

İKTİSADİ KALKINMA VAKFI DERGİSİ
67
tekiz Hükümeti’nin getirmiş olduğu işbu
yasağın AB Hukuku’nunMalların Serbest
Dolaşımı ile ilgili hükümlerine aykırı
olduğunu ileri sürerek konuyu ABAD’a
taşır. Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında
Antlaşma’nın (ABİHA) malların serbest
dolaşımını düzenleyen hükümlerine isti-
naden üye devletler arasında ithalatta ve
ihracatta miktar sınırlamaları ile miktar
sınırlaması ile aynı etkiye sebebiyet ve-
recek her türlü üye devlet önlemi yasak
kapsamına alındı. Kanunun miktar sınır-
lamasından kastı, bir üye devlette yasal
olarak üretilen ve/veya satışı yapılan bir
ürünün başka bir üye devlete ihracatının
tamamen yasaklanması veya kotalar gibi
miktarının kısıtlanmasıdır. Bununla bir-
likte yine aynı hükümlere istinaden iş bu
yasak sınırsız olmayıp, prensip itibari ile
makul ve geçerli bir sebebe dayanmak
şartıyla üye devletler ana kuralın dışına
çıkabiliyor. Komisyon’a göre öncelikle
Portekiz Hükümeti’nin işbu düzenlemesi
her ne kadar malların serbest dolaşımı
kapsamında ithalata getirilen bir miktar
sınırlaması olmamakla birlikte, sonuçları
itibari ile aynı etkiye sebebiyet veriyor.
Zira kullanımı kanunla yasaklanan bir
ürüne hali ile piyasada bir talep olma-
makta, böylece başka bir üye devlette
yasal olarak üretilen ve satışa sunulan
cam filmlerinin Portekiz pazarına girişi
fiiliyatta engelleniyor. Başka bir deyişle,
her ne kadar ilgili düzenleme diğer üye
devletlerde üretilen cam filmlerinin Por-
tekiz’e ihracatını yasaklamıyorsa da, cam
filmlerine yönelik yasal talebi ortadan
kaldırdığı için ihracatın yasaklanması ile
aynı sonuca, AB Hukuku’nun deyimiyle
miktar sınırlamaları ile eş etkiye sebe-
biyet veriyor.
Yapmış olduğu yargılama sonunda
ABAD da Komisyon’un görüşünü benim-
ser. ABAD ilk olarak miktar sınırlamala-
rına eş etkili önlemler kavramını tanım-
ladığı 1974 tarihli meşhur ‘Dassoville’
kararına atıf yapmak suretiyle üye devlet-
ler arasında ticareti doğrudan ve dolaylı
etkileyen üye devlet kurallarının ithalata/
ihracata getirilen miktar sınırlamalarına
eş etkili önlem olarak değerlendirilece-
ğini belirtir. İşbu tanımdan yola çıkan
ABAD, Komisyonun da altını çizdiği üzere,
cam filmlerinin kullanılmasını yasaklayan
Portekiz’in, diğer üye devletlerde yasal
olarak üretilen cam filmlerinin Porte-
kiz pazarına girişlerini olumsuz yönde
etkilediğine ve bu durumun da eş etkili
önlem kapsamında değerlendirilmesi
gerektiğine hükmeder. Bununla birlikte
ABAD, yukarıda da değindiğimiz üzere
üye devletlerin miktar sınırlamalarına eş
etkili önlemler yasağına, makul bir takım
sebepler göstermek suretiyle aykırı hare-
ket edebileceğini de vurgulamak suretiyle
Portekiz Hükümeti’nin ortaya koymuş
olduğu yol güvenliği ve suçla mücadele
gerekçelerinin prensip itibari ile meşru
gerekçeler arasında yer aldığını belirtir.
Fakat ABAD’a göre her ne kadar Porte-
kiz’in ortaya koymuş olduğu işbu gerek-
çeler kamu yararı göz önünde bulundu-
rulduğunda meşru görülebilse de, yine de
ilgili üye devlet bu amaçlara ulaşabilmek
adına almış olduğu önemlemin gerekli,
tutarlı, istenen sonuca ve oransallık pren-
sibine uygun olup olmadığını açıkça orta-
ya koymak yükümlülüğündedir. Konuyu
bu açıdan da değerlendiren ABAD, söz
konusu yasağın işbu prensiplere uygun
olmadığını belirtir, şöyleki; Düzenleme
cam filmlerinin araçlara sonradan uy-
gulanmasını yasaklarken, Protekiz ya-
saları fabrika çıkışlı olarak cam filmi uy-
gulanmış araçların satışı ile ilgili olarak
her hangi bir yasaklama getirmiyor. Bu
açıdan ilgili düzemleme tutarlı değildir.
Zira amaç cam filmlerinin yasaklanması
suretiyle dışarıdan aracın içinin rahatça
görülebilmesi ise, benzer bir düzenleme-
nin mantıksal olarak film camlı olarak
üretilen araçlar içinde getirilmesi bekle-
nirdi. Ayrıca ilgili düzenleme oransallık
prensibine de aykırılık teşkil ediyor. Yasa
bütün cam filmlerini yasaklamak yoluna
gidiyor. Bununla birlikte piyasada sadece
güneşin zararlı ışınlarını kesen şeffaf cam
filmleri bulunduğu gibi, renkli olmakla
birlikte dışarıdan hâlâ aracın içerisinin
görülmesine izin veren çeşitli kalınlıkta
cam filmleri de tüketicilerin beğenisine
sunuluyor. Dolayısı ile her türlü cam fil-
minin kullanımının yasaklanması yerine,
kanun koyucu öne sürülen gerekçelere
ulaşmaya hizmet edecek yeterlilikte bir
önlemi hayata geçirebilir ve bu yolla bü-
tünsel bir yasaklama yerine görüşe ola-
nak sağlayacak şeffaflıkta cam filmlerinin
kullanımına izin verebilirdi. Sonuç olarak
ABAD işbu gerekçeler ile Portekiz’in cam
filmlerini yasaklayan işbu düzenlemesini
AB Hukuku’nun malların serbest dolaşı-
mı hükümlerine aykırı bulur. Yukarıda
da belirttiğimiz üzere işbu karar em-
sal nitliğinde olup, ABAD’ın yargılama
özelinde ortaya koymuş olduğu temel
prensipler, AB içersinde serbest dolaşıma
tabi bütün ürünler ve serbest dolaşımı
kısıtlama pontansiyeline sahip her türlü
üye devlet önlemi bakımından uygulama
alanına sahiptir.
Son olarak belirtmekte fayda olduğu-
nu düşünüyoruz, ABAD’ın işbu karar da
dahil olmak üzere AB içerisinde malların
serbest dolaşımı ilgili ortaya koymuş
olduğu temel prensipler, 1/95 sayılı Or-
taklık Konseyi Kararı’na istinaden tesis
edilen Gümrük Birliği’nin kapsamı da-
hilinde AB ile Türkiye arasındaki mal
ticareti içinde geçerlidir. Zira 1/95 sayılı
Gümrük Birliği kararı taraflar arasında
gümrük tarifelerinin kaldırılması ve or-
tak gümrük tariflerinin kabulünün yanı
sıra, AB Hukuku’nda olduğu gibi tarife
dışı engellerin (miktar sınırlamaları ve
eş etkili önlemler) yasaklanmasını da ön
görmektedir. İlgili kararın 66’ncı madde-
sinde bu durum açıkça ortaya koyuluyor.
Maddeye göre 1/95 sayılı kararda yer
alan hükümlerden, AB Hukuku temel
kaynağı olan antlaşmaların malların ser-
best dolaşımını düzenleyen hükümler
ile aynı olanların yorumunda ABAD’ın
kararları göz önünde bulundurulacaktır.
Dolayısı ile ABAD’ın, malların serbest
dolaşımı açısından emsal teşkil eden
Dassonville, bu yazıda ele aldığımız ve
ilerleyen sayılarda ele alacağımız konu
ile ilgili diğer kararlarında ki yorumları
ve ortaya koymuş olduğu temel prensip-
ler, Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin işleyi-
şi açısından da önemli hukuk kaynakları
arasında yer alıyor.
■