İKV İSTANBUL ABBM “KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE GÜNÜ” KAPSAMINDA BİR PANEL DÜZENLENDİ
İKV İstanbul AB Bilgi Merkezi, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” kapsamında 1 Aralık 2021 tarihinde bir panel gerçekleştirdi. Panelde toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetin hukuki, sosyal, iletişim ve medya boyutunun yanı sıra AB sürecinde Türkiye boyutu ele alındı.
Panelin moderatörlüğünü üstlenen İKV Genel Sekreter Yardımcısı M. Gökhan Kilit sözlerine AB’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eylem Planı’nın yıl dönümüne vurgu yaparak başladı. Kadınların COVID-19 sürecinde iş kaybı ve yoksulluk bağlamında olumsuz etkilendiğini belirten Kilit, AB’nin toplumsal cinsiyet eşitliği alanında barış, güvenlik ve istihdama yönelik oldukça kapsamlı çalışmalarının olduğunu ifade etti.
Panelin ilk konuşmacısı, Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı, UNESCO Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Sürdürülebilir Kalkınma Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Bertil Emrah Oder, kadın hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında iç hukuk ve uluslararası sözleşmelerde yer alan düzenlemeleri değerlendirdi. Son 20 yılda Türkiye’de kadın-erkek eşitliği konusunda önemli adımların atıldığına vurgu yapan Oder, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini, bu 20 yıllık süreç içerisindeki önemli bir kırılma noktası olarak gördüğünü belirtti. Oder, İstanbul Sözleşmesi’nin 1990’ların başlarından 2000’lere uzanan dönüşümün son halkası olduğuna işaret ederek sözleşmenin önemli bir bilgi birikiminin, sivil toplum kuruluşlarının ve ulusal birikimlerin somutlaşmış hali olduğunu ifade etti. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi ile olan ilişkisinin “İstanbul” isminin ötesinde olduğunun altını çizen Oder, bu sürece Türkiye’nin hem kamu diplomasisi hem sivil toplum, hem de akademisyenler eliyle çok büyük katkıda bulunulduğunu vurguladı. Resmi olarak, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmasının mümkün olduğunu belirten Oder, özünde ise sözleşmenin Türkiye’ye kazandırdıklarının kaybolmasının mümkün olmadığına işaret etti.
Panele ikinci konuşmacısı, Okan Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı, Dış Politikada Kadınlar İnisiyatifi Kurucusu Prof. Dr. Zeynep Alemdar toplantıya çevrimiçi bağlanarak, toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin uluslararası örgütler tarafından yapısal ve hukuki boyutta yapılabilecekleri değerlendirdi. Alemdar, CEDAW, AB, AGİT, BM ve NATO gibi uluslararası örgütlerin toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarının önem arz ettiğini ifade etti ve Uluslararası örgütlerin oluşturmuş oldukları strateji ve belgelerin toplumsal cinsiyet eşitliğine dair veri erişimini kolaylaştırması ve topluma bilgi sağlaması açısından önemli olduğunu dile getirdi. Kadına yönelik şiddetin devletlerin dış politikalarını etkilediğini ifade eden Alemdar, kadın parlamenterlerin fazla olduğu yerlerde çatışmanın azaldığını vurguladı.
Panelin üçüncü konuşmacısı, İKV Genel Sekreteri, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Nas, kadına yönelik şiddetin insan hakları ve öncelikle bir sağlık konusu olduğunu ifade ederek sözlerine başladı. Nas, dünyada tüm kadınların %30’unun fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını ve bunların çoğunun yakın partnerlerden kaynakladığını belirtti. Şiddete maruz kalan kadınların sadece %40’ının yardım istediğini ifade eden Nas, bireyin çocukluk döneminde maruz kaldığı suiistimal, yetiştirme biçimi, aile içi şiddet ve ataerkil kültür gibi nedenler dolayısıyla, kadınlara şiddet eğilimi gösterdiğini vurguladı. Kadının davranış veya giyim biçiminin uğradığı şiddeti hiçbir zaman mazur görülmesine sebebiyet vermemesi gerektiğinin altını çizen Nas, şiddetin tamamen uygulayan kişinin sorumluluğu olduğunu ve tahrik veya iyi hal indirimi gibi durumların uygulanmaması gerektiğini ifade etti. UN Women tarafından açıklanan stratejiye de değinen Nas, strateji kapsamında kadına yönelik şiddetin azaltılması için partnerler arasındaki ilişkinin geliştirilmesi, kadınların güçlendirilmesi, ekonomik özgürlük kazanması, yoksulluğun azaltılması, çevrenin iyileştirilmesi ve ataerkil düşüncenin değişmesi gerektiğini vurguladı. Konuşmasının ikinci kısmında şiddet türlerine değinen Nas, şiddetin fiziksel, psikolojik, duygusal, sosyal, cinsel, sözel ve ekonomik olmak üzere farklı türleri olduğunu ifade etti. Nas, konuşmasının son bölümünde ise kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olduğunu, şiddetin her zaman uygulayanın suçu olduğunu ve kadınların bu konuda tek başına kalmaması gerektiğinin altını çizdi. Bütün kurum ve kuruluşların kadına şiddet konusunda tek sesli konuşması gerektiğini ifade eden Nas, sivil toplum kuruluşları, belediyeler ve kadın örgütleri başta olmak üzere herkesin kadınların yanında olmasını temenni ederek sözlerini noktaladı.
Panelin son konuşmacısı Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erol Nezih Orhon, görsel medya, film, dizi ve reklamlarda kadın-erkek eşitliğinin sağlanmadığına vurgu yaptı ve medyanın kadınları kullanarak birtakım negatif algılar yarattığını ifade etti. Kadının film, dizi ve reklamlarda her zaman sevgi ve sıcaklık duyulması gereken ancak, saygı gösterilmesi gerekmeyen bir varlık olarak yansıtılmasının olumsuz sonuçlar doğurduğunu söyledi. Aynı zamanda, gazete, radyo, televizyon, internet ve sosyal medyada haberlerin yalnızca ortalama %25 civarında kadınlarla ilgili olduğuna işaret eden Orhon, kültür endüstrisinin popüler kültürü beslediğinin ve bu durumun da şiddeti artırdığının altını çizdi. Ayrıca bu durumun, eşitsizlikleri ortaya çıkardığını sözlerine ekleyen Orhon, konuşmasını bitirirken erkeklerin sahip oldukları duyarlılık ile birlikte edindikleri ayrıcalıkları bilmesi ve farkında olması gerektiğini ifade etti. Panel, soru cevap bölümü ve katılımcıların yorumlarının ardından, İKV İstanbul AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Sema Çapanoğlu’nun kapanış konuşması ile sona erdi.
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT