MAYIS

İKV’DEN TÜRKİYE’DE AB DESTEĞİ VE AVRUPA ALGISI KAMUOYU ARAŞTIRMASI

İKV tarafından Realta Araştırma Şirketi’ne, Türkiye genelinde AB’ye ilişkin bilgi ve farkındalık düzeyinin belirlenmesi ile Türkiye’de AB üyeliğine destek konusundaki görüşlerin incelenmesi amacıyla yaptırılan kamuoyu araştırma çalışması, 9 Mayıs 2015 tarihinde Vakfımızın 50’in yılı vesilesiyle düzenlenen toplantıda kamuoyuna tanıtıldı.

Araştırma 4-5 Nisan 2015 tarihlerinde, 18 ilde TÜİK örneklem verileri dikkate alınarak, Türkiye genelinde 18 yaş ve üstü seçmen nüfusunu temsil eden, yüzde 45,6’sı kadın olmak üzere 2.489 katılımcıyla, hanede kantitatif araştırma ve yüz yüze görüşme metoduyla gerçekleştirildi.

Söz konusu kamuoyu araştırmasının sonuçları şu şekildedir:  

 “AB’yi duyuyoruz; ama bilmiyoruz.”

Araştırmaya katılan her 5 kişiden 4’ü AB’yi daha önce duyduğunu ifade etmekle birlikte, katılımcıların yüzde 85’i AB hakkında ‘hiç’ veya ‘biraz’ bilgi sahibi olduğunu belirtmiştir.  Bu durum Türkiye kamuoyunda AB konusunda genel olarak bilgi eksikliğinin bulunduğuna işaret etmektedir.

AB hakkında bilgi düzeyinin coğrafi dağılımına bakıldığında, Türkiye’nin batısından doğusuna gidildikçe AB’ye ilişkin bilgi düzeyinin azaldığı görülmektedir. Bunun yanında genç nüfusta AB bilinirliğinin daha fazla olduğu görülmekte, yaş ilerledikçe AB hakkındaki bilgi seviyesi düşmektedir.

“AB’yi medyadan ve internetten takip ediyoruz.”

Araştırma AB hakkında yaygın bilgi kaynaklarının geleneksel medya araçları (televizyon, gazete, radyo) ile internet olduğunu göstermektedir. Her ikisi birlikte AB hakkındaki bilgi kaynaklarının neredeyse yüzde 80’ine denk gelmektedir. Bilgi kaynaklarına ilişkin şaşırtıcı bir diğer sonuç ise, Türk ve AB resmi kurumlarının AB konusunda bilgi kaynağı kullanımının son derece düşük olduğudur.

“Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyoruz ama üyeliğe olan inancımız azalıyor.”

Türkiye’de kamuoyu AB üyeliğini desteklemekle birlikte, Türkiye’nin AB’ye üye olacağına inanmamaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de AB üyeliğine destek yüzde 61,8 iken, Türkiye’nin AB üyesi olacağına inananların oranı sadece yüzde 30’dur. Benzer şekilde araştırma katılımcılarının yüzde 73’ü de Türkiye’nin AB üyeliğine olan inançlarının azaldığını ifade etmektedir.

“Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyoruz, ama kısa zamanda üye olmayı beklemiyoruz.”

Araştırmaya katılanların yüzde 77’si önümüzdeki beş yıl içinde Türkiye’nin AB üyesi olmasını beklememektedir.

“Gençler AB üyeliğinden daha umutlu”

45 yaşın altındaki nüfusun AB üyeliğinin gerçekleşeceği konusunda daha umutlu olduğu görülmektedir.

“AB üyeliğine desteğin nedenleri: Ekonomik gelişmişlik düzeyinin artması ve serbest dolaşım”

Katılımcılarının yaklaşık yarısı, Türkiye’nin AB üyeliğini refah ve ekonomik gelişmişlik düzeyinin artması ile serbest dolaşım imkânlarına erişim sağlanacağı gerekçeleriyle desteklemektedir. 

“Temel kaygı: Taraflı yaklaşım ve kimlik”

Araştırma sonuçları AB üyeliğini desteklememe sebeplerinin başında AB’nin Türkiye’ye yönelik uyguladığı çifte standartlı yaklaşımı göstermektedir. Aynı zamanda, her 4 katılımcıdan 1’i AB üyeliğinin Türk kültür ve kimliğine zarar vereceği kaygısını taşımaktadır.

“AB üyeliği ekonomik açıdan yararlı”

Araştırma katılımcılarının yaklaşık yüzde 65’i Türkiye’nin AB üyeliğinin ekonomi açıdan yararlı bulmaktadır. Bunun yanında araştırmaya katılan her 3 kişiden biri Türkiye’nin ekonomik açıdan AB’ye ihtiyacı olmadığını düşünmektedir.

Türkiye’de AB Desteği ve Avrupa Algısı Kamuoyu Araştırması’na buradan ulaşılabilir.
 

TÜRKİYE, AB SİVİL KORUMA MEKANİZMASINA KATILIYOR

2014-2020 döneminde uygulanmakta olan AB Programlarından biri olan Sivil Koruma Mekanizması’na Türkiye’nin resmi olarak katılımına ilişkin anlaşma 6 Mayıs 2015 tarihinde Avrupa Komisyonu’nun İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Christos Stylianides ile Türkiye’nin Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Dr. Fuat Oktay tarafından imzalandı.

Komisyon Üyesi Stylianides konuya ilişkin yaptığı açıklamada, afetlere daha hazırlıklı olunması ve ortaya çıkabilecek krizlere daha etkili şekilde müdahale edilmesine yönelik ortak hedef çerçevesinde, Türkiye’nin değerli bir ortak olacağını belirtti. Anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte Türkiye, ortak sivil koruma eğitimleri ve tatbikatlarının da arasında bulunduğu önemli işbirliği fırsatlarına erişim sağlayacak, afet önleme ve hazırlık projelerinde yer alacak ve acil durumlarda AB sivil koruma makamlarıyla doğrudan irtibat kurabilecek. Türkiye’nin, eşgüdüm halinde yürütülen AB insani yardım operasyonlarına, AB ulaştırma eş-finansmanına, en iyi uygulamalara katılması öngörülüyor.

Bilindiği üzere, AB Sivil Koruma Mekanizması 32 Avrupa ülkesi (28 AB ülkesi ve Makedonya, İzlanda, Karadağ ve Norveç) arasında afete müdahale, hazırlıklı olma ve afetin önlenmesi alanlarında işbirliğine imkân sağlıyor. Sırbistan da kısa süre önce mekanizmaya katılım anlaşmasını imzaladı. Katılımcı ülkeler, Komisyon’un desteğiyle, dünyada afetle karşı karşıya kalan ülkelerin kullanımına sunulabilecek şekilde kaynaklarını bir havuzda topluyor.

Daha fazla bilgiye buradan ulaşılabilir.

 

6 NO`LU ALT KOMİTE TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Türkiye – AB Ortaklık Komitesi’ne bağlı 8 adet teknik alt komiteden biri olan Ulaştırma, Çevre, Enerji ve Trans-Avrupa Şebekeleri Alt Komitesi’nin 12’inci Tur Toplantısı, AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel ve AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Bela Szombati eşbaşkanlığında 5-6 Mayıs 2015 tarihlerinde düzenlendi.

Toplantıda Taşımacılık Politikası, Enerji, Trans-Avrupa Şebekeleri, Çevre ve İklim Değişikliği fasıllarında Türkiye’nin AB müktesebatı ve uygulamalarına uyum durumu ile Türkiye ve AB’de bu alanlarda son dönemde yaşanan gelişmeler üzerinde karşılıklı bilgi alışverişinde bulunuldu. Ayrıca, çevresel etki değerlendirmesi konusunda bir teknik çalışma toplantısı gerçekleştirildi. 

 

SİVİL TOPLUM DİYALOĞU PROGRAMI İSTANBUL BİLGİLENDİRME GÜNÜ DÜZENLENDİ

Türkiye ve AB sivil toplumları arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi amacıyla AB Bakanlığı tarafından geliştirilen AB ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyaloğu IV Programı kapsamında İstanbul Bilgilendirme Günü, 6 Mayıs 2015 tarihinde gerçekleştirildi. 9 müktesebat başlığında açık olan hibe çağrılarına ilişkin düzenlenen bilgilendirme toplantısına 300'ün üzerinde sivil toplum kuruluşu temsilcisi katılım sağladı. Etkinlikte AB ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyaloğu IV Programı ve proje hazırlanırken dikkat edilmesi gereken konular hakkında katılımcılara detaylı bilgi verildi.

Toplantıda konuşan AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır, daha güçlü, aktif ve katılımcı bir sivil toplumun Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine katkısının büyük olduğunu belirtti ve  her fırsatta sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek onlarla görüş alışverişinde bulunmaya çalıştıklarını vurguladı.

AB ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyaloğu IV Programı çerçevesinde çevre, enerji, tüketicinin ve sağlığın korunması, adalet, özgürlük ve güvenlik, iş kurma hakkı ve hizmet sunumu serbestisi, bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu, işletme ve sanayi politikası, tarım ve balıkçılık ile eğitim alanlarında toplam 11 milyon avro hibe desteği sağlanacak. Konuya ilişkin ayrıntılı bilgiye www.siviltoplumdiyalogu.org adresinden ulaşılabilir.
 

AP TÜRKİYE İLKE KARAR TASLAĞI, AFET`TE KABUL EDİLDİ

AP Türkiye Raporu’na ilişkin ilke karar taslağı, 11 Mayıs 2015 tarihinde AFET’te yapılan oylamada kabul edildi. İlke karar taslağının AP Genel Kurulu’nda, 20 Mayıs’ta ele alındıktan sonra 21 Mayıs 2015 tarihinde gerçekleşecek oturumda oylanması bekleniyor.

AP Türkiye Raportörü, Sosyalist ve Demokrat Grup (S&D) mensubu Hollandalı Parlamenter Kati Piri tarafından hazırlanan ilke karar taslağında, Türkiye’nin yolsuzlukla mücadele, ifade özgürlüğü, yargının bağımsızlığı ve medya özgürlüğü konularında daha fazla çaba sarf etmesi gerektiği belirtildi. İlke karar taslağında AB’ye, Türkiye’nin sağlam, demokratik kurumlar kurma ve temel haklar, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü temin etme yönündeki çabalarında destek vermesi çağrısında bulunuldu. İlke karar taslağında ayrıca, AB ve Türkiye arasındaki dış politika alanındaki işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

Türkiye-AB dış politika işbirliğinin ve terörle mücadele diyaloğunun güçlendirilmesinin gerektiği belirtilen ilke karar taslağında Türkiye’nin IŞİD gibi terör örgütleriyle mücadelede tüm kaynaklarını kullanması; IŞİD ve benzeri örgütlere yönelik yabancı savaşçı, finansman ve teçhizat geçişinin önlemesi için daha fazla çaba sarf etmesi gerektiği ifade edildi. Bunun yanı sıra, dış politika alanında uyumun aşamalı olarak artırılması için Dışişleri Bakanı’nın gerektiği durumlarda AB Dışişleri Konseyi toplantılarına çağrılması gerektiği de taslakta yer aldı. Katılım müzakerelerinde bu alanı kapsayan ancak GKRY’nin tek yanlı olarak bloke ettiği “Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası” başlıklı 31’inci faslın müzakereye açılmasının dış politika alanında işbirliğinin artırılmasına katkı sağlayacağına dikkat çekildi.

Halklararası iletişimin artırılması gerektiğine dikkat çekilen ilke karar taslağında, bunun vize serbestisi süreciyle kısıtlı kalmaması gerektiği vurgulanarak, Türk iş dünyasının vizeye erişimin kolaylaştırılması ve öğrenci hareketliğinin etkin şekilde teşvik edilmesi gerektiği kaydedildi.

Yolsuzlukla mücadele için uygun siyasi çerçevenin hazırlanması gerektiği belirtilen ilke karar taslağında, 17-25 Aralık 2014 soruşturmalarına atıfta bulunuldu.

Kıbrıs meselesi konusunda, tüm taraflara BM gözetimindeki birleşme müzakerelerinin yeniden başlamasını destekleme çağrısında bulunulan ilke karar taslağında, Türkiye’ye GKRY ile ilişkilerini normalleştirme doğrultusunda adımlar atması, Ada’dan askerlerini çekmeye başlaması ve Maraş bölgesini BM’ye devretmesi çağrısında bulunuldu. GKRY’ye ise Mağusa Limanı’nı açarak KKTC’nin AB ile doğrudan ticaretine imkân vermesi çağrısında bulunuldu.

AP Türkiye Raporu’na ilişkin ilke karar taslağına buradan ulaşılabilir.

 

TÜRKİYE-AB GÜMRÜK BİRLİĞİ REVİZYONU

12 Mayıs 2015 tarihinde Brüksel’de bir araya gelen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Avrupa Komisyonu’nun Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström 1996 yılından beri Türkiye ve AB arasında yürürlükte olan Gümrük Birliği'nin güncellenmesi yönünde karar aldıklarını açıkladılar. Gümrük Birliği’nin güncellenerek ve özellikle kapsamı genişletilerek taraflar arasındaki ticari ilişkilerin daha da güçlendirilmesi amaçlanıyor.

Bu hedef doğrultusunda, Gümrük Birliği’nin kapsamının tarım, hizmet ve kamu alımlarına genişletilmesi öngörülüyor. Bunların yanı sıra, Gümrük Birliği’nin yapısını ve işleyişini iyileştirmek amacıyla bazı adımların atılması da gündemde. Bu kapsamda Türkiye’nin Gümrük Birliği’nin karar alma mekanizmasında yer alması ve etkin katılım sağlaması büyük önem taşıyor. Bilindiği üzere, Türkiye, AB’nin üçüncü ülkelerle yürüttüğü ticaret anlaşmalarının müzakere sürecinde yer almıyor. Bakan Zeybekçi’nin yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, AB ve ABD arasında yürütülen TTYO müzakerelerine taraf olma çabalarının sürdüğünü açıkladı. Malmström, müzakerelerin ABD ve AB arasında gerçekleştiğini, ancak Türkiye’nin bu müzakereler sırasında her aşamada bilgilendirilmesinin önemini vurguladı. Tüm bunların yanı sıra, Türkiye açısından önem taşıyan bir diğer husus da, Türk kamyon ve tırlarına yönelik uygulanan kotaların kaldırılması.

Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi Süreci Nasıl Etkileyecek?

Önümüzdeki bir yıl içinde, her iki taraf da etki analizleri ve istişareler yürütecekler. Bu sürede, müzakere süreci için gerekli iç onayların alınması yönünde girişimlerde bulunulacak. Dolayısıyla Gümrük Birliği’nin güncellenmesine ilişkin müzakerelerin en erken 2016 yılında başlaması bekleniyor. 

 

KKTC İLE GKRY ARASINDA MÜZAKERELER YENİDEN BAŞLADI

BM gözetiminde KKTC ile GKRY arasında yürütülen müzakereler, yedi aylık aranın ardından 15 Mayıs 2015 tarihinde yeniden başladı. Hatırlanacağı üzere, Doğu Akdeniz’de doğal gaz sondaj çalışması başlatan GKRY, Türkiye’nin bölgede KKTC adına sismik araştırma çalışması başlatmasını mazeret göstererek müzakereleri Ekim 2014’te tek yanlı olarak askıya alması nedeniyle müzakereler kesintiye uğramıştı.

BM Genel Sekreteri (BMGS) Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin ev sahipliğinde 11 Mayıs’ta gerçekleşen ve KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile GKRY lideri Nikos Anastasiadis’i ilk kez bir araya getiren görüşmeden, Ekim ayında Rum tarafının tek yanlı olarak müzakere masasını terk etmesiyle kesintiye uğrayan birleşme müzakerelerine 15 Mayıs 2015 tarihinde yeniden başlanması kararı çıktı. Görüşmede BMGS Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim’ın yanı sıra her iki tarafın başmüzakerecileri de hazır bulundu. BMGS Kıbrıs Özel Danışmanı Eide, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, iki liderin yakalanan ivmenin sürdürülmesi ve daha fazla zaman kaybedilmeden bu fırsatın değerlendirilmesi konusunda hemfikir olduğunu belirtti.

Akıncı ve Anastasiadis 15 Mayıs 2015 tarihinde Lefkoşa ara bölgede bir araya geldi. BMGS Kıbrıs Özel Danışmanı Eide ile BMGS Kıbrıs Özel Temsilcisi Buttenheim’ın hazır bulunduğu görüşmede, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’ya Başmüzakereci Özdil Nami başkanlığındaki müzakere heyeti üyeleri eşlik ederken, GKRY lideri Anastasiadis’e de Rum tarafı Başmüzakerecisi Andreas Mavroyannis başkanlığındaki heyet eşlik etti. Görüşmede, müzakerelere konu olan başlıkların üzerinden geçildiği ve müzakerelerin yapısı ve sıklığı konularının ele alındığı belirtiliyor. 

 

53’ÜNCÜ TÜRKİYE AB ORTAKLIK KONSEYİ TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİ

Türkiye ile AB arasındaki en üst düzey karar alma organı olan Ortaklık Konseyi’nin 53’üncü toplantısı, 18 Mayıs 2015 tarihinde Brüksel’de yapıldı. Toplantıya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır, AB Konseyi adına Dönem Başkanı Letonya’nın Dışişleri Bakanı Edgars Rinkevics, Avrupa Komisyonu’nun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Toplantı öncesinde, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve Avrupa Komisyonu’nun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ile çalışma yemeğinde bir araya geldi. Yemek sonrası yapılan ortak açıklamada, Türkiye ve AB’nin bölgede, kilit ortak ve stratejik müttefik olduğu vurgulanırken, katılım müzakerelerinin bu ilişkinin temel taşı olmaya devam ettiği belirtildi. Açıklamada ayrıca, Türkiye ve AB’nin ticaret ve Gümrük Birliği'nin modernizasyonu, enerji ve vize serbestliği gibi öncelik arz eden konularda işbirliğini sürdürmesinin önemine vurgu yapıldı.

Türkiye’nin AB'ye katılım konusunda gösterdiği yenilenmiş taahhüdü memnuniyetle karşıladığını belirten Komisyon Üyesi Hahn, müzakerelerde “Ekonomik ve Parasal Politika” başlıklı 17’inci faslın yakın zaman içinde açılabileceğini ekledi. Bakan Çavuşoğlu, reformları sürdürmekte kararlı olduklarını vurgulayarak, katılım müzakerelerinin hızının bazı üye ülkelerin siyasi engellemeleri sebebiyle tatmin edici olmaktan uzak olduğunu ifade etti. AB’nin Kıbrıs çözüm görüşmelerinin yeniden başlamasını memnuiyetle karşıladığını vurguladığı açıklamada, görüşmelerde ilerleme kaydedilmesi için gösterilen çabalara kararlı ve uygulamaya yönelik destek verileceği belirtildi. 

 

BAŞKAN VARDA AB TİCARET MÜŞAVİRLERİ TOPLANTISINA KATILDI 

İKV ve DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan 18 Mayıs 2015 tarihinde, İstanbul’da Venedik Sarayı’nda düzenlenen AB Ticaret Müşavirleri Toplantısı’na katıldı. AB Türkiye Delegasyonu Müsteşarı ve Ticaret, Ekonomi ve Tarım Bölüm Başkanı Balazs Gargya’nın moderasyonunda gerçekleştirilen ve AB üye ülke konsolosluk ve büyükelçiliklerinde görevli ticaret müşavirlerini bir araya getiren toplantıda konuşan Başkan Vardan, iş dünyasının Gümrük Birliği konusunda yaşadığı sorunları dile getirdi. Bu sorunların temelini oluşturan konuların, AB ülkelerinin  Türk vatandaşlarına uyguladığı zorunlu vize politikası, Türk tırlarına uygulanan kotalar ve AB’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmaları olarak niteleyen Vardan, AB-ABD arasında yürütülen TTYO müzakereleri sürecinde Türkiye’nin yerini mutlaka alması gerektiğini vurguladı. Türkiye ile AB taraflarının 12 Mayıs 2015 tarihinde Gümrük Birliği’nin revizyonu konusunda mutabakata vardıklarını hatırlatan Başkan Vardan, kapsamı genişlemiş ve işleyişine ilişkin sorunları halledilmiş bir Gümrük Birliği sonucunda mevcut ihracat oranlarının her iki taraf için de artacağının öngörülebileceğini sözlerine ekledi.

 

TÜRKİYE, BULGARİSTAN VE YUNANİSTAN’DAN ORTAK SINIR GÜVENLİĞİ HAMLESİ

25 Mayıs 2015 tarihinde, Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan arasında düzensiz göçle mücadele ve ortak sınır koruma merkezi kurulmasına ilişkin anlaşma imzalandı. İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Bulgaristan Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Rumyana Bıçvarova ve Yunanistan Kamu Düzenini ve Vatandaşı Koruma Bakan Vekili Yanis Panusis’in katılımı ile gerçekleşen oturumların ardından Polis ve Gümrük İşbirliği Ortak Temas Merkezi Kuruluş ve İşleyişi Anlaşması adı altında bir anlaşma metni hazırlandı.

Kurulması öngörülen merkezler kapsamında üç ülkenin sınır polisi, göç, gümrük ve kolluk birimleri arasında gerçek zamanlı bilgi paylaşımının artırılması hedefleniyor. Söz konusu ülkeler arasında artan işbirliğiyle, sınır ötesi suçlarla mücadelede kazanımlar sağlanması bekleniyor. Merkezin Bulgaristan tarafında, Kapıkule sınır kapısının karşısında, Kapitan Andreevo sınır kapısında kurulması öngörüldü. Bilindiği üzere Yunanistan ve Bulgaristan, göçmen kriziyle mücadeleye yönelik olarak Türkiye sınırına tel örgü çekmişti. Konuya ilişkin açıklama yapan Bakan Öztürk üç ülke arasındaki sorunlara çözüm bulunması amacıyla her zaman Yunanistan ve Bulgaristan ile işbirliği içerisinde olacaklarını ifade etti. 

 

AB BAKANI BOZKIR RİGA’YA ZİYARET GERÇEKLEŞTİRDİ

AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır, AB Dönem Başkanı Letonya’nın daveti üzerine 27-28 Mayıs 2015 tarihlerinde Riga’ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Letonya Parlamentosu Başkanı Inara Murniece ve Riga’da bulunan Sırbistan AB Bakanlığı heyetiyle görüşmelerde bulunan Bakan Bozkır, Letonya Dışişleri Devlet Sekreteri Büyükelçi Andrejs Pildegovics’in onuruna verdiği çalışma yemeğine katıldı. Görüşmelerde Türkiye-AB ilişkileri ve katılım müzakereleri başta olmak üzere Letonya ve Sırbistan ile ikili ilişkiler hakkında da görüş alışverişinde bulunuldu.Avrupa Birliği Konseyi Genişleme Grubu (COELA) ile yapılması öngörülen toplantı, Belçika'daki hava ulaşım sistemindeki sorun nedeniyle yapılamadı.

Basına kapalı gerçekleştirilen görüşmenin ardından AA muhabiri ile bir görüşme yapan Bakan Bozkır, şu açıklamalarda bulundu: "Her zaman Riga'da ve Letonya'da gerek geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanımız'ın ziyareti sırasında, ondan önceki temaslarımızda her zaman bir dostluk gördük ve AB sürecinde de Türkiye'yi en çok destekleyen ülkelerden bir tanesi. Bu çerçevede temmuz ayının başına kadar sürecek dönem başkanlıkları sırasında AB sürecimizde neler yapabileceğimizi, yaşanan bazı güçlükleri nasıl aşabileceğimizi konuştuk. Letonya olarak bize önemli ölçüde vermiş oldukları desteği devam ettireceklerinin garantisi verdiler."

 

AB BAKANI BOZKIR AP TÜRKİYE RAPORTÖRÜ PİRİ’Yİ KABUL ETTİ

AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır, AP Türkiye Raportörü, Sosyalistler ve Demokratlar Grubu’na mensup, Hollandalı AP üyesi Kati Piri'yi AB Bakanlığı'nın İstanbul Ortaköy Ofisinde kabul etti. Görüşmede, AP'nin Haziran ayında kabul etmesi beklenen, Türkiye İlerleme Raporu hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. AB Bakanı Bozkır, taslak rapor hakkındaki görüşleri ifade etti. 

AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır, görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, AP'nin Türkiye İlerleme Raporu Kararının Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesine katkıda bulunacak objektif bir belge olması gerektiğini, AP’nin 15 Nisan tarihinde kabul ettiği 1915 olayları kararının vahim bir tarihi hata olduğunu, Türkiye ve Türk milleti için yok hükmünde olan bu kararın AP’ye iade edildiğini, Haziran ayında kabul edilmesi öngörülen İlerleme Raporu Kararının da 15 Nisan kararına atıfta bulunması halinde yok hükmünde sayılacağını ve AP’ye iade edileceğini söyledi.
 

YEREL SCHENGEN GRUBU TOPLANTISI ERZURUM’DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

TOBB ve AB Türkiye Delegasyon işbirliğinde düzenlenen Yerel Schengen Grubu İş Dünyası için Vize Bilgilendirme Toplantıları serisinin son toplantısı, 26 Mayıs 2015 tarihinde Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) ev sahipliğinde Erzurum’da gerçekleştirildi.

Toplantı için Erzurum’a gelen, AB Schengen Grubu Başkanı ve Letonya’nın Ankara Büyükelçiliği İkinci Katibi Samija Serifa, Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği’nden Konsolos Stefan Delfs, Hollanda’nın Ankara Büyükelçiliği Konsolosluk Dairesi Başkanı Diane Argente-de Joode, AB Schengen Grubu ve Sınır Yönetimi Sorumlusu ve AB Delegasyonu Temsilcisi Jörg Dieter Köstinger, Çek Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu Vize Bölümü Başkanı Nora Jurkovicova ile İKV Genel Sekreter Yardımcısı ve Araştırma Müdürü Melih Özsöz ilk olarak ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik’i ziyaret ederek bir süre görüştü. Başkan Yücelik’le tanışan büyükelçilik ve konsolosluk yetkilileri görüşmede, ‘AB-Türkiye Vize Serbestisi Diyaloğu’ kapsamında yürütülen uygulamalar hakkında bilgi verdiler.

AB ülkelerindeki vize uygulamalarıyla ilgili görüşlerini dile getiren ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Yücelik, Türkiye’nin AB ülkeleriyle ciddi anlamda bir ticareti olduğunu belirterek, vize uygulamalarına getirilecek kolaylıkların ikili ilişkileri, paralelinde de ticareti daha da artıracağını söyledi. Düzenlenen toplantının, vize uygulamalarında yaşanan sıkıntıları çözme anlamında bir yol haritası belirleyeceğini kaydeden Başkan Yücelik, “Bu yol haritasının, iş adamlarımız başta olmak üzere AB ülkelerine yapılacak her türlü ziyarette Türk vatandaşlarının önüne engel teşkil eden vize uygulamalarını daha esnek hale getireceğini umut ediyoruz” diye konuştu.

Toplantının açış konuşmasını ETSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hasan Akal yaptı. Konuşmasında, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi ülkelerle olan ticaretinin, ülkenin toplam dış ticaretinde önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Akal şunları söyledi:

“TÜİK’in dış ticaret verilerine göre; 2014 yılında Türkiye’nin 157 milyar 620 milyon dolarlık toplam ihracatında, AB üyesi ülkelerin payı 68 milyar 518 milyon dolar. Toplam ihracatımızda AB'nin payı yüzde 43,5 oranında gerçekleşmiş. Bir önceki yıla göre yüzde 8,7 oranında artış olmuş. Aynı şekilde, 242 milyar 177 milyon dolarlık ithalatımızda AB üyesi ülkelerin payı 88 milyar 783 milyon dolar. AB'nin toplam ithalatımızdaki payı yüzde 36.7 oranında. Bu rakamlara baktığımızda, AB ve Türkiye’nin birbirinden vazgeçmeyeceği iki ticari partner olduğunu görüyoruz.”

AB ve Türkiye arasındaki ilişkilerin son yıllarda artmasının ekonomik olarak her iki tarafa da katkı sağladığını ve gelinen son aşamada Türkiye’nin AB’ye üye olmasının önemli bir süreç olduğunu vurgulayan ETSO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hasan Akal konuşmasını, “Türk vatandaşları için, AB ülkelerinde işadamları başta olmak üzere toplumun tüm kesimleri için vize uygulamasının artık sona ereceğini ümit ediyoruz” diyerek tamamladı.

Toplantının açışında ikinci konuşmayı da, AB Schengen Grubu Başkanı ve Letonya’nın Ankara Büyükelçiliği İkinci Katibi Samija Serifa yaptı. Serifa, Letonya olarak, paydaşlardan aldıkları öneriler doğrultusunda vize konusundaki uygulamalarını netleştirdiklerini söyledi.

Toplantıda daha sonra sırasıyla, Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği’nden Konsolos Stefan Delfs, “AB Üyesi bir Ülke Perspektifinden Türkiye’de Vize Kodu Uygulaması”, AB Schengen Grubu ve Sınır Yönetimi Sorumlusu -AB Delegasyonu Temsilcisi Jörg Dieter Köstinger, “Geri Kabul Anlaşması ve Vize Kolaylaştırılması Konusundaki Diyalogda Gelinen Son Durum”, İKV Genel Sekreter Yardımcısı ve Araştırma Müdürü Melih Özsöz ise, “Vize Şikayet Hattı: Türk Vatandaşlarının Schengen Vize Kuralları Uygulamaları Hakkındaki Görüşleri “ konulu birer sunum yaptılar.

Yabancı ülke temsilcilerinin ülkelerindeki vize uygulamalarıyla ilgili bilgi verdikleri toplantının sonunda katılımcıların soruları cevaplandırıldı.

E-Bülten Kayıt

İKV KURUCU VE MÜTTEVELLİ KURUMLARI

© 2024 İKV Bütün Hakları Saklıdır.
Designed By: OrBiT