TÜRKİYE’NİN AB SÜRECİNİN ALMANYA’DA SEÇİMLERE KONU EDİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ
İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu Federal Almanya’da yapılan seçim tartışmalarında Türkiye’nin bir propaganda aracı olarak kullanılmasını kınadı. Zeytinoğlu Pazar günü CDU ve SPD liderlerinin katıldıkları TV münazarasında, AB’nin Türkiye ile yürüttüğü müzakereleri durduracaklarını açıklamalarını son derece yanlış bulduğunu belirtti. İKV Başkanı, öncelikle Türkiye’nin AB ile müzakereleri Almanya ile değil, 28 (Brexit sonrası 27) Üye Devlet ve AB’nin kurumsal kimliği ile yürütmekte olduğunu vurguladı ve aşağıdaki açıklamada bulundu:
“Federal Almanya’nın ulusal seçimlerinde Türkiye ile AB arasında yürütülen katılım müzakerelerinin kesileceği yönünde bir vaadin konu edilmesini son derece yadırgadığımı belirtmek isterim. Bu yaklaşım sadece Türkiye için değil 27 diğer AB üyesi ülke için de rahatsızlık verici olmalı. Başbakan Merkel başta olmak üzere Alman siyasetçiler AB’nin patronu olduklarını ima ediyor olmalılar ancak bu yaklaşım AB’nin eşitlik ve demokratik temsil ilkeleri ile çelişiyor. Ancak Üye Devletlerin nitelikli çoğunluk ile karar vermeleri halinde Türkiye ile müzakerelerin kesilmesine karar verilebilir. Burada Almanya tek karar alıcı değildir”.
İKV Başkanı Zeytinoğlu, Merkel’in Türkiye ile diyalog kanallarının açık tutulması yönündeki açıklamasına da değindi ve bu yaklaşımın doğru olduğunu belirtti. Zeytinoğlu, bunun yanında bir gün önceki açıklama ile birlikte ele alındığında bu tür doğru tespitlerin de etkisini kaybettiğini hatırlatırken, AB ve Almanya’yı Türkiye ile ilişkilerde tutarlı davranmaya davet etti:
“Başbakan Merkel’in dünkü açıklamalarında diyaloğun önemini vurgulaması olumludur. Ancak bu tür birbiriyle çelişen açıklamaların ardı ardına gelmesi Türkiye’ye yönelik son derecede tutarsız bir yaklaşım izlendiğini ortaya koymaktadır. Nitekim Başbakan Merkel’in “Türkiye AB’ye üye olmamalı” yönündeki açıklamaları da son derecede talihsizdir. Merkel’in henüz iktidara gelmeden, 2005 yılında dahi, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğu yönündeki açıklamaları akla geldiğinde, Türkiye’ye karşı ne kadar objektif ve adil bir politika yürütebileceği de tartışmalıdır. Almanya’nın siyasi çekişmelerinin, AB’ye gölge düşürmesi engellenmelidir. AB, Kopenhag kriterlerini yerine getirmelerine bağlı olarak, aday ülkelere kapısını açık tutmalıdır. Bir dünya gücü olmanın gereği budur. Aksi takdirde giderek kabuğuna çekilen ve etkisizleşen bir AB olur ki bu hem AB ve çevresindeki ülkeler hem de dünya siyaseti açısından olumsuz sonuçlar doğurur.”
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT