

desteklenmesi ve Tek Pazar’ın güçlendirilmesi
amaçlanıyor. Plan’ın Donald Tusk’un ilk kez
AB Konseyi’ne başkanlık ettiği Zirve’de kabul
edilmesiyle birlikte, 2015 yılında AB ekonomisinde beklenen ivmenin
yakalanıp yakalanamayacağını hep birlikte izleyeceğiz. Ayrıca AB Konseyi
Başkanı olarak yönettiği ilk Zirve toplantısında farklı stili ile dikkat çeken
Donald Tusk, önümüzdeki dönemde selefi Herman Van Rompuy’dan
daha aktif ve görünür olacağının da sinyallerini verdi. AB gündeminde
yer alan bir diğer önemli madde, vatandaşların günlük yaşamını
doğrudan ilgilendiren gıdaların etiketlenmesine ilişkin mevcut mevzuatın
basitleştirilmesi, geliştirilmesi ve daha açık hale getirilmesini amaçlayan
yeni tüzüğün yürürlüğe girmesiydi. Bu noktada Gıda Güvenliği,
Veterinerlik ve Bitki Sağlığı faslında müzakerelerin sürmekte olduğunu
hatırlatır, AB müktesebatının günlük hayatımıza en fazla etki ettiği
alanlardan biri olan gıda güvenliği konusunda yapılacak müktesebata
uyum çalışmalarının AB’nin ülkemizde daha pozitif algılanmasına katkı
sağlayacağının altını çizmek isteriz.
Aralık ayının sürprizi, hiç kuşkusuz ABD ile Küba arasında diplomatik
ilişkilerin tekrar kurulması yönünde atılan adımdı. Küba ile ilişkilerini
normalleştirmeye çalışan AB tarafından da “tarihi bir dönüm noktası”
olarak değerlendiren bu gelişme sonrasında, Küba’nın ABD ile olduğu
kadar, AB ile de ilişkilerini derinleştirmesi bekleniyor.
Ayın bir diğer sürprizi, Güz 2014 Eurobarometre anketinin
bulgularıydı. Avrupa çapında AB’nin imajının düzeldiğini, AB’ye ve AB’nin
geleceğine olan güvenin artış eğiliminde olduğunu gösteren ankette,
Türkiye’ye ilişkin ilginç saptamalar yer aldı. Türk halkının sadece 28’i
Türkiye’nin AB üyeliğinin “iyi” olduğunu düşünürken; AB üyeliğinin “kötü”
olduğuna inanların oranının yüzde 39 olduğu açıklandı. Benzer şekilde,
Türk halkının sadece yüzde 36’sı AB üyeliğinin ülkeye yarar sağlayacağını
düşünürken, yüzde 54’ü, üyeliğin Türkiye’ye fayda sağlamayacağı
görüşünde. Âdet olduğu üzere Aralık ayında yıl sonu değerlendirmesi
yaparken, Türkiye’nin AB katılım süreciyle ilgili çalışan tüm kurum ve
kişilerin bu anket sonuçlarında ortaya çıkan tabloyu, daha başlarken
“AB yılı” ilan edilen 2014’ün sonunda kamuoyu desteğinde yaşanan bu
düşüşü iyi analiz etmeleri gerektiği kanaatindeyiz.
Aralık ayı İKV olarak bizler için de yoğun bir gündemle geçti. 52’nci
Olağan Genel Kurul Toplantımızı gerçekleştirdiğimiz Aralık ayında,