GÜMRÜK BİRLİĞİ GÜNCELLEMESİ İZMİR`DE ELE ALINDI
İKV tarafından 28 Mart 2017 tarihinde İzmir Ticaret Odası ev sahipliğinde “Türkiye’nin AB Gündemi: Güncellenen Gümrük Birliğinin İş Dünyasına Etkileri” adlı toplantı İTO Meclis Başkanı Rebii Akdurak’ın katılımıyla düzenlendi. Toplantıda İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas Gümrük Birliği’nin güncellenmesi süreci hakkında bilgi verirken İKV Strateji ve İş Geliştirme Müdürü M. Gökhan Kilit Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin tarım sektörü üzerine etkilerini ele aldı. Seminerde son olarak İKV Araştırma Müdürü Çisel İleri tarafından iş dünyasının faydalanabileceği AB fonları aktarıldı.
Açılış konuşmasını yapan Akdurak, gümrük birliğinin güncellenmesi durumunda Türkiye’nin toplamda AB’ye göre daha fazla kazanç elde edeceği tahmin edildiğini dile getirdi. Akdurak, “Halihazırda gümrük birliğine hizmetler sektörü dahil olmamasına rağmen turizm, inşaat ve sigorta gibi alanlarda karşılıklı ticaretin arttığı görülmekte. Bu sektörlerin gümrük birliğine dahil olması ile ticaretin daha da artacağı düşünülüyor” dedi.
AB’nin kuruluş amacı, bölgesel barışı sağlamak kadar, ekonomik entegrasyonu ve ticareti de arttırarak bölgesel bir ekonomik güç oluşturmak olduğunu ifade eden Akdurak, Bu yolda, öncelikle kendi içerisindeki ticari engellerin hepsini ortadan kaldırarak entegrasyon süreci ile derinleşmiş bir tek pazar oluşturduğunu söyledi. Akdurak, “Aynı zamanda farklı ülkeler ile farklı seviyelerde ticari işbirliği anlaşmaları imzaladı. Ülkemiz ile yapmış olduğu gümrük birliği AB’nin en kapsamlı ticaret anlaşmalarından bir tanesi. Gümrük birliği ile ticaretin önündeki vergi ve engellerin kalkmasının yanı sıra ülkemiz AB’nin Ortak Ticaret Politikasına da uymayı taahhüt etti. Dolayısıyla üçüncü ülkelere karşı ortak bir gümrük politikası uygulanmasını kabul etti. Bu doğrultuda gümrük birliği 20 yılı aşkın bir süredir uygulanıyor. İkili ticaret hacmi 1996'dan 2016 yılına kadar dört kattan fazla artmış olup yıllık bazda 140 milyar Euro’ya ulaştı. Türkiye için tüm ticaretinin %44,5'ini temsil eden AB, en önemli ticari ortak konumunda. Ayrıca Türkiye'ye gelen Doğrudan Yabancı Yatırımın üçte ikisi Avrupa Birliği kaynaklı. Türkiye’nin ithalatının %38’i de AB’den. Gümrük Birliği ile ülkemizdeki üretim standartları gelişmişti ve ürün kalitesi arttı” diye konuştu.
Hem Türkiye hem de AB tarafından gümrük birliğinin güncellenmesi kapsamında etki değerlendirilmesi çalışmaları yapıldığını söyleyen Akdurak, “Gümrük birliğinin güncellenmesi ve genişletilmesi ile hem Türkiye’nin hem de AB’nin gayrisafi yurtiçi hasılası, dış ticareti ve toplam büyümesi üzerinde olumlu etkileri öngörülüyor. T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın analizlerine göre gümrük birliğinin beklenen şekilde güncellenmesi durumunda gayrisafi yurtiçi hasılamızı %1,9 arttırması bekleniyor. Yine bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, AB ülkelerine ihracatımızın %24, toplam ihracatımızın ise %15 oranında artış göstermesi, tüketici fiyatlarının %1,5 azalırken hane halkı tüketiminin %1,6 artması neticesinde tüketici refahının olumlu etkileneceği öngörülüyor” ifadelerini kullandı.
Bu süreçte gündeme getirilmesi gerektiğini düşündükleri bir başka konunun ise vize serbestisi olduğunu belirten Akdurak, “Mal ve hizmet ticaretinin serbest olmasına rağmen Türk vatandaşlarının vizeye tabii olması ticaretin önünde ciddi bir engel oluşturuyor. Bu kapsamda hem yatırımın hem de ticaretin geliştirilmesi için kapsamı genişletilen gümrük birliği anlaşmasına vize serbestisi ile ilgili bir madde konulması da önemli” değerlendirmesini yaptı.
AB ile ABD arasında imzalanması öngörülen Transatlantik Yatırım ve Ticaret Ortaklığı Anlaşması Türkiye açısından dahil olunması gereken bir süreç olduğunu dile getiren Akdurak, “Anlaşma imzalanmaması halinde üçüncü ülkeler ile AB arasında serbest ticaret anlaşmaları sonucunda, gümrük vergilerinin kaldırılmasıyla, üçüncü ülkelerin malları gümrük birliği dolayısıyla AB üzerinden Türkiye gümrük vergilerinden muaf olarak girebiliyor. Fakat Türkiye üçüncü ülkelere menşei kuralları gereği AB üzerinden vergisiz ihracat yapamıyor. Bu durum ticaret sapmasına sebep olarak rekabet önünde ciddi bir dezavantaj yaratıyor. Bu kapsamda AB ile ABD arasında imzalanması öngörülen Transatlantik Yatırım ve Ticaret Ortaklığı Anlaşması ülkemiz açısından dahil olunması gereken bir süreç. Müzakere sürecinin dışında kalmak Türkiye için büyük çaplı ticaret kaybına yol açabilir. Bu konuda Türkiye tarafından AB’ye birçok şikayet gitti. Sonuçta gümrük birliğinin revizyonu gündeme geldi. Güncellenecek ve genişletilecek olan gümrük birliğine tarım, hizmetler ve kamu alımları sektörlerinin de dahil edilmesi planlanıyor” dedi.
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT