

113
Raporda, atmosferdeki zararlı gaz yoğunluğunun
800 bin yıldan bu yana en yüksek seviyeye ulaştığı
belirtilirken, yüzey sıcaklığının 1880-2012 döneminde
0,85 derece, 1998-2012 döneminde 0,05 derece arttığı
ve deniz seviyesinin 1901-2010 döneminde 19 santi-
metre yükseldiği ifade ediliyor. 1972-2012 döneminde
Arktik Denizi’ndeki buzulların her 10 yılda yüzde 3,5 ila
4,1 oranında azaldığı açıklanıyor. Mevcut politikaların
devam ettirilmesi halinde 2050 yılına gelindiğinde
küresel ısınmanın yüzde 40 ila 70 oranında azaltılması
zorunluluğunun doğacağı vurgulanıyor.
Yeşil İklim Fonu
2010 yılındaki Cancun’da yapılan konferansta ka-
bul edilen ve gelişmiş ülkelerden az gelişmiş ülkelere
iklim değişikliğine uyum çalışmalarında aktarılacak
yardım fonu olan “Yeşil İklim Fonu” (
Green Climate
Fund
), önemli konu başlıklarından biri. Cancun sonuç-
larına göre söz konusu fon, gelişmiş ülkelerden az ge-
lişmiş ülkelere sağlanacak ve iklim değişikliğine uyum
çalışmalarında kullanılacak 100 milyar doların, 2020
yılı itibariyle her yıl toplanmasını öngörüyor. Lima’da-
ki konferansta bu fon için sağlanan miktar sadece 10
milyar dolar civarında olduğu açıklandı ki bu miktar,
Cancun’da verilen 100 milyar dolarlık fon sözüne bağ-
lılıkta sınıfta kalıyor.
Lima’daki konferansın ardından AB tarafından ya-
yımlanan yazılı açıklama ise, oldukça olumlu bir söylem
üzerinden sunuluyor. Bilindiği gibi AB, 2030 enerji ve
iklim değişikliği politikasını Ekim 2014 tarihindeki AB
Liderler Zirvesi’nde onaylamıştı ve AB’nin bu onayı,
Lima öncesi stratejik hamle olarak yorumlanmıştı.
Gelişmiş ülkelerin oluşturduğu EK I listesinde yer
alan Türkiye ise, söz konusu fondan yararlanamıyor.
Ancak, ihtimali düşük de olsa, Paris’te yeni anlaşmaya
dâhil edilecek yeni bir mekanizma ile Türkiye gibi ülke-
lere fon aktarımı sağlanabilir.
Lima’daki konferansın bütünüyle başarısız bir or-
tamı sunduğunu söylemek yanlış olur. Ancak anlaşma
metninin içeriği konusunda ciddi soru işaretleri güncel-
liğini koruyor. Sorunların Paris’e kadar netleştirilmesi
önemli. Paris öncesi BMİDÇS’nin iki önemli toplantısı
2015 yılı başında gerçekleşecek. Biri
8-13 Şubat 2015
tarihlerinde Cenova’da
ve diğeri
Haziran ayında Bonn
’da
gerçekleştirilecek olup, mevcut sorunların giderilmesi
için önemli fırsatlar sunabilir.
Tablo 1:
10Yıllık Müzakere Kronolojisi
2005 Kyoto Protokolü’nün yürürlü-
ğe girmesi
Tüm taraflar, uluslararası tek çerçeve metni ile, küresel ısınma ve
iklim değişikliği ile mücadelede sorumluluk altına girmiştir.
2007 IPCC Dördüncü Değerlendirme
Raporu, BaliYol Haritası’nın
kabul edilmesi (COP 13, Bali)
Müzakerelerin iki müzakere hattı üzerinden (Sözleşme ve Kyoto)
yapılmasına karar verilmiştir.
2009 Kopenhag Mutabakatı (COP
15, Danimarka)
2012 yılı sonrasını içeren dönemde yeni bir anlaşmaya yönelik bir
adım atılmamış; iki müzakere hattına yönelik sonuç çıkmamış; sade-
ce yetersiz hükümleri içeren“Kopenhag Mutabakatı”kabul edilmiştir.
2010 COP 16, Cancun (Meksika)
“Yeşil İklim Fonu”,TeknolojiYürütme Komitesi, İklimTeknoloji
Merkezi ve Ağı kurulmasına karar verilmiştir.
2011 COP 17, Durban (Güney
Afrika)
Kyoto Protokolü’nün ikinci yükümlülük döneminin 1 Ocak 2013
tarihinde başlayacağı kararı alınmış ancak ne kadar süreceği belirtil-
memiştir. 2015 anlaşma taslağının hazırlanması için Geçici Çalışma
Grubu oluşturulmuş ve Gayri ResmiToplantılar (Bonn, Güney Kore)
yapılmasına karar verilmiştir.
2012 COP 18, Doha (Katar)
Kyoto Protokolü, 1 Ocak 2013 ile 31 Aralık 2020 tarihine kadar 8 yıl
uzatılmıştır.
2013 IPCC Beşinci Değerlendirme
Raporu (AR5)
Eylül 2013 tarihinde açıklanan raporda, küresel iklim değişikliği
yüzde 95 oranla insan kaynaklı olduğu açıklanmıştır.
2013 COP 19,Varşova (Polonya)
“Kayıp ve zarar”mekanizması ve finans konusunda bazı metinler
ortaya çıkarılmıştır. Adaptasyon Fonu veYeşil İklim Fonu’nun içeriği
netleşmemiştir.
2014 COP 20, Lima (Peru)
2015 anlaşmasına yönelik tarafların niyet beyanlarını içeren bir
taslak onaylanmıştır.
2015 COP 21, Paris (Fransa)
Anlaşma metninin imzalanması planlanmaktadır.