FİNLANDİYA, AB KONSEYİ DÖNEM BAŞKANLIĞI`NI DEVRALDI

 

Romanya, 1 Ocak-30 Haziran 2019 tarihleri arasında yürüttüğü AB Konseyi Dönem Başkanlığı görevini, 1 Temmuz itibarıyla Finlandiya’ya devretti. 31 Aralık 2019 tarihine kadar sürecek görevi kapsamında Finlandiya, kendisinden önceki dönem başkanı Romanya ve kendisinden sonraki dönem başkanı Hırvatistan ile oluşan üçlü dönem başkanlığının (trio) ikinci ülkesi. Bilindiği üzere trio kapsamında art arda dönem başkanı olan üç ülke, belirledikleri genel öncelikleri doğrultusunda kendi dönem başkanlıklarına ilişkin özel öncelikler koyuyor.

Romanya-Finlandiya-Hırvatistan trio’sunun Brexit sürecinin sorunsuz bir şekilde tamamlanması ve 2021-2027 dönemi Çok Yıllı Mali Çerçevesi’nin tamamlanması gibi öncelikleri mevcut. Ayrıca Romanya-Finlandiya-Hırvatistan trio’su; ortak değerler, sürdürülebilir büyüme ve güvenlik gibi alanlara da önem atfediyor. 1 Ocak 2019-30 Haziran 2020 dönemi için üç ülkenin belirlediği tematik alanlar ise istihdam, büyüme, rekabetçilik için Birlik, tüm vatandaşlarını koruyan ve güçlendiren Birlik, ileri görüşlü iklim politikası ile Enerji Birliği, güçlü küresel bir aktör olarak AB ile özgürlüklerin, güvenliğin ve adaletin Birliği.

Finlandiya’nın Yol Haritası: Ortak Değerler, Rekabet, İklim ve Güvenlik

Üçüncü kez AB Konseyi Dönem Başkanlığı görevini yürütecek olan Finlandiya daha önce Temmuz-Aralık 1999 ve Temmuz-Aralık 2006 dönemlerinde bu görevi üstlenmişti. 14 Nisan 2019 tarihinde sandığa giden Finlandiya’da seçimlerden yaklaşık iki ay sonra 6 Haziran’da Sosyal Demokrat Parti’nin Genel Başkanı Antti Rinne’nin başkanlığında göreve başlayan beş ortaklı -Merkez Parti, Yeşiller, Sol İttifak ve İsveç Halkının Partisi- koalisyon hükümeti, AB Konseyi Dönem Başkanlığı önceliklerini Haziran ayının son günlerinde kamuoyu ile paylaştı. “Sürdürülebilir Avrupa–sürdürülebilir gelecek” başlığı ile paylaşılan programa göre Finlandiya’nın benimseyeceği öncelikler; ortak değerleri ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmek, AB’yi daha rekabetçi ve sosyal açıdan kapsayıcı hale getirmek, iklim eyleminde AB’nin küresel lider olarak pozisyonunu güçlendirmek ve vatandaşların güvenliğini kapsamlı olarak korumak.

Ayrıca 20-21 Haziran 2019 tarihlerinde gerçekleşen AB Liderler Zirvesi’nin çıktısı olan 2019-2024 döneminde Birliğin eylemlerine ve politikalarına yol gösterecek AB Stratejik Gündemi’nin de Finlandiya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nda onaylanması bekleniyor. İlk kez 9 Mayıs 2019 tarihindeki Sibiu Zirvesi’nde liderlerin ele aldığı AB Stratejik Gündemi; vatandaşları ve özgürlükleri korumak; güçlü ve canlı bir ekonomik temel geliştirmek; iklim nötr, yeşil, adil ve sosyal bir Avrupa inşa etmek ve Avrupa’nın çıkarlarını ve değerlerini dünya sahnesinde desteklemek olmak üzere dört önceliğe sahip. AB Stratejik Gündemi’nin Konseyin günlük rutinine entegre edilmesinde görev alacak ilk ülke de bu durumda Finlandiya olacak.

   -Ortak Değerleri ve Hukukun Üstünlüğünü Güçlendirmek:

1 Temmuz-31 Aralık 2019 tarihleri arasında yürüteceği AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nın ilk önceliği olan ortak değerleri ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmek kapsamında Finlandiya, AB’nin bir değerler birliği ülküsüne dayandığını hatırlatıyor ve bu değerlerin insan onuru, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve insan hakları olduğunu vurguluyor. Konseyde hukukun üstünlüğüne ilişkin süreçlerin iyileştirilmesine özen gösterileceği ve AB fonlarından yararlanmanın bu ilkeye uyum koşuluna bağlanması için yürütülen çalışmalara devam edileceği ifade ediliyor. Birliğin tüm politika alanlarında eşitliği ve kapsayıcılığı artırmaya yönelik adım atması gerektiğinin altı çiziliyor. Eşitsizliklerin ciddi boyutlarda beşeri ve ekonomik kayıplara yol açma riski taşıdığının bilincinde olan Finlandiya, bu kapsamda cinsiyet eşitliğini de dönem başkanlığı politikalarının vazgeçilmez bir parçası yapacağını ileri sürmekten geri kalmıyor.

   -AB’yi Daha Rekabetçi ve Sosyal Açıdan Kapsayıcı Hale Getirmek:

Finlandiya’nın dönem başkanlığı görevindeki ikinci önceliği olan AB’yi daha rekabetçi ve sosyal açıdan kapsayıcı hale getirmek; kapsayıcı ve gelecek odaklı Tek Pazar, kapsayıcı büyümenin temeli olarak görülen refah ve vasıflar, iddialı, açık ve kurallara dayanan ticaret politikası ve kapsayıcı ekonomik birlik olmak üzere dört alt önceliğe ayrılmış durumda. Küresel ticaretteki gerilimler, Brexit ve siyasi arenada artmakta olan belirsizliklere dikkat çeken Finlandiya; AB’nin verimliliğini ve rekabet gücünü artırmak için birçok zorluğa göğüs germesi gerektiğinin farkında. 15 trilyon avro hacmindeki GSYH’ye, 500 milyon tüketiciye ve 21 milyon KOBİ’ye kucak açan Tek Pazar’ı kurallara dayanan ve en güncel standartlarla donatılmış hale getirmenin AB’nin rekabet gücünü artıracağı vurgulanıyor. Sosyal Haklar Sütunu, istihdam koşulları ve sosyal güvenlik kuralları gibi doğrudan vatandaşların hayatına dokunan alanlara özel önem atfedileceğinin belirtildiği Finlandiya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nda hizmet sektörüne de dikkat çekiliyor. Yeni teknolojilerin, dijitalleşmenin, farklı iş modellerinin ve değer zincirlerinin giderek önem kazandığı günümüzde, sınır ötesi hizmet ticaretindeki engellerin kaldırılmasının ve özellikle dijital hizmet ticaretinin teşvikinin önemine vurgu yapılıyor.

Daha rekabetçi ve sosyal açıdan kapsayıcı AB önceliğinin ikinci alt başlığı olan kapsayıcı büyümenin temeli olarak görülen refah ve vasıflar altında Finlandiya, ilk olarak Birliğin karşılaştığı vasıflı işçi azlığı sorununa dikkat çekiyor. Bireylerin refahını artırmak ile üretimlerine ivme kazandırmak arasında doğru orantılı bir ilişki olduğunun bilincinden hareketle Finlandiya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı programında eğitime de özel bir yer ayrılmış durumda. Bu kapsamda Erasmus programına daha fazla odaklanmak gerektiği ve Avrupa üniversitelerini güçlendirerek bir “süper üniversite” modeli yaratmanın elzem olduğu kaydediliyor. Vasıflı işçi sayısını artırmak için ayrıca işgücü piyasasına yönelik düzenlemelerin, göçmen politikalarının ve kadınların istihdam koşullarının bilinçli bir yaklaşımla hazırlanması gerektiği, bunun yanında iş-özel hayat dengesinin de iyileştirilmesinin büyük önem arz ettiği ifade ediliyor.

Daha rekabetçi ve sosyal açıdan kapsayıcı AB önceliğinin üçüncü alt başlığı olan iddialı, açık ve kurallara dayanan ticaret politikası önceliği kapsamında Finlandiya, küresel ticaret sahnesinde artmakta olan belirsizliğe ve gerginliğe parmak bastıktan sonra AB’nin çok taraflı ve kurallara dayanan ticaret sistemini savunması gerektiğinin altını çiziyor. Dünyadaki en büyük ticaret bloğu olan AB’nin rekabet gücünü iddialı, serbest ve kurallara dayanan bir ticaret politikasının artıracağının ifade edildiği öncelik kapsamında ayrıca DTÖ’nün modernizasyonu ve ihtilafların halli mekanizmasının iyileştirilmesi ihtiyaçları da hatırlatılıyor. Finlandiya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nda Birliğin ticaret müzakerelerine devam edileceği, bu kapsamda Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker ile ABD Başkanı Donald Trump arasında 25 Temmuz 2018’de Transatlantik ilişkilerdeki gerginliği azaltmak amacıyla varılan mutabakat neticesinde yürütülen görüşmelerin hız kesmeden sürdürüleceği kaydediliyor. Çin ile olan ticari ilişkilerin daha dengeli bir düzlemde yürütüleceği de Finlandiya’nın Dönem Başkanlığı programının satır aralarında yerini alıyor. Daha rekabetçi ve sosyal açıdan kapsayıcı AB önceliğinin son alt başlığı olan kapsayıcı ekonomik birlik kapsamında ise sürdürülebilir finansman, sermaye piyasalarındaki risklerin çeşitlendirilmesi, dijital vergilendirme, vergi kaçakçılığı ve terörist finansmanı gibi konuklara atıfta bulunuluyor.

   -İklim Eyleminde AB’nin Küresel Lider Olarak Pozisyonunu Güçlendirmek:

Finlandiya’nın üçüncü kez üstlendiği AB Konseyi Dönem Başkanlığı görevinin önceliklerinden üçüncüsü olan iklim eyleminde AB’nin küresel lider olarak pozisyonunu güçlendirmek kapsamında Birliğin Paris Anlaşması taahhütlerine olan bağlılığının altı çiziliyor. Üye Devletlerin 2030 yılı için olan Ulusal Katkı Beyanlarını (Nationally Determined Contributions–NDC) en kısa zamanda tamamlamaları gerektiğinin hatırlatıldığı Finlandiya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı programında ayrıca iklim politikasının tüm sektörlere entegre edilmesi, sera gazı emisyonlarının azaltılmasında döngüsel ekonominin rolü, atık yönetimi ve plastik kullanımının düşürülmesi gibi konulara dikkat çekiliyor.

   -Vatandaşların Güvenliğini Kapsamlı Olarak Korumak:

Finlandiya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı önceliklerinin sonuncusu olan vatandaşların güvenliğini kapsamlı olarak korumak başlığı altında diplomasi, kriz yönetimi, ticaret politikası ve kalkınma yardımları gibi araçlar vasıtasıyla Birliğin sınırlarının içinde ve dışında artmakta olan güvenlik tehditleri karşısında Avrupalı vatandaşların korunmasına ilişkin adımlar atılması taahhüt ediliyor. Finlandiya Dönem Başkanlığı’nın son önceliğinin alt başlıkları altında yer alan güçlü, birleşik ve etkili bir AB dış eylemi kapsamında 2021-2027 Çok Yıllı Mali Çerçeve döneminde AB’nin dış eylem finansmanında reformlara gitmenin elzem olduğu ifade ediliyor. Küresel yönetişimde önemli görevler üstlenen AB’nin, BM esaslı kurallara dayanan sistemin sürdürülebilirliği için taşın altına elini her zamankinden daha çok koyması gerektiğinin altı çiziliyor. Finlandiya Dönem Başkanlığı’nın bu öncelik altında bir diğer hassasiyetinin ise daha eşitlikçi, karşılıklı fayda sağlayan ve kapsamlı bir AB-Afrika ortaklığı yürütmek olduğu ifade ediliyor. Bu öncelik altında ayrıca ABD, Çin ve Rusya ile olan ilişkilerin yanı sıra Doğu Ortaklığı’na da değiniliyor. Birliğin Batı Balkanlar’a yönelik genişleme perspektifinin Finlandiya Dönem Başkanlığı’nda da devam edeceği, Türkiye’nin ise aday ülke olarak AB’nin birçok alanda önemli bir ortağı olarak kalmayı sürdüreceği Finlandiya Dönem Başkanlığı programının belki de en dikkat çekici kısmı.

Vatandaşların güvenliğini kapsamlı olarak korumak önceliğinin bir diğer alt başlığı olan Avrupa’yı korumak ve güvenlik ile savunma alanlarında iş birliği yaparak güvenliği ve savunmayı sağlamak kapsamında PESCO ve Avrupa Savunma Fonu gibi oluşumların Üye Devletlerin birlik ve beraberliğini pekiştirdiği ifade ediliyor. Bir diğer öncelik alanı olan hibrid ve siber tehditler karşısında direnç inşa etmek altında ise siber saldırılar, seçimlere müdahale, dezenformasyon kampanyaları gibi problemlere dikkat çekiliyor. Bu tehditlerin AB’nin politika yapım süreçlerinden Üye Devletlerin arasındaki birlik ve beraberliğe kadar pek çok önemli alanda büyük zararlara yol açabileceği ifade ediliyor. AB ile NATO arasındaki iş birliğinin hibrid tehditler ile mücadelede başat aktör görevi gördüğüne dikkat çekilen Finlandiya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı programında ayrıca bu tehditler karşısındaki farkındalığı ve dayanıklılığı artırmak amacıyla farklı seviyelerde senaryo bazlı politika tartışmaları düzenleyeceği açıklanıyor. Siber tehditler noktasında ise yaklaşmakta olan 5G yeni nesil internet teknolojisinin sınırsız imkânın yanı sıra güvenlik açığı risklerini de beraberinde getirebileceğine dikkat çekiliyor.

Ayrıntılı şekilde ele alınan bu dört öncelik alanının dışında Finlandiya’nın 1 Temmuz-31 Aralık 2019 tarihleri arasında yürüteceği AB Konseyi Dönem Başkanlığı boyunca üzerine eğileceği diğer konular ise göçün kapsamlı yönetimi ve 2021-2027 dönemi Çok Yıllı Mali Çerçevesi’nde AB’nin önceliklerinin uygulanması olacak. Finlandiya’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı’na ilişkin daha ayrıntılı bilgiye https://eu2019.fi/en/frontpage adresinde ulaşılabilir.

2019

E-Bülten Kayıt

İKV KURUCU VE MÜTTEVELLİ KURUMLARI

© 2024 İKV Bütün Hakları Saklıdır.
Designed By: OrBiT