İKV BAŞKANI ZEYTİNOĞLU, AB KURUMLARINDAKİ KİLİT KADROLARA GELECEK İSİMLERİN TÜRKİYE YAKLAŞIMLARINI DEĞERLENDİRDİ
İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, AB kurumlarındaki kilit kadrolar için belirlenen isimleri Türkiye-AB ilişkileri açısından değerlendirdi. İKV Başkanı Zeytinoğlu yaptığı açıklamada, 16 Temmuz 2019 tarihinde yapılan oylamada, Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’in Avrupa Komisyonu Başkanlığı’nın AP tarafından onaylanmasına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“AB Konseyi’nin Avrupa Komisyonu Başkanlığı adayı olarak belirlediği Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, 16 Temmuz 2019 tarihinde AP Genel Kurulu’nda yapılan, 22 parlamenterin çekimser kaldığı ve bir oyun geçersiz sayıldığı oylamada, 327’ye karşı 383 oyla Avrupa Komisyonu Başkanı olarak göreve gelmeye hak kazandı. 1 Kasım 2019 tarihinde Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’den görevi devralmaya hazırlanan von der Leyen, Avrupa Komisyonu’nun ilk Başkanı Walter Hallstein’dan sonra bu görevi üstlenen ilk Alman olacak. Von der Leyen’in salt çoğunluğu kıl payı sağlayarak Komisyon Başkanı seçilmesi, yeni dönemde Komisyon’un farklı görüşlerin yer bulduğu son derece bölünmüş bir bileşime sahip olan AP’nin desteğini sağlamasının hiç de kolay olmayacağının sinyalini veriyor.”
Von der Leyen’in Avrupa Komisyonu’nun ilk kadın Başkanı sıfatıyla göreve gelecek olmasını tarihi bir adım olarak değerlendiren İKV Başkanı Zeytinoğlu şunları söyledi:
“Von der Leyen’in Avrupa Komisyonu’nun ilk kadın Başkanı sıfatıyla göreve gelecek olması, AB’deki cam tavanın kırılması açısından tarihi bir adım. AB liderlerinin uzlaştıkları üst düzey görevlendirmeler paketi kapsamında, von der Leyen’in AB yürütme organı Avrupa Komisyonu’nun Başkanı olarak belirlenmesi, AB’nin üst yönetimindeki kilit kadrolarda cinsiyet eşitliğinin sağlanması konusundaki kararlılığın büyük bir göstergesi.
Hıristiyan Birlik Partisi’nde (CDU) Merkel’in halefi olarak gösterilen isimler arasında yer alan Ursula von der Leyen, Aile Bakanı, Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı son olarak da Almanya’nın ilk kadın Savunma Bakanı sıfatıyla Merkel iktidarının tamamında bakanlık yapan tek isim olarak dikkat çekiyor.”
İKV Başkanı Zeytinoğlu, von der Leyen’in Türkiye-AB ilişkileri hakkındaki yaklaşımına dair görüşlerini paylaştı:
“Her ne kadar von der Leyen’in Komisyon Başkanlığı için önerilmesi AB çevrelerinde büyük tartışma yaratsa da, von der Leyen “Avrupa Birleşik Devletleri” vizyonunu savunan ve daha fazla bütünleşmeyi destekleyen bir isim. Atlantikçi bir yaklaşıma sahip von der Leyen, AB-NATO işbirliğinin güçlendirilmesine ve AB ülkeleri arasında savunma alanında yakın işbirliği çabalarına verdiği destekle tanınıyor.
Von der Leyen ayrıca, 2016 yılında Ege’deki mülteci akınının yavaşlatılmasında NATO’nun devriye görevi üstlenmesi için aktif diplomasi yürütmüştü. Güvenlik ve savunma alanında tecrübeli, Atlantikçi bir ismin Komisyon Başkanlığı’na gelmesi, AB’nin güvenliği açısından kritik rol oynayan Türkiye için de olumlu bir gelişme olarak yorumlanabilir.
Türkiye açısından değerlendirildiğinde, von der Leyen’in, adı Komisyon Başkanlığı için geçen ve Türkiye ile katılım müzakerelerinin sonlandırılmasını öncelik olarak benimseyen Manfred Weber’e kıyasla daha olumlu bir tercih olduğu aşikâr. Von der Leyen 2016’da dönemin Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas ile birlikte Spiegel dergisine verdiği mülakatta üyelik müzakerelerine destekleyen ifadeler kullanmış ve müzakerelerin ilerletilmesinin doğru olacağını dile getirmişti.”
İKV Başkanı Zeytinoğlu, yeni Komisyon’da genişleme politikasının hangi kapsamda ele alınacağının da gerek Türkiye gerekse Batı Balkan ülkelerince merakla beklendiğini belirtti ve şunları söyledi:
“Von der Leyen başkanlığındaki Komisyon’da genişleme dosyasının hangi kapsamda ele alınacağı ve bu göreve getirilecek isim büyük önem taşıyor. Bilindiği üzere, Juncker’in görev süresi boyunca AB’nin yeni bir genişlemeye tanıklık etmeyeceği yönündeki sözleri, Türkiye ve Batı Balkan ülkelerinde hayal kırıklığı yaratmıştı. Türkiye açısından ise bu dosyadan sorumlu Komisyon Üyesi Avusturyalı Johannes Hahn’ın açıklamaları, Türkiye-AB ilişkilerine katkı sağlamak bir yana ilişkilerde tansiyonun artmasına sebep olmuştu. Yeni Komisyon Başkanı’nın AB’nin en güçlü dış politika aracı olan genişleme politikası bağlamında olumlu mesajlar vermesini ve bu dosyanın, reformlar konusunda yapıcı yaklaşıma sahip Türkiye dostu ülkelerden bir isme verilmesini ümit ediyoruz.”
İKV Başkanı Zeytinoğlu, AB liderleri tarafından Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi olarak belirlenen İspanya Dışişleri Bakanı Josep Borrell Fontelles’e ilişkin değerlendirmelerini paylaştı:
“İspanya Dışişleri Bakanı Borrell, von der Leyen’in başkanlığındaki Komisyon Üyeleri Heyeti’yle birlikte AP’nin onayından geçerse 1 Kasım 2019 tarihinde AB’nin yeni dış politika şefi olacak. Daha önce AP Başkanı olarak görev yapan İspanyol sosyal demokrat Borrell, AB’de tanınan bir isim. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilciliği görevine dış politika alanında deneyimli, AB düzeyinde tecrübe sahibi bir ismin getirilmesi, olumlu bir gelişme.
Türkiye açısından, hafızalarda parlamenterlerin farklı dillerde “evet” pankartları açtıkları meşhur fotoğraf karesiyle yer eden AP’nin Türkiye ile müzakerelere başlanmasını tavsiye eden ilke kararı, Borrell’in AP Başkanlığı sırasında kabul edilmişti. Kendisi bu dönemde, İKV ve TOBB’un düzenlediği toplantıda iş dünyası ve sivil toplum örgütleriyle bir araya gelmişti. O dönem Türkiye’nin aday ülke statüsünü tartışmaya açan söylemlere karşı çıkan Borrell, son olarak Pazartesi günü AB Dışişleri Konseyi’nde, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerine ilişkin yaptırım seçeneği değerlendirilmeden diplomasiye öncelik verilmesini savundu. Özellikle Türkiye-AB Yüksek Düzey Siyasi Diyalog sürecinde AB’yi temsil eden tarafta Türkiye’ye yakın bir ismin olması son derece olumlu.”
İKV Başkanı son olarak Belçika Başbakanı Charles Michel’in AB Konseyi Başkanı olarak seçilmesini değerlendirdi:
“AB liderleri, Belçika Başbakanı liberal görüşlü Charles Michel’i Donald Tusk’un halefi olarak seçti. 1 Aralık 2019 tarihinde AB Konseyi Başkanlığı’nı Polonyalı Tusk’tan devralacak olan Michel, Konsey Başkanlığı’na getirilen ikinci Belçikalı. Michel, aynı siyasi grupta yer aldığı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a olan yakınlığıyla biliniyor.
2014’te Belçika’nın en genç Başbakanı olan Michel, Üye Devletleri temsil eden AB Konseyi’nde farklı ulusal çıkarlar arasında uzlaşıyı sağlama görevini üstlenecek. Michel’in Türkiye ile üyelik müzakerelerinin askıya alınması ve ilişkilerin stratejik ortaklık gibi farklı çerçevelerde geliştirilmesi yönünde tartışmalı açıklamaları bulunuyor. Konsey Başkanlığı sırasında, yapıcı olmayan bu tarz söylemlerde bulunmayacağını umuyoruz.”
Üst düzey görevlendirmeler süreci ve AB kurumlarının kilit kadroları için belirlenen isimler hakkında daha fazla bilgiye İKV Kıdemli Uzmanı Yeliz Şahin tarafından hazırlanan “Yeni AB Liderliği Şekilleniyor: AB Konseyi, Üst Düzey Görevlendirmeler için Seçimini Yaptı” başlıklı değerlendirme notundan ulaşılabilir.
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT