İKV, “AVRUPA’NIN GÜVENLİĞİ VE AB GENİŞLEMESİNİN GELECEĞİ’’ BAŞLIKLI BİR WEBİNAR DÜZENLEDİ

İKV, 29 Haziran 2022 tarihinde, T.C. Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı iş birliğiyle “Avrupa’nın Geleceği ve Türkiye Webinar Serisi” kapsamında “Avrupa Güvenliği ve AB Genişlemesinin Geleceği” başlıklı bir webinar düzenledi. Açış ve panel bölümünün moderatörlüğünü ise İKV Genel Sekreter Yardımcısı M. Gökhan Kilit üstlendi.

Webinarın ilk açış konuşmasını İKV Genel Sekteri Doç. Dr. Çiğdem Nas yaptı. AB’nin en büyük başarısı olarak görülen güvenlik topluluğunun Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla tehdit altına girdiğini belirten Nas, klasik güvenlik anlayışının yeniden canlandığını ve NATO’nun 5’inci maddesinin öneminin yeniden anlaşıldığını vurguladı. Nas, AB genişleme sürecinin AB’ye de büyük bir dinamizm kattığını ve iç reformları hızlandırdığını belirtirken, Türkiye’nin AB sürecinin canlandırılmasının hem Türkiye hem de AB güvenliği açısından oldukça önemli katkıları beraberinde getireceğini belirtti.

Webinarın ikinci açış konuşmasını gerçekleştiren Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiye’nin Avrupa Savunmasına katkısının birçok AB ülkesinden daha fazla olduğunu vurgularken, son dönemde bir ya da iki AB ülkesinin diretmesiyle bu alanlarda iki aktör arasında gelişmenin kaydedilemediğini söyledi. Türkiye’nin yıllar önce AB üyesi yapılması durumunda Irak’taki savaşın, Suriye krizinin, Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesinin engellenebileceğini söyleyen Kaymakcı, Avrupa Siyasi Topluluğu’nda katılımcı ülkelerin de düşünceleri ve katkıları adil bir şekilde ele alınacaksa Türkiye’nin de yer alabileceğini fakat bunun üyeliğe alternatif olarak görülmemesi gerektiğini belirtti.

Açış konuşmalarının ardından webinarın panel bölümüne geçildi. Panel bölümünün ilk konuşmacısı Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinem Kocamaz oldu. AB’nin son dönemde yaşanan gelişmeler sebebiyle güvenlik açısından hem kendi içinde hem de transatlantik ittifak içinde bir dağınıklık yaşadığını belirten Kocamaz, Ukrayna savaşının bu dayanışma ruhunun yeniden ortaya çıkması için bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Rusya-Ukrayna savaşının AB içindeki ayrılıkların sürdürülemeyeceğini gösterdiğini ve sarsılmaz olarak görülen güvenlik topluluğunun tehditle yüzleştiğini belirten Kocamaz, farklılıkların üstesinden gelinmesi için Birlik içinde aranan iradenin ortaya çıktığını vurguladı.

Panel bölümünün ikinci konuşmacısı CEPS Araştırmacısı Dr. Zachary Paikin, Rusya’nın Avrupa’da güvenlik endişeleri oluşturacak kadar büyük bir güç olduğunu vurgularken, aslında Rusya’nın istikrarsızlaştırma çabalarıyla ve müdahaleleriyle Batı’ya yönelik yürüttüğü savaşı çok daha önceden başlattığını belirtti. AB’nin 27 ülkesinin 23’ünün NATO üyesi olacağını belirten Paikin, AB’nin stratejik bir aktör olarak rolünün devam edeceğini fakat bu durumun bir yandan da AB’nin NATO’dan kendini ayrıştırabilmesini zora sokacağını belirtti. Bu ayrışmanın sağlanabilmesi için ise AB’nin Ukrayna ve Moldova’nın üyeliklerine ayrıca önem vermesi gerektiğini belirterek sözlerini sonlandırdı.

Panel bölümünün son konuşmacısı ise İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Tarık Oğuzlu oldu. Kural ve hukuk temelli olan liberal uluslararası zaman diliminin en fazla AB’ye yaradığını belirten Oğuzlu, şu anda yaşanan türbülanstan da en fazla etkilenen aktörün AB olduğunu vurgulayarak sözlerine başladı. Yıllardır ABD’nin silahlanma konusundaki baskılarına direnen AB ülkelerinin Rusya’nın saldırganlığını görünce kendi istekleriyle bu yola girdiklerini fakat yine de NATO olmadan olmayacağının anlaşıldığını belirtti. Transatlantik ilişkilerde son yıllarda oluşan çatlağın, NATO üzerinden tamir edilmesi durumunun ise Türkiye’nin işine gelebileceğini ve önemini pekiştirebileceğini vurgulayarak sözlerini sonlandırdı.

 

2022

E-Bülten Kayıt

İKV KURUCU VE MÜTTEVELLİ KURUMLARI

© 2024 İKV Bütün Hakları Saklıdır.
Designed By: OrBiT