KKTC CUMHURBAŞKANI, İKV VE TOBB TARAFINDAN DÜZENLENEN KONFERANSTA KONUŞTU

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın katılımlarıyla İKV ve TOBB tarafından ortaklaşa olarak düzenlenen “Güncel Gelişmeler Işığında Kıbrıs Görüşmelerinin Geleceği ve Türkiye için Çıkarımlar” başlıklı konferans, 14 Eylül 2017 tarihinde gerçekleştirildi. Açış konuşmaları; TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Fikri Toros tarafından gerçekleştirilen konferansta, Kıbrıs müzakerelerindeki son durum ve Crans-Montana görüşmelerinde yaşanan tıkanıklığın ardından sürecin geleceğine ilişkin senaryolar ele alındı.

Konferansın ilk açış konuşmasını gerçekleştiren İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, İKV’nin son dönem çalışmaları arasında önemli yer tutan Kıbrıs meselesinin, Türkiye’nin katılım müzakerelerini engellemek amacıyla bir araç olarak kullanıldığını belirterek sözlerine başladı. AB’nin, GKRY’yi adanın tamamını temsilen üyeliğe kabul etmesinin stratejik bir hata olduğunu, bunun sadece çözüm sürecini zorlaştırmakla kalmadığını ve 12 yılı geride bırakan Türkiye’nin AB katılım müzakereleri sürecinin istenen hızda ilerleyememesinin birincil nedeni olduğunu ifade etti. Bu noktada, toplamda 14 faslın AB Konseyi ve GKRY tarafından engellendiğini hatırlatan İKV Başkanı, bu fasıllar arasında Adalet, Özgürlük ve Güvenlik ile Yargı ve Temel Haklar gibi Türkiye’ye yönelik eleştirilerin temelindeki fasılların yanında Enerji ve Dış, Güvenlik ve Savunma Politikası gibi AB’nin hayati çıkarlarını da ilgilendiren fasılların bulunduğunu kaydetti. İKV Başkanı, bu durum nedeniyle Türkiye-AB ilişkilerinin omurgasını oluşturması gereken katılım müzakerelerinin etkinliğini büyük ölçüde yitirdiğini vurguladı.

Sözlerine, kısa bir süre önce, Kıbrıs’ta çözüm için nefeslerin Annan Planı’ndan bu yana ilk kez yeniden tekrar tutulduğunu vurgulayarak devam eden Zeytinoğlu, Haziran ayı sonunda Crans Montana’da başlayan görüşmelerin Türk tarafının kararlılığına rağmen Rum tarafının uzlaşmaz tavrı sebebiyle sonuçsuz kaldığını dile getirdi. Rum tarafının dönüşümlü başkanlığa itirazlarına da değinen İKV Başkanı Zeytinoğlu, AB’deki dönüşümlü başkanlık modeline atıfta bulunarak, 400 bin nüfuslu Malta’nın AB Dönem Başkanlığı’nı yürütmesine benzer şekilde Rumlardan sayıca az olmalarına karşın Kıbrıs Türklerinin de dönüşümlü başkanlığı eşit sürelerle yürütebileceğinin altını çizdi.  

KKTC’nin sağlıklı ekonomik ve ticari ilişkiler geliştirebilmesinin hayati önem taşıdığını vurgulayan İKV Başkanı Zeytinoğlu, Türk iş dünyasına bu noktada önemli görevler düştüğünün altını çizdi. İKV Başkanı, sözlerini uluslararası camiayı Kıbrıslı Türklerin maruz kaldığı hukuk dışı izolasyonlara karşı somut adımlar atmaya davet ederek noktaladı. 

İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun ardından söz alan KTTO Başkanı Fikri Toros, açış konuşmasında, hassas bir dönemden geçen Doğu Akdeniz ve Orta Doğu bölgesinin daha demokratik ve reformist uygulamalara ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Kıbrıs çözüm sürecinin yalnızca adada yaşayan iki toplumun refahı ve istikrarı için değil, bölgesel güvenliğin sağlanması için de bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Toros, Crans Montana’daki görüşmelerin olumlu yanlarına dikkat çekti. KTTO Başkanı Toros, Türkiye ve Kıbrıslı Türkler için derin bir hayal kırıklığı yaratan sonuca rağmen Kıbrıs sorununun esaslarının ilk kez bu kadar detaylı şekilde tartışıldığını ve önemli yakınlaşmaların gerçekleştiğini kaydetti. Çözüm sürecinin ilerlemesi için önyargılardan arınmanın yanında doğru ekonomik ve siyasi vizyonların belirlenmesinin esas olduğunu dile getiren KTTO Başkanı, Türkiye Yunanistan sosyoekonomik ilişkilerini örnek gösterdi.

Sözlerinin devamında son 54 yıldır uluslararası toplumdan tecrit edilen Kıbrıs Türk halkının güvencesini sağlayan yegâne ülkenin Türkiye olduğunu belirten Toros, ekonomik kalkınma odaklı reformların Kıbrıs Türk toplumunun tüm komşu ülkelerle ticari ilişkilerin gelişmesinde belirleyici rol oynayacağının altını çizdi. Bu nedenle önümüzdeki dönemde Kıbrıs Türk ekonomisinin AB kurumlarına uyumlaştırılması konusuna daha büyük önem verileceğini vurguladı. KTTO’nun, ekonomide AB mevzuatına uyum çalışmalarına ağırlık vereceğini belirten Toros, yıllarca izolasyona tabi kalan ekonominin dünyayla rekabet edebilir hale getirilmesinin önemine dikkat çekti.

KTTO Başkanı Fikri Toros’un ardından açış konuşmasını gerçekleştiren TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, KKTC’nin; ticaret, turizm, eğitim ve yatırımlar açısından Türkiye için oldukça önemli bir ortak olduğunu dile getirdi. KKTC ile Türkiye arasındaki tarihi, kültürel ve iktisadi bağlara dikkat çeken TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Türk iş dünyası olarak Kıbrıs Türklerinin zenginleşmesini istediklerini belirtti. Kıbrıs Türklerinin yanında olacaklarını vurgulayan TOBB Başkanı, Kıbrıs’ta adil ve kalıcı çözüme desteklerinin her zaman süreceğinin altını çizdi.

Doğrudan yabancı yatırımların ekonomik kalkınma için hayati önemine dikkat çeken TOBB Başkanı, yatırımların artırılması için uygun yatırım ortamının yaratılmasının son derece önemli olduğunu vurguladı. TOBB ve KTTO’nun girişimiyle 2011 yılında Yatırım Danışma Konseyi’nin oluşturulduğunu hatırlatan TOBB Başkanı, söz konusu mekanizmanın sürdürülmesinin önemine değindi. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ekonomik olarak güçlenen Kıbrıs Türk tarafının çözüm sürecindeki elinin de güçleneceğini ve sürecin daha hızlı ilerleyeceğini düşündüğünü sözlerine ekledi.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Haziran 2014’te, TOBB’un KTTO, Rum tarafı Ticaret ve Sanayi Odası ile Yunanistan Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği’yle hayata geçirdiği Lefkoşa Ekonomik Forumu’nun, iş dünyasının çözüm müzakerelerine desteğini vurgulamak açısından önemli bir platform görevi gördüğünü kaydetti ve bu diyalog platformunu sürdürmek istediklerini belirtti.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, konuşmasında, Kıbrıs ekonomisi için büyük potansiyel arz eden turizm ve eğitim sektörlerine de dikkat çekti. Turizm konusunda Türkiye’nin KKTC için güzel bir örnek teşkil ettiğini kaydeden TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, 1980’lerde yılda sadece 300 bin turistin ziyaret ettiği ülkemizin bugün dünyanın en önemli 6’ncı turizm destinasyonu haline geldiğini söyledi. Aynı şekilde, eğitim alanında da KKTC’nin ciddi bir potansiyele sahip olduğunu vurgulan TOBB Başkanı, ülkedeki 15 üniversitede 93 bin öğrencini eğitim aldığını hatırlattı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, özelikle yükseköğretim sektörünün KKTC ekonomisine ciddi anlamda katkı sağladığını da sözlerine ekledi ve Kıbrıs’ın uluslararası bir eğitim adası ve çekim merkezi haline gelebileceğini vurguladı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, iş dünyası olarak, KKTC’ye çok daha fazla yatırım yapmayı ve Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de bir refah adası haline gelmesini arzuladıklarını dile getirerek sözlerini tamamladı.

Açış konuşmalarının ardından söz alan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, konuşmasına, 50 yıllık geçmişe sahip Kıbrıs görüşmelerindeki kırılma noktalarına ve kaçırılan fırsatlara değinerek başladı. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 2004 yılında sürecin referandum aşamasına geldiğini ancak Türk tarafının, diğer toplumun iradesiyle çözümsüzlüğün sürmesi neticesinde AB dışında kaldığını ve son olarak Crans Montana’da önemli bir fırsatın heba edildiğini kaydetti.

Konuşmasında Kıbrıs görüşmelerinin son iki yılına değinen Cumhurbaşkanı Akıncı, birinci yılında görüşmelerin nispeten olumlu seyrettiğini ve yeni yakınlaşmaların sağlandığını, Eylül 2016’dan itibaren ise isteksiz, gerçekçi ve makul çizgiden oldukça uzak bir Rum liderliğiyle karşılaştıklarını aktardı. Sürecin beşli konferans aşamasına ulaşmasında başta Kıbrıs Türk tarafının çözüm odaklı tutumumun ve Türkiye’nin desteğinin önemli rol oynadığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, Yunanistan ve Rum tarafının beşli konferansa ayak sürüyerek katıldıklarını kaydetti. Rum tarafının konferansa “sıfır asker, sıfır garanti” söylemiyle geldiğini ve konferansı aynı söylemle terk ettiğini ifade eden Akıncı, diğer paydaşların gerçekte çözümü istemeyen tarafın kim olduğunu bir kez daha gördüklerini söyledi.

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, sözlerini Kıbrıs’ta kabul edilebilir ve makul bir çözümün sağlayacağı kazanımlara değinerek sürdürdü. Akıncı, çözümün Kıbrıslı Türklere ve Rumlara, dünyada ve bölgede hüküm süren ayrışmaların tersine birleşme, adanın çevresindeki doğal zenginlikleri birlikte değerlendirme ve Türkiye ile bir bütün olarak dost olabilme fırsatı sunduğunu kaydetti. Adada çözümün, Türkiye ile Yunanistan ve Türkiye ile AB arasındaki ilişkilere de olumlu yansıyacağının altını çizen KKTC Cumhurbaşkanı, İsrail gazının ve ada açıklarındaki muhtemel gazın birleştirilerek Türkiye üzerinden AB’ye aktarımının hem AB hem de Türkiye’ye yarar sağlayacağını, KKTC’ye Türkiye’den ulaşan sudan Güney Kıbrıs’ın yararlanmasının ve Kıbrıs Türk halkının belirsizlikten kurtulmasının sağlanabileceğini belirtti. Akıncı, Rum liderliğinin isteksizliğinin ve Rum toplumunun güç ve yetki paylaşımına dayalı bir çözüme hazır olmamasının çözüme ulaşılmasını engellediğine dikkat çekti.

Çözüm için Rum tarafında zihniyet dönüşümüne olan ihtiyacı vurgulayan KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, GKRY’nin içinde bulunduğu seçim döneminin Rumların gerçekte ne istediklerini sorgulamaları için önemli bir sürece işaret ettiğini kaydetti. KKTC’nin çözüm odaklı siyasetinden vazgeçmeyeceğini, ancak ucu açık süreçlere girmeye niyeti olmadığı mesajını veren KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum tarafı seçim süreci sürerken çözüm sürecinde yeni gelişmeler yaşanmasını beklemenin gerçekçi olmadığını kaydederek, çıkacak sonuç ışığında yeniden bir değerlendirme yapılması gerekeceğini belirtti.

Konuşmasında, AB üyeliği hedefine de değinen KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bunun bir hayal olmadığını, aksine Kıbrıslı Türkler için de Türkiye için de gıda güvenliğinden çevreye, demokrasi ve insan haklarından üretim ve rekabete kadar her alanda daha adil ve kaliteli bir hayat arzusu olduğunu kaydetti. KKTC’nin, Türkiye’nin AB perspektifinden vazgeçmemesi gerektiğine inandığını ve aynı şekilde Türkiye’den de adadaki çözüm süreci için destek beklediğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, AB’nin de gerek Kıbrıs Türklerine gerekse Türkiye’ye karşı olumlu yaklaşım sergilemesinin önemine değindi. Cumhurbaşkanı Akıncı, bu hedeflere kısa vadede ulaşılamasa bile gerekli koşullar için çaba sarf etmeyi her iki tarafın da ihmal etmemesi gerektiğinin altını çizdi. 

Bu noktada, Cumhurbaşkanı Akıncı KKTC’nin; çeşitli alanlarda hayata geçirmesi gereken reformları tamamlamasının, dış ilişkilerini olabildiğince ilerletmesinin, yatırım ortamını geliştirmesinin ve hâlihazırdaki haksız ambargoların kaldırılması için elinden geleni yapmasının hayati önem teşkil ettiğini belirtti.

Konuşmasında ayrıca 15 Temmuz darbe girişimine de değinen KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, tüm şehitleri saygı ve rahmetle andığını ifade ederken bu büyük badirenin yararlarının bir an önce sarılması ve devlet içindeki paralel yapılanmanın demokrasi ve hukuk içinde bertaraf edilmesinin en kısa zamanda tamamlanması yönündeki temennilerini iletti.

 

2017

E-Bülten Kayıt

İKV KURUCU VE MÜTTEVELLİ KURUMLARI

© 2024 İKV Bütün Hakları Saklıdır.
Designed By: OrBiT