İKV, AP SEÇİMLERİ SONRASINDA AB KURUMLARINDA YENİ DÖNEM KONULU BİR WEBİNAR DÜZENLEDİ
İktisadi Kalkınma Vakfı, 27 Haziran 2024 tarihinde, “AP Seçimleri Sonrasında AB Kurumlarında Yeni Dönem ve Yeni Gündem” başlıklı bir webinar düzenledi. Toplantının açış konuşmasını gerçekleştiren İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, AP seçimleri sonrasında yaşanan değişikliklerin önemini vurgulayarak konuşmasına başladı. Konuşmasında merkez sağ, merkez sol ve liberal grupların beraber bir kompozisyon oluşturabileceklerinin altını çizerken aşırı sağın oy artışının da endişe verici olduğunun üzerinde durdu. Almanya’da aşırı sağ partinin ikinci olması, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin grubunun AP’de üçüncü sıraya yükselmesi, Fransa’da aşırı sağın birinci parti olması ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un seçim çağrısında bulunmasını örnek gösteren Zeytinoğlu seçimin kaybedenlerinin liberal Avrupa’yı Yenile ve Yeşiller olduğunu belirtti. 27-28 Haziran 2024 tarihinde gerçekleşecek AB Zirvesi’nde liderlerin AB’nin üst düzey pozisyonlarına kimlerin atanacağını görüşeceğini, Avrupa Komisyonu ve AB Konseyi başkanlığı ile dış politika temsilciliği gibi en üst düzey pozisyonlar için Almanya’dan Ursula von der Leyen (Avrupa Halk Partisi-Avrupa Komisyonu), Portekiz'den António Costa (Sosyal Demokratlar-AB Konseyi) ve Estonya'dan Kaja Kallas’ın (Liberaller-Yüksek Temsilci) isimlerinin geçtiğini belirtti. Zirvede güvenlik, savunma politikası, göç ve iltica ve genişleme konularının da öne çıkacağını vurguladı. Konuşmasını, Türkiye’nin de aday ülke olarak gelişmeleri yakından takip etmesi gerektiğini söyleyerek sonlandırdı.
Webinarın moderatörlüğünü gerçekleştiren İKV Genel Sekreter Yardımcısı M. Gökhan Kilit, katılımcıları kısaca tanıttıktan sonra ilk sözü TOBB-İKV Brüksel Temsilcisi Haluk Nuray’a verdi. Nuray konuşmasına AP seçim sonuçlarının çok sürpriz olmadığını, AP’de sandalye dengesi değişikliklerinin olağan olduğunu ifade ederek başladı. 2024 AP seçim sonuçlarının ilk işaretlerinin 2019 seçimlerinde verilmiş olduğuna değinen Nuray, merkez sağ ve sol oylarının azaldığını belirtti. Artan aşırı sağ oylarla ilgili asıl dikkat edilmesi gereken noktanın, oy oranlarındaki artışın nedeni olduğunu vurguladı. Artan oy oranlarının nedenlerinden bir tanesinin AB’nin, seçmenin gerçek taleplerine yanıt verememesi olduğunu ifade ederken, AB’nin ekonomik göstergelerinin gerilemesinin önemine de vurgu yaptı. Nuray, AB’nin dünyadaki ekonomik ağırlığının 2050’lerde %10’un altına düşebileceğini belirterek, hızlanan yaşam döngüsüne AB’nin uyum sağlaması gerektiğine değindi. Mevcut hükümetlerin performans krizi olduğunu ve problemlerin vatandaş tarafından kötü yönetime bağlandığını belirten Nuray, gelecekte AB kurumlarının liderlerinin belirlenmesi sürecinin demokrasi sorununa yol açabileceğini ifade ederek konuşmasını sonlandırdı.
Webinarın ikinci konuşmacısı Kıdemli Avrupa Politikaları Danışmanı ve KAGİDER AB Temsilcisi Ayşe Yürekli, 27 Haziran 2024’te gerçekleştirilecek Zirve’nin gelecekteki AB politikalarının belirlenmesi için önemli olduğunu ifade ederek konuşmasına başladı. Zirve’nin gündemlerinden bir tanesinin Ukrayna olduğuna değinen Yürekli, Zirve’ye Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin katılmasının önemli olduğunu vurguladı. Orta Doğu’nun ve adil ve sürdürebilir barışın nasıl sağlanacağının gündemde olduğuna değindi. Zirvenin dikkat çekici gündemlerinden birisinin AB kurumlarındaki önemli pozisyonların nasıl dağıtılacağı olduğunu belirterek, von der Leyen’in Komisyon başkanı seçilme ihtimalinin yüksek olduğunu ifade etti. Savunma, rekabetçilik, sermaye piyasaları birliği ve genişlemenin Zirve’nin dikkat çekilen diğer konuları olduğunu belirten Yürekli, AB’nin toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının geleceğinin nasıl olabileceği sorusu üzerinde durdu. 2019-2024 döneminde AP’nin bu alanda ciddi başarıları olduğunu ifade ederek, aşırı sağ güç kazandığı takdirde gerileme olabileceğini sözlerine ekledi.
Webinarın diğer konuşmacısı EPC Kıdemli Analisti ve VUB Öğretim Üyesi Dr. Demir Murat Seyrek, AB tarafından getirilecek kurallardan ziyade bu kuralların ruhunun vurgulanması gerektiğine değinerek sözlerine başladı. Stratejik özerklik kavramını kendi ayakları üzerinde, tek ülkeye bağımlı olmama ve değerlerle hareket eden ülkelerle iş birliği yapma şeklinde tanımlayan Seyrek, Rusya ile fiili olarak savaşta olan AB için bu kavramın önemine dikkat çekti. Stratejik özerklik kavramının sadece güvenlik değil, ekonomi ve enerji kapsamı olduğunu belirten Seyrek, özellikle COVID-19 salgını sonrasında Çin’e duyulan güvenin azaldığını ifade etti. AB’nin stratejik, sağlık, iletişim, değerli mineraller gibi alanlarda ortak güvenilir ülkelere üretimi kaydırmak istediğinin altını çizdi. Güvenlik anlamında stratejik özerk bir AB’nin İngiltere ve Türkiye’nin katkısı olmadan zor elde edileceğini de vurguladı. Seyrek, AB’nin iklim politikalarının önemli olduğunu ancak AB’nin güvenliğinin gözden kaçırılmaması gerektiğini ifade etti. İklim politikalarında yapılacak yumuşamaların aşırı sağ ile alakalı değil, AB gerçekleri ile ilişkili olabileceğini belirterek sözlerini sonlandırdı.
Webinarın son konuşmacısı olarak İKV Genel Sekteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, seçim sonrası makro perspektifte AB açısından zorlu bir sürecin devam ettiğinin altını çizerek konuşmasına başladı. AB’nin uyum sağlamak, geride kalmamak ve liderlik pozisyonuna sahip olmak hedefinde olduğunu ve bu ısrarına devam ettiğini belirtti. AB’nin uzun süredir sivil bir güç olarak tanımlandığını belirten Doç. Dr. Nas, yaşanan gelişmelerin bunu zorlaştırdığını ve AB’nin ilk kez savaşın fiilen devam ettiği bir ülkeye yardım ettiğini söyledi. AB’nin bu değişen yapısının yeni güçlüklere yol açabileceğini; Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın adaylıklarına atıfta bulunarak genişlemiş bir AB’nin karar alma mekanizmalarında zorluklar yaşayabileceğini ifade etti. Yeni dönemin zorluklarına değinirken, Göç ve İltica Paktı ile Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın uygulanmasını örnek verip toplumsal tepkilere rağmen Yeşil Mutabakat’ın rafa kaldırılmadığının da altını çizdi. Macaristan Dönem Başkanlığı’na değinirken Doç. Dr. Nas, AB değerlerinden kopma riski yaşayan Macaristan’ın dönem başkanlığını çelişki olarak nitelendirdi. Macaristan’ın Rusya yanlısı profil çizmesinden ötürü Rusya’ya karşı tavrın devam ettirilebilmesinin zor olabileceğini de belirtirken Macaristan’ın Belçika ve Polonya ile koordineli çalışması gerektiğini de hatırlattı. Son olarak, Fransa ve Almanya’da gerçekleşecek olan seçimlerin aşırı sağ açısından önemine dikkat çekti.
Webinar soru-cevap kısmıyla son buldu.
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT