"DÜNYA LİDERLERİ İKLİM KONUSUNDA KÜRESEL İŞBİRLİĞİ İÇİN ÇABA SARF ETMELİ"
İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, 22-23 Nisan 2021 tarihlerinde Dünya Çevre Günü vesilesiyle ABD ev sahipliğinde düzenlenen ve 40 ülkenin liderlerini bir araya getiren İklim Zirvesi’nin ilk gününde açıklanan taahhütlerin umut vaat edici olduğunu belirtti. Küresel ısınmanın 2100 yılına kadar 1,5°C ile sınırlandırılmasının 2°C ile sınırlandırılmasına kıyasla iklime bağlı riskleri azaltacağını vurgulayan İKV Başkanı Zeytinoğlu, İklim Zirvesi’nde bu yönde önemli bir adım atıldığını ancak somut eylemlerin hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Başkan Zeytinoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Donald Trump’ın dört yıllık başkanlık döneminde iklim şüpheci yaklaşımıyla ABD’yi Paris Anlaşması’ndan çıkarması ve ‘Önce Amerika’ odaklı ticaret politikasıyla ABD’yi fosil yakıt temelli büyümeye teşvik etmesinin ardından, Biden yönetimi altında ABD’nin iklim değişikliği konusunda yeniden liderliği zorlaması sevindirici bir gelişme. Bir diğer sevindirici gelişme de dünyanın en fazla CO2 salınımı yapan ikinci ülkesi olan ABD’nin bu zirvede, 2030 yılında sera gazı emisyonlarını 2005 yılına kıyasla yarı yarıya indirme taahhüdü vermesiydi. Bu hedef, daha önce Obama yönetimi tarafından verilen taahhüdün neredeyse iki katına denk geliyor.”
İKV Başkanı Zeytinoğlu ayrıca AB’nin İklim Yasası’na ilişkin müzakerelerinin sonunda meyve vermesini yorumladı:
“Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi, uzun zamandır İklim Yasası müzakerelerinde bir uzlaşıya varamıyordu. AB Konseyi 2030 iklim hedefinin İklim Yasası’na %55 net sera gazı azaltımı olarak geçmesini isterken, Avrupa Parlamentosu %55 net sera gazı azaltımının karbon yutaklarının dâhil edilmesiyle elde edileceğini, yani aslında yaklaşık %52,8 oranında bir azaltım vadedildiğini söyleyerek, ‘net’ ifadesinin İklim Yasası’nda geçmemesi gerektiğini savunuyordu. Ancak ABD’nin ev sahipliği yaptığı bu zirvede İklim Yasası’nın nihai hâlini duyurmak için acele eden bu kurumlar sonunda 21 Nisan 2021’de uzlaşıya vardı. Böylece 1990 yılına kıyasla %55 net sera gazı azaltımı taahhüdünde uzlaşan AB kurumları, emisyon azaltımının ve gideriminin bu hedefe ne kadar katkıda bulunacağı konusuna açıklık getirmek ve 2021 yılına kadar daha iddialı bir Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık düzenlemesi ortaya koyarak karbon yutaklarının iyileştirilmesini sağlamak konularında anlaşmaya vardı.”
Başkan Zeytinoğlu son olarak küresel iklim hedeflerinin başarılmasında büyük önem arz eden küresel iş birliğine de değindi: “ABD, AB, Kanada, Birleşik Krallık ve Japonya gibi küresel ekonominin yarısından fazlasını oluşturan büyük ekonomilerin duyurdukları yeni iklim hedefleri doğrultusunda, küresel ısınmanın 2100 yılına kadar 1,5°C ile sınırlandırılmasının mümkün olabileceği düşünülüyor. Ancak, Çin ve Hindistan gibi küresel emisyonlarda büyük payı bulunan ülkelerin bu zirvede yeni hedefler ortaya koymaması hayal kırıklığına uğrattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da zirveye davetli olan ülke liderlerinden biriydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 yılında sunulan ulusal katkı beyanı çerçevesinde 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarında %21'e varan azalma beklendiğini söyleyerek Türkiye’nin iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak amacıyla yoğun çaba harcadığını açıkladı. Ancak Türkiye, Paris Anlaşması’nı ilk imzalayan ülkelerden biri olmasına rağmen, günümüzde Eritre, İran, Irak, Libya ve Yemen ile birlikte Paris Anlaşması’nı onaylamayan altı ülkeden biri. Bu durum, Türkiye’nin mevcut iklim rejiminin dışında kalması endişelerini beraberinde getiriyor. Zira Akdeniz Havzası’nda bulunan Türkiye, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkelerden biri olmasına rağmen, bu şartlar altında gelecekte Taraflar Konferansı’nda bir gözlemci olmaktan öteye geçip aktif bir katılımcı olamayacak. Diğer yandan, iklim değişikliği ile mücadele, Türkiye’nin AB ve ABD başta olmak üzere, diğer ülkelerle iş birliği yapabileceği önemli bir alan. AB aday ülkesi olan ve AB ile Gümrük Birliği içindeki Türkiye’nin özellikle de Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sağlaması çok büyük bir önem arz ediyor. Ayrıca, unutmamak gerekir ki, 24-25 Mart 2021 tarihindeki Konsey Sonuç Bildirisi’nde ve 6 Nisan 2021’de Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in gerçekleştirdiği Ankara ziyaretinde iklim değişikliğiyle mücadele, Pozitif Gündem’in bir parçası olarak taahhüt edilen yüksek düzey diyalog konularından biri olarak ifade edilmişti. Türkiye’nin kendini iklim müzakerelerinde daha iyi temsil edebilmesi ve AB ile iklim değişikliği üzerinde daha yakın bir iş birliği yaratması için artık Paris Anlaşması’nı uygulaması, daha iddialı iklim hedefleri ortaya koyması ve küresel iş birliğinin bir parçası olması gerekiyor.”
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT