İKV’DEN “ÇÖP MÜ, EKONOMİK DEĞER Mİ?: AB’DEN PLASTİK ATIK İTHALATI” BAŞLIKLI DEĞERLENDİRME NOTU

AB’den Türkiye’ye plastik atık ithalatı, son yıllarda çevresel ve ekonomik açıdan önemli bir tartışma konusu haline gelmiştir. Çin’in 2018’de plastik atık ithalatını yasaklamasının ardından, Avrupa’dan Türkiye’ye yönelen plastik atık miktarında ciddi bir artış gözlemlenmiş ve ülkemiz başlıca ithalatçı konumuna yükselmiştir. Plastik atık ithalatındaki artış, hem çevre kirliliği hem de geri dönüşüm kapasiteleri açısından endişelere yol açarken, bazı kesimler Türkiye’nin Avrupa’nın “çöpünü” satın aldığı yönünde eleştirilerde bulunmaktadır. Buna karşın, ithal edilen atıkların plastik üretimi ve hammadde ihtiyaçlarını karşılamada sağladığı ekonomik avantajlar da dikkate alınmalıdır.

Türkiye’nin geri dönüşüm sektörü, özellikle Avrupa’dan gelen plastik atıkların yeniden işlenmesiyle önemli bir büyüme kaydetmiştir. Bununla birlikte, ithal edilen plastik atıkların çevreye zarar vermemesi ve doğru şekilde yönetilmesi, bu ticaretin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır.

AB, plastik atık ihracatına ilişkin mevzuatını son yıllarda sıkılaştırmış ve çevreye duyarlı atık yönetimi uygulamalarını teşvik etmiştir. Benzer şekilde, Türkiye’nin, atık ithalatı konusunda aldığı önlemleri daha da sıkılaştırarak ithal edilen atıkların çevresel etkilerini minimize etmesi gerekmektedir. Zira, AB’den plastik atık ithalatı, bir yandan ekonomik değer yaratırken, diğer yandan çevresel riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle, Türkiye’nin bu ticaretten en iyi şekilde faydalanabilmesi için çevresel yönetim ve geri dönüşüm kapasitelerini güçlendirmesi gerekmektedir.

İKV Uzmanı Ahmet Emre Usta tarafından hazırlanan bu değerlendirme notunda, AB’nin plastik atık ihracatına yönelik sıkılaşan mevzuatı ile bu atıkların en büyük ithalatçısı olan Türkiye’nin plastik atık yönetiminde ekonomik fayda ve çevresel etkiyi dengelemek için atması gereken adımlar ele alınmaktadır.

Söz konusu değerlendirme notuna buradan ulaşabilirsiniz.