AVRUPA PARLAMENTOSU SEÇİMLERİ YAPILIYOR
2019-2024 arasında görev yapacak Avrupa Parlamentosu’nu belirleyecek seçimler 28 AB üyesi devlette 23-26 Mayıs 2019 tarihleri arasında yapılıyor. 427 milyon AB vatandaşının oy verebileceği bu seçimler ile dünyanın tek uluslararası parlamento seçimleri yapılacak. AP, 1979 yılından beri doğrudan seçimler ile oluşturuluyor. AB üyesi devletlerin nüfusları ile orantılı sayıda temsilciyi seçtikleri bu seçimler sonrasında, seçilen tüm vekiller AP içindeki siyasi gruplara dâhil oluyor. Yani AP’de temsil milliyet esasında değil, siyasi gruplar esasında şekilleniyor.
AB vatandaşları, vatandaşı oldukları Üye Devlette veya ikamet ettikleri başka bir Üye Devlette oy kullanabiliyor. AP, özellikle AB’yi kuran Maastricht Antlaşması sonrasında, karar alma sürecindeki ağırlığını giderek artırdı. AB Bakanlar Konseyi ile birlikte ortak yasama organı olarak görev yapıyor. Bunun yanında, AB’nin yürütme organı olan Komisyonun seçimi ve denetiminde de önemli role sahip. Bu önemine rağmen, AP seçimlerinde oy kullanma oranı genellikle düşük olarak gerçekleşiyor. 2014 yılında yapılan seçimlerde seçmenlerin sadece yüzde 43’ü oy kullanmıştı. Bu sebeple 2019 seçimleri öncesinde AB yetkilileri her platformda, AB vatandaşlarına yönelik olarak “oyunu kullan” mesajını vermeye özen gösterdi.
Yapılan seçim tahminlerine göre, İtalya’daki Lig Partisi ve Fransa’daki Ulusal Birlik Partisi gibi aşırı sağcı partilerin AP’deki sandalye sayılarını arttırması bekleniyor. Yapılan kamuoyu araştırmalarında, Yeşiller ve Liberaller gibi grupların da oylarını artıracağına yönelik bulgulara ulaşılması AB açısından olumlu bir gelişme. Ancak özellikle iki ana parti grubu olan Avrupa Halklar Partisi ve Sosyalist ve Demokratlar İlerici İttifakı’nda yaşanması beklenen oy düşüşü, Parlamento’nun siyasi dengelerinde önemli bir değişimin habercisi. 751 üyeli AP’de çoğunluğu sağlamak için 376 olumlu oy gerekiyor. Aşağıda öngörülen tahminlerin gerçekleşmesi halinde, Avrupa Halklar Partisi ve Sosyalist ve Demokratlar İlerici İttifakı’nın oyları çoğunluğu sağlamak için yeterli olmayacak. Mutlaka Liberal ve Demokratlar İttifakı gibi bir diğer parti grubunun da desteğini almaları gerekecek. Bu seçimlerde, Avrupa siyasetinde gördüğümüz merkezin zayıflaması ve siyasi yelpazenin daha aşırı uçlarının güçlenmesi olgusunun yansımalarına tanık olacağız.
Politico adlı haber sitesinin tahminlerine göre, AP’deki parti gruplarının seçim sonucunda alması beklenen sandalye sayıları şu şekilde:
Avrupa Halklar Partisi: 171 (45 sandalye kaybediyor)
Sosyalist ve Demokratlar İlerici İttifakı 144 (43 sandalye kaybediyor)
Liberal ve Demokratlar İttifakı: 107 (38 sandalye kazanıyor)
Halklar ve Ulusların Avrupa İttifakı: 74 (38 sandalye kazanıyor)
Muhafazakar ve Reformist Grubu: 57 (20 sandalye kaybediyor)
Yeşiller-Avrupa Özgür İttifakı: 56 (4 sandalye kazanıyor)
Avrupa Birleşik Solu/ Kuzey Yeşil Solu: 51 (1 sandalye kaybediyor)
5 Yıldız ve Brexit Partisi: 48 (6 sandalye kazanıyor)
Bağımsızlar: 43 (23 sandalye kazanıyor)
Bu seçimlerin bir diğer özelliği ise, AB üyeliğinden ayrılma sürecinde olan Birleşik Krallık’ın (BK) da seçimlere katılması. 29 Mart 2019’da gerçekleşmesi beklenen ayrılık 6 ay ertelenince, AB üyeliği devam etmekte olan BK’nin AP seçimlerine katılması bir zorunluluk haline gelmişti. AB’den çıkılmamasını eleştiren Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’nin eski lideri Nigel Farage bu amaçla yeni bir parti kurdu. Brexit Partisi olarak adlandırılan bu partinin Muhafazakar Parti ve İşçi Partisi’nin çok önünde oy alması bekleniyor. Yapılan son tahminlere göre, BK’de yapılacak AP seçimlerinde oyların yüzde 34’ünün bu partiye gitmesi bekleniyor.
AB aşırı sağı için çok da olumlu olmayan bir gelişme ise AP seçimlerinden günler önce meydana geldi. Avusturya Başbakan Yardımcısı ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi Başkanı Heinz-Christian Strache’nin yatırımcı olduğu ifade edilen bir Rus milyarder ile görüşmelerinin video görüntüleri basına yansıdı. Bu görüntülerde Strache’nin partisine destek karşılığında kamu ihalelerinde kolaylık vaat ettiği görülüyor. Skandal üzerine Strache görevinden istifa etti. Bu olayın aşırı sağ adaylara verilecek olan oylara nasıl yansıyacağı merak konusu.
Popülizmin, aşırı sağ, yabancı düşmanı ve milliyetçi siyasi hareketlerin yükselişte olduğu AB’de, bu siyasi hareketler artık Avrupa çapında örgütlenmek için adım atıyorlar. AP seçimleri öncesinde İtalya Lig Partisi lideri Salvini, Fransa Ulusal birlik Partisi lideri Le Pen, Hollanda Özgürlük Partisi lideri Wilders gibi liderler seçim stratejilerini koordine etme yoluna giderek Avrupa siyasetinde daha etkili olmayı hedefliyor. Salvini AP’de milliyetçi ve aşırı sağ üyelerden oluşan Uluslar ve Özgürlük Avrupası grubunu AP’deki üçüncü büyük grup yapmayı hedefliyor. Hâlihazırda 36 üyesi olan grubun 38 yeni sandalye kazanarak, 74 üyeye ulaşması bekleniyor. ABD Başkanı Trump’ın danışmanlarından Steve Bannon’ın aktif destek verdiği grup Avrupa halklarının korku ve kaygılarını kullanarak tepki oylarını toplamayı amaçlıyor. AB, çok kültürlülük ve açık toplum yanlılarının da seslerini en az popülistler kadar çıkarması ve tüm AB üyesi devletlerde örgütlenerek, kendilerini destekleyenlerin oy vermelerini sağlayacak kadar etkili olmaları gerekiyor.
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT