

İKTİSADİ KALKINMA VAKFI DERGİSİ
53
1
Avrupa Komisyonu, Reflection Paper on the Future of European
Defence, 07.06.2017,
https://ec.europa.eu/commission/sites/beta-political/files/reflection-paper-defence_en.pdf Erişim tarihi:
18.09.2017
ülkelerin aralarında savunma ve güvenlik
alanındaki işbirliğini artırdıkları varsa-
yımına dayanıyor. Bu senaryonun ger-
çekleşmesi halinde işbirliği gönüllülük
esasına dayalı olmayı sürdürecek; işbirliği
kararı tehditler veya krizler de ortaya çık-
tıkça vaka bazında değerlendirilerek alı-
nacak. AB’nin rolü ise üye ülkelerin ulusal
çabalarını destekler nitelikte olacak.
Savunma alanında işbirliği güçlendi-
rilecek olmasına karşın AB’nin en zorlu
operasyonları hayata geçirebilme kabili-
yeti sınırlı kalacak. Avrupa Savunma Fonu
yeni ortak kabiliyetlerin geliştirilmesine
destek verirken savunma kabiliyeti geliş-
tirme ve savunma alımlarının yönetimi
üye ülkelerin sorumluluğu olmaya devam
edecek. AB-NATO işbirliği ise mevcut
şeklini ve yapısını koruyacak.
− Senaryo 2: Paylaşılan Güvenlik ve
Savunma
AB üye ülkelerinin savunmada da-
yanışmayı artırmak amacıyla birtakım
finansal ve operasyonel kabiliyetlerini
birleştirmelerini öngören bu senaryo,
bir önceki senaryodan daha iddialı. Bu
senaryo gerçekleşirse AB; Avrupa’nın,
sınırları içerisinde ve ötesinde korunma-
sında daha doğrudan rol alırken siber gü-
venlik, sınır güvenliği ve terörlemücadele
alanlarında da etkin bir rol üstlenecek.
Enerji, sağlık, gümrük ve uzay gibi AB
iç politikalarının savunma ve güvenlik
boyutu güçlendirilecek. Savunma alanın-
da işbirliği istisna olmaktan çıkıp norm
haline gelecek. Ulusal savunma planla-
maları arasındaki eşgüdüm artırılacak,
üye ülkeler arasındaki düplikasyon büyük
ölçüde azaltılacak. Avrupa Savunma Fonu
sayesinde üye ülkeler stratejik ulaştırma,
uzaktan kontrollü uçak sistemleri vb.
alanlarda daha sistematik şekilde çok
uluslu kabiliyetler geliştirebilecekler.
Bu kabiliyetler, AB düzeyinde planlama,
komuta ve lojistik mekanizmalarıyla
desteklenecek. AB ile NATO arasındaki
karşılıklı işbirliği ve geniş bir yelpazede
koordinasyon güçlendirilecek.
− Senaryo 3: Ortak Güvenlik ve
Savunma
Belgede sunulan senaryoların enteg-
rasyon hedefi bakımından en iddialısı
olan bu senaryo, kademeli şekilde ortak
savunma politikasının oluşturulmasını
ve AB Antlaşması’nın 42’nci Maddesi’nde
ortaya koyulduğu gibi fikirdaş ülkelerin
savunma alanında daha ileri entegras-
yon düzeyine ulaşmalarını öngörüyor. Bu
senaryoya göre, üye ülkeler birbirlerinin
savunmasına daha güçlü taahhütlerde
bulunacak ve Avrupa’nın korunması, AB
ile NATO’nun müşterek sorumluluğu
haline gelecek. Üye ülkelerin savunma
güçlerinin belirli düzeyde entegre edil-
mesiyle AB, Avrupa’nın korunması için
terörist gruplara karşı veya tehlikeli coğ-
rafyalardaki deniz operasyonlarını da
kapsayabilecek daha zorlu operasyonları
düzenleyebilecek kapasiteye erişecek.
Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik birimi;
görevini, Avrupa deniz kuvvetleri ve
uzaktan kontrol edilen uçak sistemleri
veya uydular gibi Avrupa istihbarat kabi-
liyetlerinin yardımıyla yerine getirecek.
Doğal veya insan kaynaklı felaketlere hızlı
cevap verebilecek bir Avrupa sivil koru-
ma gücü hayata geçirilecek. Üye ülkelerin
savunma planları tamamen eşgüdümlü
hale getirilecek ve kabiliyet geliştirmede
belirlenen ulusal öncelikler müşterek
Avrupa öncelikleri olarak kabul edilecek.
Avrupa Savunma Fonu kapsamında AB,
ortak savunma programlarını destekleye-
cek ve oluşturulacak olan Avrupa Savun-
ma Araştırma Ajansı savunma alanında
inovasyonun, geleceğin kabiliyetlerine
dönüşmesini sağlayacak. Gerçek anlamda
bir Avrupa savunma pazarı oluşturularak
stratejik varlıkların dışarıdan ele geçiril-
mesinin önüne geçilecek.
Top, Üye Devletlerin Sahasında
Düşünce belgesinde Komisyonun te-
mel mesajı, savunma işbirliğinin düzeyi
ne olursa olsun Avrupa’nın güvenliği-
nin artırılmasının AB için bir zorunluluk
olduğu. Savunma alanında hedeflenen
işbirliği düzeyini belirleme ve uygulama
konusunda nihai kararı ise AB başkentleri
verecek. Küresel Strateji ve Savunma Kış
Paketi ile start alan girişimler, Üye Dev-
letlerin bu yolda ilerlediğini gösteriyor.
Komisyona göre cevap aranması gereken
soruların başında ise üye ülkelerin gerçek
anlamda bir Avrupa Güvenlik ve Savun-
ma Birliği’ni ne kadar hızlı inşa etmek
istedikleri, stratejik ortamda yaşanan de-
ğişimleri ne oranda şekillendirmek iste-
dikleri ve Avrupa’nın savunulmasının ne
ölçüde Avrupa’nın sorumluluğu olduğunu
düşündükleri geliyor. Düşünce belgesinin
yayımlanmasından iki gün sonra, üye
ülkeler ve AB ile NATO’nun temsilcilerini
bir araya getiren Prag Savunma ve Gü-
venlik Konferansı, savunmanın geleceği
konusundaki tartışmalar açısından önem
taşıyordu. Konferansta yaptığı konuşma-
da, Avrupa’nın korunmasının daha fazla
dışarıdan sağlanamayacağı mesajını ve-
ren Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker’e
göre, AB savunma politikasının gelişi-
minde siyasi irade ve hedefler belirleyici
olacak. Avrupa savunma işbirliği çaba-
larında ilerlemekten başka bir seçeneği
bulunmayan AB’nin yapması gereken,
ilerlemenin hangi hızda gerçekleşeceğini
belirlemek. Atılması gereken adımlar ve
ilerlenmesi gereken hız konusunda farklı
görüşlere sahip olan üye ülkelerin ise bu
konuda görüş birliğine varmaları pek
kolay olacağa benzemiyor.
Her ne kadar düşünce belgesi, içeriği-
nin yeterince kapsamlı olmadığı, sunulan
senaryoların somut eylemler önerilmek-
sizin yüzeysel şekilde ele alındığı gibi bir-
takım eleştirilere maruz kalsa da ulusal
egemenlikle ilgili olduğu gerekçesiyle üye
ülkelerin tabu kabul ettiği bir alandaki
tartışmaları yönlendirme çabası olarak
önem taşıyor.
■