AB KONSEYİ DÖNEM BAŞKANLIĞI MALTA’YA GEÇTİ
1 Ocak 2017 tarihinde Malta, AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı Slovakya’dan devraldı. 2004 yılında AB üyesi olan, 2007 yılında Schengen Bölgesi’ne entegre olan ve 2008 yılında ise Avro Alanı’na dâhil olan Malta, ilk kez AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nı yürütme görevini üstleniyor. AB’nin en küçük ülkesi olan 420 bin nüfuslu Malta, Kuzey Afrika’dan AB’ye giden göç akınlarında önemli bir transit ülke konumunda. Malta’nın en önemli gelir kalemlerini turizm, ticaret ve finans hizmetleri oluşturuyor. Konsey Dönem başkanlıkları arasında koordinasyon sağlamak amacıyla Lizbon Antlaşması ile oluşturulan Trio /Üçlü ise Başkanlık, Hollanda, Slovakya ve Malta’dan oluşuyor. Malta 30 Haziran 2017 tarihine kadar yürüteceği AB Konsey Başkanlığını Estonya’ya devredecek.
Malta’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı öncelikleri şu alanlarda gerçekleşecek:
-
Göç Krizi
-
Tek Pazar
-
Güvenlik
-
Sosyal Kapsayıcılık
-
AB’nin Komşuları
-
Denizcilik
Malta Dönem Başkanlığın Öncelikleri
Malta’nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı süresince öncelikli çalışma alanlarından birinin, AB’nin, halen devam eden göç krizinden ötürü atacağı adımlar olması bekleniyor. Bu çerçevede özellikle Ortak Avrupa İltica Sisteminin güçlendirilmesi ve 160 bin kişinin yeniden yerleştirilmesine ilişkin kuralların daha iyi bir şekilde uygulanmasını sağlamayı düşünüyor. Göç alanına Malta’nın bütünsel bir yaklaşımla yaklaşması ve bu şekilde hem iç hem dış boyutlarının da ele alınması bekleniyor. Buna ek olarak Malta’nın Göçe İlişkin Valetta Zirvesi sırasında kabul edilen kuralların pekiştirilmesi ve Afrika’da sürdürülebilir yatırım amacı ile Avrupa Dış Yatırım Planına ilişkin çalışmaların tamamlanması öngörülüyor.
AB Tek Pazarı bir başarı hikâyesi olmasına rağmen, söz konusu pazarın işleyişine ilişkin önemli sorunların olduğu biliniyor. Bu bağlamda, Malta hükümeti, Avrupa çapında roaming ücretlerin ortadan kalkmasını hedefliyor. Ayrıca, Sermaye Piyasalar Birliği çerçevesinde yürütülecek eylemlerin KOBİ’lerin geliştirilmesi ve büyüme ve istihdam için atılacak adımlar bu alanda Malta’nın kilit önceliklerini oluşturuyor. Diğer bir önemli öncelik ise tüm AB vatandaşları için özellikle kriz dönemlerinde enerji ikmal güvenliğinin güçlendirilmesidir.
Güvenlik alanında ise AB’de son bir yılda meydana gelen terör olaylarından sonra teröre karşı mücadelenin pekiştirilmesi hedefleniyor. Bu doğrultuda dördüncü kara para aklama ile mücadele yönergesine ilişkin yürütülen çalışmaların devam etmesinden söz ediliyor. AB’nin dış sınırlarında güvenliğin güçlendirilmesiyle beraber üçüncü ülke vatandaşlarının giriş ve çıkışlarına ilişkin AB çapında bir kayıt sisteminin de yürürlüğe geçmesi hedefleniyor. Buna ek olarak Eurojust’in yönetişiminin düzeltilmesi de bu alanda Malta’nın öncelikler arasında yer alıyor.
Malta Dönem Başkanlığının dördüncü öncelik alanını oluşturan Sosyal Kapsayıcılık başlığı altında ise kadınların iş pazarına katılımlarının geliştirilmesi öngörülüyor. Bu çerçevede Malta, borsada endeksli şirketlerin CEO’ları arasındaki cinsiyet eşitliliğine ilişkin bir yönergeyi önermeyi öngörüyor. Bu alandaki diğer bir öncelik ise Komisyon’un LGBT haklarına ilişkin yol haritasındaki eylemlerin masaya yatırılması için bakanlar düzeyinde bir konferansın düzenlenmesi olarak öngörülüyor.
AB’nin komşuları ile de yakından ilgilenen Malta’nın, bu alanda çeşitli öncelikleri bulunuyor. Coğrafi konumundan ötürü, Libya’da istikrarlılığın pekiştirilmesi, Tunus’ta demokratikleşme sürecinin güçlendirilmesi ve böylelikle AB’nin güneyine daha fazla odaklanmayı hedefliyor. Buna ek olarak İsrail ve Filistin arasındaki barış sürecine AB bünyesinde ve uluslararası çapta gösterilen çabalara da destek vermesi, halen devam eden Suriye krizine kalıcı bir sonucun bulunması da Akdeniz bölgesindeki hedeflerinin arasında yer alıyor. Rusya ile ilişkilere de değinen Malta, bu alanda küresel ve bölgesel konularda taraflar arası işbirliğinin sağlanmasını ancak Ukrayna’nın da uluslararası hukuk çerçevesinde desteklemesini öngörüyor.
Malta’nın öncelikli alanlarından sonuncusunu oluşturan denizcilik alanında ise, AB’nin önümüzdeki dönemde deniz ve okyanuslara olan bağımlılığının artacağı ve bunun için AB Entegre Deniz Politikası çerçevesinde denizcilik sektörünün sürdürülebilirliği ile gelişimin devam etmesinin önem arz ettiği ifade ediliyor. Bu kapsamda Malta’nın ajandasında uluslararası okyanus yönetişiminin olacağı ve bu alanda AB’nin daha uyumlu, kapsamlı ve etkin bir politika belirlemesi hedefleniyor. Buna ek olarak 2017 yılının başında ise üye ülkeler ve komşulara ilişkin bir Batı Akdeniz Havza Girişiminin başlatılması öngörülüyor.
Bu önceliklerin dışında Malta’nın dönem başkanlığında gündeme gelmesi beklenen diğer bir konu Brexit. Mart 2017’de Londra’nın AB’den ayrılmak için başvuruda bulunması halinde, Malta Dönem Başkanlığı Sorumlusu Malta Başbakanı Joseph Muscat’nın müzakerelerin düzenlenmesinde görev alacağı ifade ediliyor. Malta Dönem Başkanlığında yapılacak ilk Zirve toplantısının tarihi de açıklandı. Buna göre, AB liderleri 3 Şubat’ta Valetta’da gayrıresmi bir Zirve toplantısında bir araya gelecek. Britanya’nın davetli olmadığı bu toplantıda, Brexit sonrasında AB’nin geleceği konuşulacak.
Malta Dönem Başkanlığı ve Türkiye
Malta Dönem Başkanlığında Türkiye-AB ilişkileri açısından mülteci krizi konusunda sağlanan uzlaşmanın devamı ile Gümrük Birliği’nin güncelleşmesini öngören müzakerelerin başlanması en önemli gündem maddelerini oluşturacağı dile getiriliyor. Taraflar arasında Mart 2016’da varılan mutabakatın devam edeceği ve pekiştirilmesi için yeni alanların inceleneceği ifade ediliyor. Buna ek olarak Kıbrıs sorunun çözümünün kolaylaştırmak için Malta’nın gerekli adımlara atacağı ve bu alanda da Türkiye ile istişare halinde olacağına işaret ediliyor.
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT