İKV AB BİLGİ MERKEZİ AVRUPA HAFTASI ETKİNLİKLERİ GERÇEKLEŞTİ

İKV İstanbul AB Bilgi Merkezi, Marmara Üniversitesi AB Enstitüsü işbirliğiyle 7-11 Mayıs 2018 tarihleri arasında “Avrupa Haftası” isimli etkinlikler kapsamında bir dizi seminer ve konser düzenledi. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi GSEB Müzik Öğretmenliği Anabilim Dalı korosu, 7 Mayıs 2018 tarihinde, müzik eserlerini dinleyicilerle buluşturarak beğendi topladı.

Marmara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Bozdoğan açış konuşmasında, AB'nin iki dünya savaşının ardından bir barış projesi olarak doğduğunu ifade etti.  Bozdoğan, Türkiye'nin son 60 yıldır günümüzün en büyük ekonomik ve siyasal bütünleşmesi olan 500 milyonluk bir nüfusa sahip ve temel hak/özgürlükler alanında dünyadaki en iyi örnek olarak gösterilen AB ile yakın iletişim halinde olduğunu vurguladı.

Panelin ikinci bölümünde, Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul “Avrupa Birliğinde Yaşamı Keşfetmek ve Sağlıklı Yaşam” başlıklı bir konuşma yaptı. AB’de sağlık politikalarının yapısına, hizmet sunumlarına ve önemine dikkat çeken Nazlıkul, bununla ilgili olarak sağlık çalışanlarının serbest dolaşımıyla ilgili kısa bir bilgilendirme de bulundu. AB üye ülkelerinin farklı sağlık sistemleri ve politikaları olmasına rağmen bazı ortak prensiplerde bir standardın bulunduğuna dikkat çeken Nazlıkul, bu kapsamda koruyucu ve önleyici hekimliğin ortak prensipler dâhilinde değerlendirildiğini ifade etti.

Etkinliklerinin ikinci günü, Almanya Akademik Değişim Servisi (DAAD)’nin “Almanya’da Yükseköğrenim ve Burs Olanakları” hakkındaki sunumu ile başladı. DAAD temsilcisi Murat Kemaloğlu, Almanya’daki üniversite türlerinden bahsederken, lisans, master ve doktora için başvuru koşullarını genel olarak sıraladı. Öğrencilere, ilgi alanlarına uygun programları bulabilmeleri için farklı arama sayfaları öneren Kemaloğlu, kayıt ve vize başvurularında dikkat edilmesi gereken noktalara dikkat çekti.

Panelin öğleden sonraki oturumu, AB Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Selim Yenel’in konuşmacı olarak katılımıyla başladı. 2011’de Brüksel’e tayin olmasıyla beraber, her zaman, “AB ile ilişkilerin daha kötü olmaması” amacıyla hareket ettiğini belirterek söze başlayan Yenel, 2015’te Arap Baharı sonucu oluşan hareketliliğe ve Suriye İç Savaşı sonucunda yaşanan krizlere değinerek sözlerine devam etti.  2015 yazında, Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in 1 milyon mülteciyi kabul edeceğini açıklaması ile AB’nin büyük bir kriz ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Yenel, mutabakatlara bakıldığında, Gümrük Birliği’nin yenilenmesi, fasılların açılması ve hatta maddi yardım konularının bile olduğunu; ancak göç konusunun olmadığına dikkat çekti.

Etkinliklerin son gününde ise İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, İKV Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu ve İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu moderatörlüğünde söz alan Başkan Zeytinoğlu, Serbest Ticaret Anlaşmalarının karar verme masasında Türkiye’nin olmamasının, Türk tarafı ve Türk sanayisi için büyük zararlara yol açtığını ifade ederken, AB’yle STA imzalayan ülkelerin Türkiye ile paralel bir anlaşmaya yanaşmadıklarını söyledi. Türk mallarının, malların serbest dolaşımı ilkesinin aksine Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan gibi bazı üye ülkelerde kota ve eş etkili önlemlere tabii tutulduğunu ifade eden Zeytinoğlu, şu an ABAD’a intikal etmiş lojistikle ilgili konuların nihai çözüm noktası olarak Gümrük Birliği’nin yeniden yapılandırılmasını işaret etti.

İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun bıraktığı yerden devralarak konuşmasına, İKV’nin tarihçesi ve İKV İstanbul AB Bilgi Merkezi faaliyetlerinden söz ederek başladı. Nas, 2017 yılında müzakerelerin yeniden canlanabileceğine ilişkin umudun varlığının, kendilerini 60’a yakın ilde, sektör temsilcilerini kapsamlı ve kapasiteli geçebilecek müzakerelere hazırlamak ve sürecin ciddiyetini onlara anlatmak üzere toplantılar yapmaya yönelttiğini belirtti. Fakat siyasi sebeplerle gümrük birliği sürecinin ilerlemediğini ve bundan dolayı kaygı duyduğunu da ekledi. Nas, tam üyeliğin alternatifi olarak “continental partnership” seçeneğinin masaya getirildiğini, ancak bu durumun tatmin edici olmaktan uzak olduğunun altını çizdi.