İKV’DEN AB’DE STRATEJİK ÖZERKLİK KAVRAMININ REKABETE ETKİSİ BAŞLIKLI DEĞERLENDİRME NOTU
İKV Uzman Yardımcısı Hatice Fulya Topyıldız tarafından kaleme alınan “AB’de Stratejik Özerklik Kavramının Rekabete Etkisi” başlıklı değerlendirme, İKV Değerlendirme Notları serisinden yayımlandı. Küresel ekonomik krizler, mülteci krizi, COVID-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı gibi AB’nin karşılaştığı ekonomik ve jeopolitik zorlukların sayısının ve çeşitliliğinin arttığı görülmektedir. Tüm bu zorluk ve krizler AB’nin başta ham maddeler, enerji ve çeşitli ürünlerde üçüncü ülkelere olan bağımlılığını ortaya koymuş, yaşanan tedarik sorunları karşılaşılan krizlerle mücadele kapasitesine ket vurmuştur. Bundan dolayı stratejik özerklik AB içerisinde giderek daha fazla tartışılan ve AB resmî belgelerinde giderek daha fazla yer verilen bir kavram olarak karşımıza çıkmıştır.
Öncelikle güvenlik alanında karşımıza çıkan stratejik özerklik kavramı zamanla dönüşüm yaşamıştır. AB’nin yaşadığı krizler çeşitlendikçe, bu kavramın anlamının genişlediği görülmüştür. Stratejik özerk olmayı hedeflediğini birçok kez açıklayan AB kurumları ve liderleri, çeşitli alanlarda tek bir ülkeye bağımlı olmaktan kurtulmak amacıyla yeni stratejiler benimsemekte ve düzenlemeler yapmaktadır. Buna paralel olarak Birliğin rekabet gücünün artırılmasının stratejik özerkliğin hayata geçirilmesine olumlu katkı yapacağı öngörülmektedir. Öte yandan Birlik belirli alanlarda stratejik özerkliği sağlamaya çalışırken hem Tek Pazar’daki rekabetçi yapıya zarar vermemeyi hem de diğer ülkelerle ilişkilerinde rekabet gücünü korumayı ve hatta artırmayı hedeflemektedir.
Bu değerlendirme notu, stratejik özerklik kavramının AB politikalarındaki değişimini ve Komisyon tarafından yayımlanan rekabet politikaları analiz raporlarını incelemektedir. AB’nin bu iki politika arasında uyum sağlamaya çalıştığı düşünülmekte ve bu politikaların gelecekte daha da ön plana çıkması beklenmektedir.
Söz konusu değerlendirme notuna buradan ulaşabilirsiniz.