İKV BAŞKANI ZEYTİNOĞLU, ON BİRİNCİ BÜYÜKELÇİLER KONFERANSI’NDA KONUŞTU
On Birinci Büyükelçiler Konferansı kapsamında, 5 Ağustos 2019 tarihinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından çalışma yemeği düzenlendi. Yemeğe, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, TOBB Başkan Yardımcısı ve İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, TOBB YK Üyesi Ömer Zeydan ile büyükelçiler katıldı.?
TOBB Başkan Yardımcısı ve İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu burada yaptığı konuşmada, yerli, yabancı, küçük ve büyük tüm firmaların TOBB’un üyesi olduğunu belirterek, “Bu nedenle, sadece yurtiçinde değil yurtdışında da, aktif şekilde çalışıyoruz. Atlantik ile Pasifik arasındaki iş örgütlerinin hepsinin yönetimindeyiz. Ayrıca Latin Amerika TSO’nda da gözlemciyiz. Yani tüm dünyada network’ler kurmuş durumdayız. Bu sayede, girişimcilerimizin dışa açılma sürecine ciddi destek veriyor, işletmelerimizin ihracata ve küresel yatırımlara yönelmelerini sağlıyoruz” dedi.
Başkan Zeytinoğlu, Türk iş dünyasının AB sürecinden en iyi şekilde istifade etmesi için çalıştıklarını, firmaların AB’ye entegre olmasını sağlayacak projeler hayata geçirdiklerini söyledi.
Küresel değer zincirlerinin parçası olan ülkelerin daha kolay ve daha hızlı büyüdüğünü vurgulayan Başkan Zeytinoğlu, “Bu yüzyılın başında Türkiye bunun somut bir örneğini sergiledi. AB’nin etkisi ile Türkiye, bu bölgenin en güçlü sanayi ülkesine dönüştü. En çok sınai ürün üreten ülke haline geldi” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin otomotiv, beyaz eşya ve konfeksiyon başta olmak üzere pek çok sektörde, Avrupa’nın ana tedarikçisi haline geldiğine dikkat çeken Zeytinoğlu şunları kaydetti: “Öyle ki, şu an AB’nin kendi dışında, en çok otomobil ithal ettiği ülke Türkiye’dir. 1996 yılındaki gümrük birliği adımı, Türkiye’yi pozitif yönde etkilemiştir. Çok sayıda sanayi sektörünün ve firmamızın seviye atlamasını sağlamıştır. Öte yandan, bir diğer önem verdiğimiz konu da, ticarettir. Zira ticaret zenginleştirir, korumacılık fakirleştirir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin istikrarı ve refahı içini ticaretin daha serbest olması şarttır. Biz bunu her küresel platformda vurguluyoruz. Türkiye’nin Batı ile ekonomik ilişkisi, çoğunlukla serbest ticaret kurallarına göre işliyor. Elbette istisnalar da olabiliyor. İran ve Rusya gibi doğudaki ülkelerle ilişkilerimizse, Ankara ile Moskova ya da Tahran arasındaki siyasi ilişkilere göre biçimleniyor. Yani siyaset ticareti etkiliyor. Doğu ile ticaretimiz öyle pek serbest ticaret ilkelerine göre gelişmiyor. Siyasi mülahazalar sürekli ekonomik mülahazaların önüne geçiyor. Bu çok da istenen, bir durum değildir. Dolayısıyla, daima talep etmemiz gereken bir husus, serbest ticaret olmalı. İktisadi aktörlerin, serbestçe etkileşime girmesi önündeki engellerin kaldırılması çok önemlidir”.
Başkan Zeytinoğlu, dünyanın yeni bir çağın eşiğinde olduğunu, ortaya çıkan yeni teknolojilerle birlikte, geçmiş yüzyılın karbon bazlı büyüme döneminin sona erdiğini belirterek, ekonomileri doğal kaynaklara dayalı, rekabetçi piyasalara sahip olmayan, ticaret yapmayı bilmeyen ülkelerin mevcut iş modelleriyle bu asrın kaybedenleri olacağını söyledi.
Bu değişim sürecinin Türkiye’nin önüne fırsatlar açan ama riskleri de içinde barındıran temel faktör olduğunu ifade eden Zeytinoğlu, düşük faizle tetiklenen, yüksek kredi akımına dayalı, kolay büyüme döneminin de bittiğini, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, verimlilik artışlarına ve inovasyona dayalı, yeni ve farklı bir büyüme süreci üzerine odaklanması gerektiğini vurguladı.
Dünyaya entegre olmuş, iş yapma ortamını iyileştirmiş ülkelerin kazananlardan olacağına dikkat çeken Başkan Zeytinoğlu, “Biz de bu yeni kurulan dünyada kendimize bir yer tanımlayacağız ve yerimizi alacağız. Bunun için de yeni bir büyüme modeline ve yeni bir dışa açılma hamlesine de ihtiyacımız var. Bu noktada sizlerin yurtdışında bize vereceğiniz destek ve yanımızda olmanız çok önemli. Elbette iş dünyamız da, Türkiye'nin yurtdışı misyonlarına, büyükelçilik ve başkonsolosluklara yardımcı oluyor ve olacak, böylece açılan kanallarla ülkemizin dış ilişkileri daha da gelişecek. Evet, daha yapacak çok işimiz var. Esasında bunları yapabildiğimizi geçmişte gösterdik. Türkiye ekonomisi kişi başına geliri 3 bin doların altında orta seviye bir ekonomiden, kişi başına geliri 10 bin doları geçen üst orta seviye bir ekonomiye dönüştü. Şimdi yine önemli bir noktadayız. İşimiz kolay değil. Ama geçmiş dönemde yapabildiysek, bugün de yapabiliriz. 1980 sonrasında ve özellikle 2002’den itibaren aldığımız mesafenin önemini ve değerini hep akılda tutalım. Dünyanın bu en zor coğrafyasında bin yıldır, bir tek biz ayakta kaldık. Daha iyisini de yapar mıyız? Yaparız. Yeter ki birlik ve beraberliğimizi muhafaza edelim. Hep birlikte yeni başarı hikâyeleri yazalım” dedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, sabah yapılan oturumda küresel gelişmeler ve sınamalar karşısında Türkiye’nin dış ticaret stratejisinin ne olması gerektiğini tartıştıklarını anlattı.
TOBB’un değerli bir paydaş olduğuna vurgu yapan Bakan Yardımcısı Kaymakcı, “Avrupa’nın en büyük sivil toplum kuruluşu. En fazla üyeyi temsil eden ve bu nedenle de EUROCHAMBRES’te daimi başkan yardımcılığına sahip bir kurumumuz. Avrupa Karma İstişare Komitesi toplantılarının ve sosyal alanlar, iş kesimi, işçi kesimi, esnaf kesimini temsil eden yapının da sürdürülmesini sağlayan bizim için önemli bir bağ. Bu ortaklığımız devam edecek” dedi.
Bakan Yardımcısı Kaymakcı, TOBB’un doğu ile de çok güçlü bağları olduğunu belirterek, “Geçen hafta Türk Ticaret Odası kuruldu. Bu Türki coğrafyayı kapsayacak büyük bir ticaret odası” ifadelerini kullandı.
Büyükelçiliklerle ve başkonsolosluklarla her zaman ticaret odalarının yanında olacaklarını söyleyen Bakan Yardımcısı Kaymakcı, gümrük birliği düzenlemesi için de ortak mücadele edeceklerini söyledi.
Bakan Yardımcısı Kaymakcı, vize serbestisi konusunda 20 Ağustos’ta yapacakları reform eylem kurulu toplantısıyla önemli adımlar atabileceklerini, bunun hem Türk iş insanlarının hem vatandaşların önünü açacağını belirtti.
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT