi Kalkınma Vakfı Dergisi // Aralık 2020

41 İKTİSADİ KALKINMA VAKFI DERGİSİ son sözü söyleyebilmek için erken olsa da 2018 yılından bu yana tartışılan bu konuda belirgin ilerleme sağlandığını kabul etmek gerekiyor. Son zamanlarda COVID-19, Yeşil Düzen, komşuluk bölgesindeki gerilimler başta olmak üzere farklı politika alanlarında alınması gereken kararlar nedeniyle sıklıkla bir araya gelen AB liderleri, aynı zamanda 2021-2027 AB bütçesine son rötuşları vermek için uğraşıyor. Her ne kadar her seferinde bir sonraki aşamada karara varılacağı algısı yaratılsa da yeni yedi yıllık bütçenin birçok politika alanındaki dönüşüm hedeflerine doğrudan dokunması, son karar anına gelinmesini uzun bir zamana yayıyor. AB’de Temel Değerlere Dönüş: Hukukun Üstünlüğü, Yeşil Düzenle Buluşursa  20 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleşen Liderler Zirvesi’nde hem AB bütçesinin hem de COVID-19’un olumsuz etkilerini giderme amacıyla ortaya koyulan kurtarma paketinin kullanımında hukukun üstünlüğü ilkesine uyumun bir şart olarak getirilmesi gerektiği vurgulanmıştı. 30 Eylül 2020’de AB bütçesinin kullanımında temel değerleri koruyan bir koşulluluk ilkesinin getirilmesi gerektiğine dair bir sonuç bildirgesi kabul edildi.  Aslında bütçesel harcamaların ve ulaşılması hedeflenen değişimlerin üye ülkelerin hukukun üstünlüğü ilkesine aykırı faaliyetlerine karşı korunması fikri, Juncker Komisyonu’nun mirası olarak günümüze taşındı. 3 Mayıs 2018 tarihinde teklif edilen Çok Yıllı Mali Çerçeve’de AB’nin İşleyişine Dair Antlaşma’nın 322’nci Maddesi’ne dayandırılan öneri, Birliğin harcamalarında hukukun üstünlüğüne aykırı faaliyet ve politik kararların göz önüne alınmasını söylüyor. Bu öneriye göre hukukun üstünlüğü ihlalleri tespit edildiğinde Avrupa Komisyonu, ilgili üye ülkenin bütçeden aldığı payı azaltma veya tamamen kesme hakkına sahip olabilir. Hukukun üstünlüğü ihlalleri bu kapsamda yargı bağımsızlığını zedeleme, kamu kurumlarının tek taraflı ve hukukun üstünlüğünü hiçe sayan faaliyetlerini engelleme,düzeltmeveyacezalandırma konusunda başarısız olma ve yasal hakların aranmasında kısıtlamalar görülmesi temelinde tanımlanıyor. AB Konseyinin nitelikli çoğunluk ile aldığı karar çerçevesinde onaylanan veya veto edilen Komisyon kararında AP’nin ise söz hakkı olmayacağı belirtiliyor.  Von der Leyen Komisyonu’nun selefinin yapmaya çalıştıklarını bir adım öteye taşımaya karar verdiği önerilerden birisi olan hukukun üstünlüğü-AB bütçesi ilişkisine dair yapılan yorumlarda genel itibarıyla AB’nin sadece üye ülkeler için değil üçüncü ülkeler için ayırdığı fonlarda da bu prensip ekseninde hareket etmesi gerektiği görüşügüç kazanıyor.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=