AB’NİN TÜRKİYE YAKLAŞIMINDA SAĞDUYU ÖN PLANA ÇIKMAYA BAŞLADI
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’nin AB müzakerelerinin kesilmesi yönündeki açıklamalarına tepkiler devam ediyor. Bu kapsamda, Fransa, Yunanistan, Finlandiya, Litvanya ve Malta gibi bazı Üye Devletlerin liderleri, müzakerelerin kesilmesi suretiyle Türkiye’nin AB’den dışlanmasını doğru bulmadıkları yönünde açıklamalar yaptı. İsveç ve Hollanda gibi diğer bazı Üye Devletler ise, bu konunun Almanya’daki seçimler sonrasında ele alınmasını uygun gördüklerini açıkladılar.
İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu Merkel’in açıklaması üzerine Üye Devletlerin yaptıkları yorumları analiz etti ve Merkel’in Türkiye konusunda yalnız kaldığını ve Türkiye ile Almanya arasında yaşanan sorunları AB sürecine yansıtmasının AB içinde de taraftar bulamadığını belirtti. Zeytinoğlu şunları söyledi:
“Almanya’da 24 Eylül’deki seçimler öncesinde Türkiye ile ilişkiler ve özellikle Türkiye’nin AB müzakereleri gerek Başbakan Merkel, gerekse SPD lideri Schulz tarafından gündeme getirildi. Merkel’in müzakerelerin kesilmesi ve Türkiye’nin hiçbir zaman AB üyesi olamayacağı yönündeki açıklamaları AB’yi de yönlendirme amacı taşıyordu. Önce Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Mogherini ve sonra da AB üyesi diğer devletlerden gelen açıklamalar ise Almanya’nın bu yöndeki çabalarının sonuçsuz kaldığını gösteriyor. AB’nin Türkiye politikasında sağduyu ön plana çıkıyor diyebiliriz. Avrupalı siyasetçiler ve liderler Türkiye’yi bu şekilde dışlamanın sonuç vermeyeceğini anladılar. Müzakereleri keserek AB ile Türkiye arasındaki ilişkileri iyice çıkmaza sokmak yerine yapıcı bir angajman politikasının daha akıllıca olacağını görüyorlar.”
“Türkiye’nin AB Perspektifi, AB’nin Geleceğine ilişkin Projelerde Türkiye’nin Ne Konumda Yer Alacağı Noktasında Kilitleniyor”
İKV Başkanı Zeytinoğlu, İsveç ve Hollanda gibi bazı Üye Devletlerin ise, Türkiye’nin AB müzakerelerinin geleceği konusunun Almanya’daki seçimler sonrasında görüşülmesini tercih ettiklerini belirtti ve tüm bu tartışmaların AB’nin geleceği ekseninde ele alınmasının önemine işaret etti:
“Avrupa ve AB’nin Brexit sonrasında nasıl şekilleneceği bu noktada belirleyici olacak. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un son günlerde AB’nin geleceğine ilişkin temaslarda bulunduğunu ve bu konuda halkın katılımını sağlamak için yurttaş konvansiyonları oluşturmayı planladığını görüyoruz. Kuşkusuz ki AB yeniden şekillenirken Türkiye’nin AB adaylığı konusu da ele alınacak. Avrupa’nın geleceği Türkiye olmadan düşünülemez. AB’nin geleceğinde Türkiye’nin nasıl bir yere sahip olacağı ise, önümüzdeki 1-2 yıl içinde netlik kazanacak. Burada Türkiye’nin etkin mi edilgen mi olacağı, AB’nin tamamen dışında kalıp bir ortak ülke olarak mı değerlendirileceği gibi konular acilen ele almamız gereken öncelikleri oluşturuyor. Türkiye’nin Avrupa ve AB’de belirleyici bir konumda olabilmesi için hızla AB gündemini yeniden canlandırması ve ekonomik, sosyal ve siyasal alanlarda reformlara ağırlık vermesi lazım gelir.”
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT