İKV, ALMANYA SEÇİMLERİNE İLİŞKİN BİR WEBİNAR DÜZENLEDİ

İKV, 30 Eylül 2021 tarihinde “Almanya Seçim Sonuçlarının AB ve Türkiye-AB İlişkilerine Etkileri” başlıklı bir webinar düzenledi. Açış konuşmasını İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun yaptığı toplantının moderatörlüğünü İKV Genel Sekreter Yardımcısı M. Gökhan Kilit üstlendi. Webinarın özel hitabı AB Nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay tarafından yapılırken, konuşmacıları Stiftung Wissenschaft und Politik CATS Direktörü Guenter Seufert, Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ebru Turhan, Hamburg Hochschule Öğretim Üyesi Dr. Yaşar Aydın ve İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas idi.

Başkan Zeytinoğlu açış konuşmasında, 26 Eylül 2021 tarihinde, yapılan Almanya Federal Meclis seçimlerinin sadece Almanya’yı değil aynı zamanda, Avrupa ve Türkiye’yi de etkilediğini belirtti.  Başkan Zeytinoğlu, Sosyal Demokratlar'ın (SPD) %25 oy alarak seçimin galibini olduğunu, Hristiyan Demokratlar'ın (CDU) %24,1 oy alarak seçimi ikinci sırada tamamladığını ve  %14,3 oy alan Yeşiller’in de tarihinin en iyi sonucunu aldığını ifade etti. Merkel’in vedasına da değinen Zeytinoğlu, Merkel gibi bir liderin gidişinin büyük bir değişim olduğunu ama bu değişimin Almanya ve AB için olumlu sonuçlarını doğurabileceğini vurguladı. 

Almanya’da ya “Trafik Lambası” adı verilen ve SPD, Yeşiller ve Hür Demokratlar (FDP) arasında ya da “Jamaika” adı verilen ve CDU, Yeşiller ve FDP’den oluşacağını vurguladı. Zeytinoğlu ayrıca SPD’nin Başkan adayı Olaf Scholz’un büyük ihtimalle yeni Şansölye olacağını ifade ederek sözlerini noktaladı.

Webinar’ın özel hitabını gerçekleştiren AB Nezdinde Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, koalisyon için beş opsiyonun kâğıt üstünde mümkün olduğunu hatta opsiyonlardan birinin Kenya bayrağı tanımına kadar uzandığını ifade etti. Almanya’nın AB’nin lokomotif ülkesi olduğunu belirten Büyükelçi Bozay, Merkel’in pozisyonu ve tarihi konumunun,  ayrıca yeni kurulacak hükümetin politikalarının merakla beklendiğini ifade etti.

Türkiye-AB ve Almanya İlişkilerine değinen Büyükelçi Bozay, pozitif gündemin konuşulduğunu ve ikili ilişkilerin bölgesel ve diğer konularda devam edeceğini ifade etti. Bozay ayrıca AB’nin Türkiye’nin bir numaralı ticari ortağı olduğunun altını çizdi. Gümrük birliğinin güncellenmesinde sorun yaşandığını ve AB’nin siyasi kriterleri gerekçe göstererek sözünü tutmadığını belirten Bozay,  gümrük birliğinin modernizasyonun hemen başlaması gerektiğinin ifade ederek sözlerini noktaladı.

Webinar’ın ilk konuşmacısı olan Stiftung Wissenschaft und Politik CATS Direktörü Guenter Seufert,  gençlerin seçimde çok etkili olduğunu, SPD ve CDU gibi partilerin genellikle daha yaşlı bir seçmen tabanı olduğu ifade etti. Karizmatik lider konusunda ise halk arasında CSU lideri Markus Söder’in ön plana çıktığını ama CDU’nun parti organlarının Laschet’i istediğini vurguladı.

Alman siyasi partilerin Türkiye konusunda karışık düşüncelere sahip olduğunu ve hiçbir partinin Türkiye’yi savunmadığını ifade eden Seufert, SPD’nin Türkiye’nin hukukun üstünlüğü, demokrasi ve uluslararası hukuk ilkelerine saygı göstermesi gerektiğini ve ayrıca bu konuların eleştirel bir şekilde ele alınabilmesi için AB ile Türkiye arasındaki diyaloğun acil bir şekilde yoğunlaştırılmasının istediğini ifade ederken, CDU’nun ise Türkiye ile tam üyelik yerine yakın bir ortaklık istediği, yeniden yakınlaşma yolunda ilk adım olarak ortak çıkarların tanımlanmasını istediğini belirtti.

Seufert ayrıca FDP’nin müzakereler bitmesini istediğini, Yeşiller’in de parti programında Türkiye’nin AB üyeliği için görüşmelerin yeniden başlatılması gerektiğini ancak bunun Türkiye demokrasi ve hukuk devletine geri dönüş sağlayabildiği takdirde mümkün olacağını vurguladı. Seufert, Türkiye’nin gümrük birliğinin modernizasyonu gibi isteklerinin dikkate alınmadığını ve Türkiye ile değerlendirmeler de bulunulmadığını ifade etti. Seufert, düzensiz göçün Türkiye sayesinde azaltıldığını ama AB çevresinde bu bilginin göz ardı edildiğini ifade ederek konuşmasını sonlandırdı.

Webinarın ikinci konuşmacısı olan Türk-Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ebru Turhan, seçim boyunca Türkiye’nin konuşulmamasının iki nedeni olduğunu bu nedenlerin ilkinin sonuçların son dakikaya kadar belli olmadığını ve önceden öngörülemediğini ikincisinin ise aşırı sağa oya kazandırabilecek İslam, göç ve Türkiye gibi konuların seçim aracı yapılmamasını gösterdi.

Turhan, büyük ihtimalle “Trafik lambası” olarak atfedilen ve oylarını arttıran SPD, Yeşiller ve FDP arasında koalisyonun kurulacağını ifade etti. Merkel’in dış politikada istikrar, kriz yönetimi ve lider pozisyonu alması gibi miraslarına değinen Turhan, Merkel sonrası güç boşluğu olup olmayacağının önemli olduğunu ifade etti.

Türkiye-Almanya İlişkileri boyutuna da değinen Turan, Almanya’nın Türkiye politikasının daha değişken, daha istikrarsız olabileceğini ve Scholz’un  başbakan olduğu takdirde Fransa’nın  Almanya konusunda nasıl bir yaklaşım izleyeceği ve Scholz’un AB Zirvesi'nde ne yapacağının merak edildiğini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.

Webinarın üçüncü konuşmacısı Hamburg Hoch.schule Öğretim Üyesi Dr. Yaşar Aydın, seçimin galibi olarak merkez sol olduğunu ve iki merkez sol Yeşiller ve SPD’nin oylarını artırdığını ifade etti. Scholz’un liderler açısından seçimin galibi olarak nitelendiren Aydın,  seçim sürecinde lider konusunun önemli bir rol oynadığını vurguladı.  Mayıs ayında SPD oylarının %14 olduğunu ve SPD’nin kampanyasını Scholz üzerine kurduğu için oylarını artırdığını vurgulayan Aydın, Laschet için de halkın aslında Söder’i istediğini ama parti mantığının öne geçerek,  büyük parti CDU’nun kendi adayının başbakan olmasını istediğini ifade etti. Aydın ayrıca Laschet’in çok geç genel başkan olduğunu ve kendi ekibini kuramadığı için de şansızlık yaşadığının altını çizdi. Bundestag’a 18 Türkiye kökenli milletvekili girmesinin önemli olduğunu ama bu milletvekillerinin Türkiye çalışmadıklarını ve Türkiye konusunda çok etkin olmadıklarını ifade eden Aydın sözlerini noktaladı.

Webinarın son konuşmacısı İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas,  merkez partilerin eskiden toplam oyların %70’ini aldığını ama artık eskiye kıyasla küçüldüklerini ve Yeşiller ve FDP gibi partilerin oylarını artırdığını ifade etti. Seçimlerin Türkiye açısından ilk olarak Türk kökenli göçmenler yüzünden önemli olduğuna değinen Nas, çifte vatandaşlık konusunun da önemine değinerek, SPD ve Yeşiller’in göç entegrasyonun daha eşitlikçi ve daha toleranslı kullandıklarını belirtti.

İkinci olarak da Türkiye-Almanya ikili ilişkilerinin AB boyutunun ötesinde gelişme potansiyeli olduğunu ve koalisyon içinde ikili ilişkilerin geliştirmek istenebileceğini ifade etti. Türkiye’nin aday olarak görülmediğini ve daha çok komşu ülke, stratejik ortak ve göç konuları ile ele alındığını belirten Nas, Türkiye ile ilişkilere çözüm odaklı bir ilişki ve üyelik perspektifinin bağımsız olmasını gerektiğini ifade etti.  Nas, Türkiye’nin Avrupa’nın bir parçası olduğunu ve bu yüzden Yeşil Mutabakat'a ve dijital Avrupa pazarına dâhil edilmesi gerektiğini belirterek sözlerini noktaladı. Toplantı katılımcıların soru ve görüşleriyle son buldu.

 

2021

E-Bülten Kayıt

İKV KURUCU VE MÜTTEVELLİ KURUMLARI

© 2024 İKV Bütün Hakları Saklıdır.
Designed By: OrBiT