EYLÜL
Macaristan Başbakanı Orban, AB Yetkilileriyle Göçmen Krizini Değerlendirdi
Son dönemde göçmenlere yönelik sert politikaları nedeniyle eleştirilen Macaristan Başbakanı Viktor Orban, kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt vermek üzere 3 Eylül 2015 tarihinde Brüksel’de AB yetkilileriyle görüştü. Düzensiz göç akınlarına önlem olarak Macaristan’ın güney sınırlarına örülen tel örgülerin arkasında durduğunu ifade eden Orban, ülkesinin AB’nin göçmen politikalarına uygun önlemler aldığını öne sürdü. Macaristan Başbakanı Orban, AB’nin dış sınırlarının kontrolü konusuna yoğunlaşılması ve sığınma talebinde bulunan 120 bin kişinin yerleştirilmesinin daha sonra tartışılması gerektiğini belirtti.
Macaristan Başbakanı Orban, AB kurumlarına gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında AP Başkanı Martin Schulz, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile bir araya geldi. Başbakan Orban, AB yetkilileriyle görüşmeleri sırasında, Almanya’nın Suriyeli mültecileri kabul etmeye yönelik yeni politikasını da eleştirdi. Schengen Sistemi’nin tehlike altında olduğunu ve Almanya’nın Suriyeli sığınmacılara vize uygulaması gerektiğini ifade eden Başbakan Orban, AP Başkanı Schulz ile yaptığı görüşmelerde de AB’nin Suriye’ye komşu ülkelere mali yardımı artırması gerektiğini ve Suriyeli göçmenlerin bu komşu ülkelerde kalmasının AB için daha iyi bir çözüm olduğunu vurguladı. Bilindiği üzere, 1 Eylül 2015 tarihinde Macaristan’ın başkenti Budapeşte üzerinden trenle Almanya’ya gitmek üzere yola çıkan Suriyeli ve Afgan sığınmacılar, Macar güvenlik güçleri tarafından durdurulmuş, Almanya’ya geçişleri engellenmiş ve Budapeşte’den Batı Avrupa’ya tren seferleri bir süreliğine askıya alınmıştı. Aynı şekilde İngiltere’nin başkenti Londra’yı Avrupa kıtasına bağlayan Manş Tüneli’nde hizmet veren Eurostar tren seferleri de 2 Eylül 2015 tarihinde tren raylarına izinsiz giren kişilerin tespit edilmesi üzerine durduruldu. Şirket tarafından yapılan açıklamada, Londra’ya doğru yola çıkacak üç seferin durdurulduğu, Fransa’ya yola çıkan iki seferin ise Londra’ya geri döndüğü açıklandı. Mültecilerin kamp kurduğu Fransa’nın Calais şehri yakınlarında her gün yüzlerce mültecinin değişik yollardan İngiltere’ye geçmeye çalıştığı biliniyor.
AB’de Geri Dönüşümlü E-atık Miktarı Yüzde 35
Aralarında sekiz organizasyonun yer aldığı (WEEE Forum, Interpol, UN University, Zanasi&Partners, Compliance and Risks, Cross-Border Research Association, UN Interregional Crime and Justice Research Institute) AB fonuyla desteklenen proje kapsamında (Countering WEEE Illegal Trade Project), AB genelinde elektrikli ve elektronik eşya atıklarının (e-atık) geri dönüşümde kullanım miktarı açıkladı. 30 Ağustos 2015 tarihinde açıklanan araştırmaya göre, AB’de kayıtlı e-atığın geri dönüşümde kullanım miktarı 2012 yılında 3,3 milyon ton (yüzde 35) olarak tespit edildi. Geriye kalan yüzde 65’lik oran içinde AB’den yasal olmayan yollardan ihraç edilen 1,5 milyon ton, uygun olmayan koşullar altında geri dönüştürülen 3,15 milyon ton ve eşyaların değerli parçalarının temizlenerek geri dönüşümde kullanılma miktarı olan 750 bin ton yer alıyor. AB ile birlikte Norveç ve İsviçre’nin verilerde e-atık miktarı ise 750 bin olarak belirlendi.
Arktik Bölgesi için Strateji Toplantısı Gerçekleştirildi
Alaska’da dünya liderleri 1 Eylül 2015 tarihinde “Küresel Liderler Arktik’te: İşbirliği, Yenilik, Angajman ve Dirençlilik” başlıklı konferansta bir araya geldi. Avrupa Komisyonunun Çevre, Denizcilik ve Balıkçılık Politikasından Sorumlu Üyesi Karmenu Vella’nın da katılımıyla gerçekleşen toplantıda Arktik Bölgesi’ne (Kuzey Kutbu) yönelik politikalar çeşitli boyutlarıyla ele alındı. Bilindiği üzere, iklim değişikliğinin en belirgin olarak görüldüğü yerlerden biri Arktik Bölgesi. Arktik Bölgesi’nde özellikle balıkçılık faaliyetleri iklim değişikliğinin etkilerinin en fazla görüldüğü sektörlerden biri. Karmenu Vella yaptığı açıklamada, bölgede ticarete yönelik balıkçılık faaliyetlerinin etkilenmemesi için AB gibi ana aktörlerin yer alacağı uluslararası tartışma platformlarının oluşturulması gerektiğini belirtti. Vella, AB olarak, Arktik Bölgesi’ne yönelik sürdürülebilir kalkınma çalışmalarının hızlandırılmasına ayrı önem verileceklerini ve 2016-2017 döneminde bölgedeki araştırmalar için 40 milyon avro ayrıldığını açıkladı. Vella ayrıca bölge için en etkili çözümün küresel işbirliği olacağını vurguladı.
AB Doğu Ortaklığı için İletişim Ekibi Oluşturuyor
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini 27 Ağustos 2015 tarihinde yaptığı açıklamada, AB ve Üye Devletlerin, Doğu Avrupa’da ve Güney Kafkasya’da bulunan altı ülke (Azerbaycan, Belarus, Ermenistan, Gürcistan, Moldova ve Ukrayna) ile ilişkilerini düzenlemeyi amaçlayan Doğu Ortaklığı çerçevesinde, AB’nin bir iletişim ekibi oluşturduğunu belirtti.
Bilindiği üzere, Mart 2015 tarihinde AB Konseyi, Rusya’nın bilgi kirliliği kampanyalarına karşı bir iletişim ekibinin oluşturulması gerektiğini vurgulamıştı. Bu kapsamda AB Üye Devletleri ve kurumları ile işbirliği içerisinde iletişim stratejisine yönelik bir eylem planı hazırlanması gündeme gelmişti. İletişim ekibinin oluşturulması da bu eylem planın ilk adımı olarak belirtildi. İletişim ekibinin bölgede AB politikalarını açıklayan iletişim ürünleri ve medya kampanyaları üzerine çalışacağı ifade edildi. Bununla birlikte, Avrupa Dış İlişkiler Servisi ve diğer AB kurumlarının personelleri arasında oluşturulan 10 kişilik ekibin Eylül ayı sonuna kadar tam kapasiteye ulaşacağı vurgulandı.
AB-ABD Veri Koruma Şemsiye Anlaşması İçin Müzakereler Tamamlandı
AB ve ABD arasındaki Veri Koruma Şemsiye Anlaşması için Mart 2011 tarihinden beri yürütülen müzakereler tamamlandı. Söz konusu anlaşmanın AB ve ABD arasında veri güvenliğine ilişkin yasal uygulama alanında işbirliğini güçlendirmesi amaçlanıyor. Bu anlaşma, AB ve ABD arasında terör suçları dâhil, suç sayılan fiillerin önlenmesi, tespit edilmesi, soruşturulması amacıyla paylaşılan tüm kişisel veri bilgilerini (isim, adres, sabıka kaydı) kapsıyor. Anlaşmanın veri transferinde hukuka uygunluk açısından tedbir ve garantiler sağlaması öngörülüyor. Veri Koruma Şemsiye Anlaşması ile veri korunması alanında AB ve ABD arasındaki işbirliğinin güçlendirilerek, vatandaşların temel haklarının daha iyi korunmasına ve karşılıklı olarak güvenin yeniden oluşturulmasına katkı sağlanması bekleniyor. Bu anlaşma ile ayrıca, veri güvenliği alanında diyaloğun artırılarak, AB ve ABD’nin daha etkin bir şekilde terörle mücadele etmesi öngörülüyor. Söz konusu anlaşmanın yürürlüğe girmesi için AB ve ABD’nin yetkili kurumlarının onayı bekleniyor.
Çiftlik Hayvanlarının ve Ürünlerinin Klonlanması Yasaklanıyor
AB’de tüm çiftlik hayvanlarının ve bu hayvanların ürünlerinin klonlanması ve AB üye ülkeleri arasında ithalatının yasaklanması hakkındaki mevzuat tasarısına ilişkin rapor, AP’de 8 Eylül 2015 tarihinde yapılan oylamada kabul edildi. Raporda, 2008 yılında Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi EFSA (European Food Security Authority) tarafından yayımlanan bulgulara yer veriliyor. EFSA, klonlama oranlarında verimliliğin düşük olduğunu belirtiyor (büyükbaş hayvanlarda yüzde 6 ila 15 arası ve domuzlarda yüzde 6). Konuyla ilgili olarak AP üyeleri, AB yetkililerinin klonlanmış hayvan ürünlerinin AB’ye ihracatında bir sertifikasyon sistemi geliştirmesini önerdi.
2008 yılında Eurobarometre tarafından yapılan bir ankete göre, Avrupalı tüketicilerin yüzde 84’ü hayvan klonlamanın uzun vadede etkilerinin bilinmediğini ve yüzde 61’i ise söz konusu uygulamanın ahlaki açıdan yanlış olduğunu dile getirmişti.
Su Hakkı AP’de Görüşüldü
BM tarafından suyun bir insan hakkı olduğu yorumu AB’de yasallaşma yolunda ilerliyor. Bilindiği gibi, Right2water, 2013 yılında Avrupa Komisyonuna sunulan ilk Avrupa Vatandaş Girişimi olmuştu. Girişimin Komisyon tarafından gündeme alınabilmesi için en az 1 milyon AB vatandaşının imzasının toplanması gerekiyordu. Nitekim 1,9 milyon imza ile gündeme gelen AB’nin ilk vatandaşlık girişimi, 8 Eylül 2015 tarihinde Avrupa Parlamentosunda ele alındı. Üye ülkelere yönelik çağrı niteliğinde onaylanan ilke kararı ile temiz suya erişimin AB genelinde yasal güvenceye alınarak temel insan hakkı olması çağrısı yapıldı.
Kararda üzerinde durulan bir diğer konu, önümüzdeki dönemde düzenlenecek iki uluslararası zirve. Bunlar; 30 Kasım-11 Aralık 2015 tarihinde Paris’te düzenlenecek ve yeni iklim değişikliği anlaşmasının imzalanması öngörülen 21’inci Taraflar Konferansı ile 25-27 Eylül 2015 tarihleri arasında New York’ta düzenlenecek yeni sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin belirleneceği BM Zirvesi. Kararda, gerek yeni iklim rejiminde gerekse yeni sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde su kaynaklarının verimli kullanılmasına, gelişmekte olan ülkelerdeki altyapıların iyileştirilmesine ve etkili su yönetimi mekanizmalarının yaygınlaştırılmasına yönelik kuralların geçerli olması çağrısı yapılıyor. AP üyeleri girişimin Avrupa Komisyonu tarafından hayata geçirilmesini, AB’nin, kendi vatandaşları nezdinde itibarı açısından önemli bir demokrasi hareketi olarak görüyor.
Avrupa Komisyonu, Yatırım Mahkeme Sistemi’nin Oluşturulmasını Öneriyor
Bilindiği üzere, TTYO müzakereleri kapsamında, yatırımcılarla devlet arasındaki uyuşmazlıkların halli mekanizmasına (Investor-to-State Dispute Settlement – ISDS) ilişkin maddenin anlaşmaya dâhil edilmesi, AB’de birçok kesimin sert eleştirilerine maruz kalmıştı. Avrupa Komisyonu bu tepkiler üzerine, ISDS maddesine yönelik müzakere sürecinde nasıl bir pozisyon alınması gerektiğini kolaylaştırmak için bir kamu istişare süreci başlattı. Avrupa Komisyonu bu süreçten elde edilen sonuçlar doğrultunsa, TTYO kapsamında yatırımcılar ve devlet arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde ISDS yerine Yatırım Mahkeme Sisteminin oluşturulmasını öneriyor.
Bu yeni sistemde öngörülen değişiklikler şu şekilde:
- 5’i AB, 5’i ABD ve 5’i üçüncü ülkeden atanan 15 hakimden oluşan Birinci Derece Mahkeme ve 2’si AB, 2’si ABD ve 2’si üçüncü ülkeden atanan 6 hakimden oluşan bir Temyiz Mahkemesinin oluşturulması,
- Bu hakimlerin Uluslararası Adalet Divanı ve Dünya Ticaret Örgütünün (DTÖ) Temyiz Organında olduğu gibi yüksek niteliklerle donatılması,
- Temyiz Mahkemesinin DTÖ Temyiz Organında uygulanan ilkelerin benimsenmesi,
- Şeffaflığı sağlamak için duruşmaların halka açık olması,
- Yatırımcıların, davalarını Mahkemeye taşıma koşullarının detaylı olarak tanımlanması,
- Devletlerin düzenleme haklarının, ticaret ve yatırım anlaşmalarındaki hükümlerle garanti altına alınması.
Önümüzdeki dönemde, Avrupa Komisyonunun Yatırım Mahkeme Sistemine ilişkin önerilerini AB Konseyi ve AP ile detaylı olarak görüşmesi bekleniyor. Bu görüşmelerin ardından önerilerin ayrıca TTYO müzakerelerinde ele alınması öngörülüyor.
Avrupa Komisyonu, Uzun Vadeli İşsizliğe İlişkin Yeni Bir Öneri Sundu
Avrupa Komisyonu, 17 Eylül 2015 tarihinde uzun vadeli işsizliğin azaltılmasına yönelik üye ülkeler için yeni bir öneri sundu. Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker tarafından Mayıs ayında AB genelinde istihdamı artırma hedefi çerçevesinde Genç İstihdam Girişimi (Youth Employment Initiative) başlatılmıştı. Komisyonun verilerine göre, hâlihazırda 12 milyon kişi bir yıldan fazla süredir işsiz. AB işgücü piyasasındaki iyimser tabloya rağmen, AB üye ülkelerinde 2007-2014 yılları arasında işsizlerin sayısı ikiye katlanmış durumda ve bu sayı AB’de aktif nüfusun yüzde 5’ini oluşturmakta. Üye ülkeler arasındaki uzun vadeli işsizlik oranlarına bakıldığında, Avusturya’daki oran yüzde 1,5 iken Yunanistan’da bu oran yüzde 19,5’e kadar tırmanıyor. Komisyon tarafından önerilen Konsey Tavsiyesi, 12 ayı aşkın süredir işsiz olan kişiler için bir kişisel değerlendirme ile mesleki uyum anlaşması düzenlenmesini içeriyor. Söz konusu anlaşmayla beraber işsiz kişiler için 18 ayı doldurmadan önce somut ve kişiselleştirilmiş bir plan sunulması öngörülüyor. Ayrıca söz konusu öneri, üye ülkelerin en iyi uygulamalarından da esinleniyor. Bu çerçevede, üç öncelik üzerinden çalışmaların yürütülmesi öngörülüyor:
- Uzun vadeli işsiz kalan kişilerin iş bulma kurumlarına kayıt olmasının teşvik edilmesi,
- Bu kişilere kapsamlı bir kişiselleştirilmiş değerlendirme planının sunulması;
- Bu kişilere meslek uyum anlaşmasının sunulması.
AB, Tunus’un Zeytinyağı İhracat Kotasını Artırıyor
Avrupa Komisyonu, Tunus’un AB’ye zeytinyağı ihracatını artırmaya yönelik düzenlemeyi 17 Eylül 2015 tarihinde kabul etti. Düzenleme ile Tunus’un içinde bulunduğu zor koşullara destek olunması hedefleniyor. Bu çerçevede zeytinyağı ihracatı için Tunus’a 2017 yılına kadar yıllık 35 bin ton ek kota verildi. Dünyanın önemli zeytinyağı üreticilerinden biri konumunda bulunan Tunus, hâlihazırda AB ile arasında bulunan işbirliği anlaşması kapsamında, yıllık 56 bin 700 ton zeytinyağı kotasına sahip. Komisyonun kabul ettiği düzenleme ile 35 bin tonluk ek kota, 1 Ocak 2016-31 Aralık 2017 tarihleri arasında geçerli olacak.
Yunanistan Seçimlerini Aleksis Çipras’ın Partisi SYRIZA kazandı
Yunanistan’da 20 Eylül 2015 tarihinde yapılan erken genel seçimleri ülkenin Radikal Sol Koalisyon Partisi (SYRIZA) kazandı. Katılım oranının yüzde 55 olduğu açıklanan seçimlerde, Aleksis Çipras liderliğindeki parti oyların yüzde 35,47’sini alarak Yunan meclisinde 145 sandalyeye sahip oldu. Ülkenin merkez sağ partisi olan ve Vangelis Meimarakis liderliğindeki Yeni Demokrasi Partisi oyların yüzde 28,09’unu alarak mecliste 75 sandalyeye, aşırı sağ parti olan ve Nikos Mihaloliakos liderliğindeki Altın Şafak Partisi ise oyların yüzde 6,99’unu alarak 18 sandalyeye sahip oldu. Demokratik Koalisyon altında blok olarak seçimlere giren Panhelenik Sosyalist Hareket (PASOK) ve Demokratik Sol Parti (DİMAR) yüzde 6,28 ile 17 sandalyeye, Yunanistan Komünist Partisi (KKE) yüzde 5,55 ile 15 sandalye, AB yanlısı merkez sol Nehir Partisi (To Potami) yüzde 4,09 ile 11 sandalyeye, Bağımsız Yunanlar (ANEL) yüzde 3,69 ile 10 sandalyeye, ilk defa meclise giren Merkez Birliği Partisi de yüzde 3,43 ile 9 sandalyeye ulaştı.
Yeni parlamentoda ayrıca 3 Türk milletvekili görev yapacak. Milletvekilleri, Rodop ilinden SYRIZA adayı Mustafa Mustafa, To Potami Partisinden İlhan Ahmet ve İskeçe ilinde de SYRIZA adayı Hüseyin Zeybek olarak açıklandı.
Yunanistan’da yapılan seçimlerin ardından koalisyon hükümetinin kurulması da netleşti. Nitekim Yunanistan’da bir partinin tek başına iktidar olabilmesi için oyların en az yüzde 40’ını ve 300 sandalyeli mecliste sandalye sayısının 151 olması gerekiyor. SYRIZA lideri Çipras’ın Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos’tan hükümet kurma yetkisi alarak önümüzdeki günlerde koalisyon görüşmelerine başlaması bekleniyor.
Katalonya’da Parlamento Seçimleri Sonuçlandı
İspanya’nın kuzeydoğusunda yer alan Katalonya Bölgesi’nde 27 Eylül 2015 tarihinde yapılan seçimlerde bağımsızlık yanlısı partilerin aldıkları oy oranı dikkat çekti. 8 milyona yakın kişinin yaşadığı Katalonya’da seçimlerde 11 siyasi parti yarışırken, 5 milyonu aşkın kayıtlı seçmenin yüzde 78'inin sandığa gitmesiyle seçimlere katılım rekoru kırıldı.
Bağımsızlık yanlısı “Junts pel Si” (Evet için Birlik) koalisyonu, 135 koltuklu parlamentoda 62 milletvekili kazandı. Yine, bağımsızlık yanlısı radikal sol parti “Halk Birliği Adaylığı” (CUP) ise 10 milletvekilini parlamentoya sokmayı başardı. Böylece, bağımsızlık yanlısı iki parti toplam 72 milletvekili ile parlamentoda çoğunluğu sağlamış oldu.
AB-Çin arasında imzalanan dijital (5G) anlaşması
28 Eylül 2015 tarihinde Pekin’de düzenlenen AB-Çin Üst Düzey Ekonomi ve Ticaret Diyaloğu Toplantısı’nda, AB ve Çin 5’inci nesil (5G) kablosuz ağ teknolojilerinin geliştirilmesi için bir ortaklık anlaşması imzaladı. 2015 yılının sonuna kadar, tarafların 5G’ye ilişkin temel işlevlerin ve teknoloji altyapılarının genel çerçevesi üzerinde anlaşmaya varmaları bekleniyor. Taraflar ayrıca, 5G’ye yönelik yeni hizmetler ve uygulamalar gibi ortak yürütebilecekleri ve uygulayabilecekleri araştırma alanlarını değerlendirecekler.
Tüm bunların yanı sıra, AB ve Çin’in Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) ve 3’üncü nesil Ortaklık Projesi (3GPP) işbirliğinde, 5G teknolojisi alanında küresel standartların belirlenmesi ve yaygınlaşması konularında birlikte çalışmaları öngörülüyor. Bu anlaşma ile AB ve Çin karşılıklı olarak araştırma fonlarından faydalanma ve birbirlerinin pazarlarına daha kolay erişme imkânları elde ettiler. Bu durumdan, özellikle telekomünikasyon ve bilişim sektörlerinde faaliyet gösteren AB şirketlerinin yararlanacağı öngörülüyor.
AB Mültecilerin Üye Ülkeler Arasında Paylaştırılmasına İlişkin Planı Onayladı
AB Devlet ve Hükümet Başkanları, etkileri giderek artan mülteci krizi sebebiyle 23 Eylül 2015 tarihinde gayrı resmi Konsey toplantısında bir araya geldi. Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Romanya ve Slovakya’nın engellerine rağmen, üye ülkeler arasında 120 bin mültecinin yerleştirilmesi ve paylaşılması konusunda anlaşmaya varıldı. Bilindiği üzere, 22 Eylül 2015 tarihinde Macaristan Parlamentosu, hükümete orduyu devreye sokma, plastik mermi ve göz yaşartıcı gaz kullanma yetkisi veren yasayı onaylamıştı. Konsey, Dublin Yönetmeliği’nin ve Schengen Anlaşması’nın Üye Devletler tarafından uygulanmasının önemine işaret etti. Liderler ayrıca AB kurumlarının ve hükümetlerin, Komisyon tarafından önerilen öncelikler üzerinde hızlı bir şekilde çalışmasının gerekliliğinin altını çizdi.
Bu çerçevede AB liderleri şu önerileri sundu:
- Mültecilerin acil ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla BM Yüksek Mülteciler Komiserliği, Dünya Gıda Programı ve diğer ajanslara yaklaşık 1 milyar avro tutarında ek yardım sağlanması;
- Lübnan, Ürdün ve Türkiye gibi, Suriye mülteci krizinden doğrudan etkilenen ülkelere yönelik AB Bölgesel Fonu’nun önemli miktarda arttırılması;
- Göç akışlarını etkili bir şekilde yönetmek amacıyla Türkiye ile siyasi diyaloğun her düzeyde sağlamlaştırılması;
- IPA fonu kullanılarak Batı Balkan ülkelerinin mülteci akışlarının yönetiminin desteklenmesi;
- İstikrar için Acil Yardım Fonu’nun finansmanının artırılması;
- Frontex, EASO ve Europol’e ek kaynaklar sağlanarak, AB’nin dış sınırlarındaki kontrollerinin güçlendirilmesi;
- Dış sınırları olan Üye Devletlerin taleplerinin karşılanması;
- İltica, Entegrasyon ve Göç için Acil Fon’un finansmanının artırılması.
Liderler ayrıca, Suriye krizine ilişkin olarak BM nezdinde uluslararası girişimlerin devam ettirilmesi gerektiği ve bu bağlamda AB’nin de görevini yerine getirmeye hazır olduğu mesajını verdi. AB liderleri, tüm Üye Devletlerin tam olarak Dublin sistemine dâhil olmasını sağlamak için birtakım koşulların yaratılması gerektiğini de açıkladı.
Rusya ve Ukrayna Doğal Gaz Konusunda Uzlaştı
25 Eylül 2015 tarihinde Avrupa Komisyonunun Enerji Birliği’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Maroš Šefcovic başkanlığında düzenlenen toplantıda AB, Rusya ve Ukrayna’nın 1 Ekim 2015-31 Mart 2016 tarihlerini kapsayan kış döneminde Ukrayna’ya doğal gaz akışının sağlanması konusunda uzlaşmaya vardıkları açıklandı. Šefcovic, varılan uzlaşı neticesinde Ukrayna’nın önümüzdeki kış döneminde yeterli miktarda doğal gaza erişilebileceğini, böylece Rusya’dan AB’ye kesintisiz gaz akışının güvence altına alındığını belirtti.
Anlaşma uyarınca Ukrayna kendi topraklarından AB’ye gaz akışının güvence altına alınması garantisi verirken, Ekim ayında 2 milyar metreküp doğal gazı yer altındaki depolama merkezine gönderecek. Rusya Federasyonu ise ihracat vergisini düşürmek suretiyle Ukrayna’ya giden gazın fiyatının düşmesini sağlayacak. Öte yandan Avrupa Komisyonu bu yılın sonuna kadar ödenmesi gereken 500 milyon dolar dâhil, Ukrayna’nın ihtiyaç duyacağı finansmanın sağlanması için Avrupalı ve uluslararası finans kurumlarıyla görüşmelerini sürdürüyor.
Çin Hükümeti Juncker Planına Katkıda Bulunacağını Açıkladı
28 Eylül 2015 tarihinde Pekin’de gerçekleştirilen Üst Düzey Ekonomi ve Ticaret Diyaloğu toplantısında, Çin Hükümeti Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker liderliğinde oluşturulan ve Juncker Planı olarak da bilinen 315 milyar avro tutarındaki Yatırım Planına katkıda bulunacağını açıkladı. Çin böylece, AB üyesi olmadığı halde Yatırım Planına katkıda bulunacağını açıklayan ilk devlet oldu. Toplantıda aynı zamanda, iki taraf arasında yatırım işbirliğini artırmaya yönelik ortak bir çalışma grubu kurulmasına karar verildi. Söz konusu çalışma grubunun, Çin İpek Yolu Fonu, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Yatırım Bankası uzmanlarından oluşması öngörülüyor.
Avrupa Komisyonu ve Çin Hükümeti arasında Üst Düzey Enerji Diyaloğu kapsamında AB-Çin Bağlantı Platformu’na (EU-China Connectivity Platform) ilişkin mutabakat zaptı imzalandı. AB-Çin Bağlantı Platformu ile AB ve Çin’in ulaştırma alanındaki girişimlerinde yatırım, ekipman, kullanılan teknolojiler ve standartlarda uyumlaştırmanın sağlanması amaçlanıyor.
2015
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT