VİZELERİN KALDIRILMASI İÇİN 46 MADDELİK EV ÖDEVİ TÜRKİYE’Yİ BEKLİYOR
İKİNCİ VİZE SERBESTLİĞİ İLERLEME RAPORU: EKİMDE VİZELERİN KALDIRILMASI İÇİN 46 MADDELİK EV ÖDEVİ TÜRKİYE’Yİ BEKLİYOR
Türkiye’nin vize serbestliği yol haritasındaki koşulları yerine getirme durumunu değerlendiren İkinci İlerleme Raporu 4 Mart 2016 tarihinde yayımlandı. Raporun açıklanması sırasında Göç, İç İşleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Komisyon Üyesi Avramopoulos, Suriyeli mülteci krizinin ön cephesinde olmasına rağmen, Türkiye’nin kaydettiği ilerlemeyi takdirle karşıladığını ifade etti. 7 Mart tarihinde, yani bugün gerçekleşecek kritik Türkiye-AB Zirvesi öncesinde açıklanan raporda, Türkiye’nin vize serbestliği için gerekli 72 kriteri ne ölçüde karşıladığı değerlendiriliyor.
Raporda Türkiye’nin bugüne kadar sağladığı ilerlemeye değinilirken, henüz yerine getirmediği koşulların üzerinde duruluyor ve Türkiye tarafından yapılması gerekenler, 46 maddede sıralanıyor. Komisyon tarafından yayınlanır yayınlanmaz İKV tarafından Türkçeye çevrilen bu ödevler yoğunlukla göç yönetimi ve geri kabul başlıkları altında toplanıyor. Bu maddeler uyarınca, Türkiye’nin atması gereken adımlar arasında düzensiz göç ile mücadele, göçmen kaçakçılığının önlenmesi, Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması’nın uygulanması, sınırların korunması, vize rejiminin adaptasyonu, organize suçlar, yolsuzluk ile mücadele ve veri koruma yasası, ayrımcılıkla mücadele yasası gibi temel haklarla ilgili ilerleme başlıkları öne çıkıyor. Türkiye’nin bu koşulları yerine getirmesine bağlı olarak, Ekim 2016’da Türk vatandaşları için vize zorunluluğunun kaldırılması mümkün olabilecek.
Vizelerin Kaldırılması Mümkün Olabilecek mi?
İkinci vize serbestliği yol haritası raporu ile birlikte Komisyon, Türkiye’nin bugüne kadar sağladığı ilerlemeyi ve vize serbestliğinin göç üzerindeki olası etkilerini ele alan bir Çalışma Belgesi de yayımladı. Türk vatandaşları için vize zorunluğunun kaldırılmasının AB’ye göçü artıracağı ve güvenlik riski doğuracağı iddialarını araştıran Komisyon, vize serbestliğinin göç üzerindeki etkilerini bu belgede değerlendiriyor. Komisyon, vize serbestliğinin özellikle Türk diasporasının yaşadığı Üye Devletlere doğru belirli oranda göçe yol açabileceği sonucuna varırken bu etkinin sınırlı olacağını belirtiyor. Bu olumlu değerlendirme, Türkiye’nin kriterleri yerine getirmesine bağlı olarak, Komisyonun, Ekim ayında, Türk vatandaşları için vizelerin kaldırılmasını tavsiye etmesi olasılığını güçlendiriyor.
Belgede Türkiye’nin bugüne kadar kaydettiği ilerleme de değerlendirilmiş. Türkiye-AB Vize Serbestliği Diyaloğu Yol Haritasında yer alan 72 kriterin değerlendirilmesi aşağıdaki şekilde yapılmış:
Koşul karşılanmış - Hemen hemen karşılanmış - Kısmen karşılanmış ancak ilerleme için olumlu beklenti var - Kısmen karşılanmış (belirli oranda ilerleme var) -Koşul karşılanmamış
Bu derecelendirmeye göre, Türkiye’nin yerine getirmede iyi durumda olduğu koşulların karşılanan, hemen hemen karşılanan ve kısmen karşılansa da ilerleme için olumlu beklenti olan koşullar olduğu düşünülürse, 72 koşuldan 57’sinin Türkiye tarafından yerine getirildiği veya yerine getirilmesinin yakın olduğu görülmekte.
Çalışma belgesinde Komisyon, Türk vatandaşları için vize zorunluluğunun kaldırılmasının olası etikleri konusunda, vizesiz dolaşımın AB’ye göç etmek isteyecek Türk vatandaşlarının sayısında artışa yol açacağına hükmetmiş. Buna göre vize başvurusu reddedilen ya da zaten kabul edilmeyeceği düşüncesiyle hiç vize başvurusu yapmayanların vizeler kaldırılınca yasal bir şekilde Schengen alanına giriş yapabileceği ve bunların sayısı öngörülemeyen bir kısmının izin verilen kalış süresini aşarak düzensiz göçmen haline geleceği tespitinde bulunuluyor. Vizenin kaldırılması sonrasında Türk vatandaşlarından gelecek iltica taleplerinin de artacağı öngörüsünde bulunuluyor.
Öte yandan, %10’un biraz üzerinde olan işsizlik oranı ve Türk vatandaşlarının AB ülkelerinde akraba ve yakınlarının olması AB’ye göçü tetikleyebilirse de, Türkiye’de 2000’lerden beri yaşanan refah artışının uluslararası göç oranlarını azalttığı ve ülkede kaydedilen sosyal, siyasal ve kurumsal ilerlemenin uluslararası korumaya başvuran Türk vatandaşlarının sayısını da azalttığı tespit ediliyor. Bunun için Komisyonun Türkiye’nin güvenli bir kaynak ülkesi olarak belirlenmesini öngören bir Direktif teklifinde bulunduğu hatırlatılıyor.
Komisyon tarafından yapılan değerlendirmeye göre, Türk vatandaşları tarafından AB ülkelerine yapılan vize başvurularında ret oranının düşmesi ve Türk vatandaşları tarafından yapılan iltica başvurularının azalması olumlu gelişmeler olarak kaydedilirken, uluslararası korumaya hak kazanların sayılarında bir azalma olmadığı belirtiliyor. En büyük sorun ise Türkiye’den AB’ye yasadışı olarak geçiş yapan üçüncü ülke vatandaşlarının sayısı. Bu sayı 2011’de 57 bin iken, 2015’te 888 bini aşmış yani yaklaşık 15 kat artmış durumda.
Türkiye’nin Vize Serbestliği Yol Haritası İkinci İlerleme Raporu
4 Mart 2016 tarihinde yayınlanan Raporda, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün operasyonel kapasitesinin güçlendirilmesi, Suriyeli mültecilere geçici uluslararası koruma ve çalışma iznine başvurma hakkı sağlanması, sınır yönetiminde Yunanistan ve Bulgaristan ile işbirliğinin artırılması, Türkiye’ye üçüncü ülkelerden hava ve deniz yolu ile giren Suriyeliler için vize zorunluğu getirilmesi, potansiyel olarak düzensiz göçün kaynaklandığı 14 ülkeye geri kabul anlaşması önerisinde bulunulması, pasaport sahteciliğinin önüne geçilmesi için süresi geçen pasaportların geçersiz kılınması ve kimliklerin yenilenmesi gibi Türkiye’nin kaydettiği gelişmelere yer veriliyor. Bunun yanında, rapor Türkiye’nin vize serbestliğini sağlamak için atması gereken adımları 5 Blok altında, 46 Maddede topluyor. Türkiye’nin yerine getirmesi gereken koşulları karşılayan bu adımlar aşağıda yer alıyor.
1. Blok: Belge Güvenliği
1-Türk pasaportlarının güvenlik özellikleri AB standartları ile uyumlaştırılmalı (Konsey Tüzüğü 2252/2004), yani parmak izlerini de içeren temassız çipli pasaport dağıtımına başlanmalı.
2-Türk kolluk kuvvetleri AB’ye seyahat eden yolcuların üzerinde bulunan sahte veya hileli belgeler ile ilgili AB üyesi devletlerdeki muadilleri ile zamanlı bilgi paylaşmalı.
3-Türk polisi ve havaalanlarındaki yer görevlilerinin AB’ye seyahat eden yolcular tarafından kullanılan sahte veya hileli seyahat belgeleri, vize ve ikamet izinlerini saptama kapasitesi, eğitimler ve Üye Devletlerin Türkiye’deki göç irtibat görevlileri ile işbirliğini ilerletmek suretiyle güçlendirilmeli.
2. Blok: Göç Yönetimi
4-Ege Denizi’ndeki Türk sahil güvenlik birimlerinin denetim ve yakalama kapasitesi güçlendirilmeli. Kıyı radar denetleme sistemi kurulması ve kıyı boyunca denetim yapan gemilerin sayı, kalite ve operasyonel kapasitesinin artırılmasını hedefleyen projelerinin uygulanması hızlandırılmalı. Kıyı radar sistemi kurulana kadar donanmanın radar sisteminin kullanılması tavsiye ediliyor.
5-Sahil güvenliğin yükünü azaltmak amacıyla, polis ve jandarmanın hala kıyıdayken veya kara sınırının uzağındayken göçmenlerin düzensiz ayrılışlarını tespit ve önleme kapasitesi, hava denetim sistemlerinin daha fazla kullanılması da dahil olmak üzere, devriye ve denetim faaliyetleri ile güçlendirilmeli.
6-Sınırların korunması ve düzensiz göç ile mücadeleden sorumlu tüm yetkililer arasındaki işbirliği, sistematik koordinasyon, istihbarat, bilgi ve varlık paylaşımı güçlendirilmeli ve ortak operasyonların sayısı artırılmalı. Ulusal Koordinasyon ve Ortak Risk Analizi Merkezi acilen kurulmalı.
7-Göçmenlerin düzensiz gidişlerinin engellenmesi ve kolaylaştırıcıların yakalanması kapsamında yetkili makamların çalışmaları, özellikle göçmen kaçakçılığı örgütlerinin kıdemli ve orta düzeydeki üyelerinin kimliğinin saptanması ve tutuklanmasına odaklanmalı.
8-Türkiye’ye düzensiz olarak giren kişi sayısını azaltmak için, Güneydoğu ve Doğu sınırlarındaki denetimler güçlendirilmeli. Bu amaçla, askerler yerine, iyi eğitimli sözleşmeli personelin konuşlandırılması ve modern gözetleme cihazları ve esnek devriye uygulaması yoluyla kara kuvvetlerinin modernleştirilmesi devam ettirilmeli.
9-Mümkün olduğu durumlarda, yetkili makamlar kaynak ve transit ülkelerin yetkilileri ile sınır denetimi konusunda işbirliği yapmalı ve göçmen kaçakçılığı örgütleri hakkında bilgi paylaşmalı.
AB Üyesi Olan Komşu Devletlerle Sınır İşbirliği:
10-Mayıs 2015’te imzalanan Kapitan Andreevo gümrük kapısında üçlü bir merkez oluşturulması anlaşması gecikmeksizin yürürlüğe girmeli.
11-Türk ve Yunan sahil güvenlik teşkilatları arasında göçmen kaçakçılığı faaliyetleri hakkında eş zamanlı bilgi paylaşımı için güvenli bir iletişim kanalı oluşturulmalı.
12-Yakalanan göçmenlere bilgi verilmesi ve bu şekilde göçmen kaçakçılığı şebekeleri hakkında bilgiye erişim sağlanmasında uzmanlığından faydalanmak için, Frontex ile operasyonel işbirliği geliştirilmeli.
Vize Rejimi:
13-Halen Türkiye’ye vizesiz giren ve göç açısından yüksek risk taşıyan ülkelerin vatandaşları için vize zorunluluğu getirilmeli.
14-Potansiyel olarak düzensiz göç kaynağı oluşturan üçüncü ülke vatandaşları için vize kaldırılmamasına karar verilirse, bu durum, bu ülkelerle hızla geri kabul anlaşmaları imzalanması ve etkili uygulanması koşuluna bağlanmalı.
15-Göç açısından yüksek risk taşıyan bazı ülkelerin vatandaşları için Türkiye’ye e-vize ile girme uygulaması sonlandırılmalı ve bunun yerine Türkiye’nin diplomatik misyonlarında vize başvuru yapmaları şartı getirilmeli.
16- Potansiyel olarak düzensiz göç kaynağı oluşturan üçüncü ülke vatandaşları için Türkiye’ye e-vize ile girme uygulamasının devam ettirilmesine karar verilirse, e-vize taşıyanlar sınırı geçerken daha sıkı kontrollere tabi tutulmalı.
17-Vizeye başvuranların Türkiye’ye gelmek için geçerli sebepleri olduğu ve kendi ülkelerine dönmeye niyetli olduklarından emin olmak için vize bölümlerindeki Türk konsolosluk görevlilerinin bilgi ve kapasiteleri artırılmalı. Bunun yanında, özellikle yüksek riskli ülkelerdeki Büyükelçiliklerde tüm vize sisteminin bütünselliği ile ilgili iç kontrol standartları geliştirilmeli.
18-Düzensiz göçün ana kaynağı olduğu tespit edilen ülke vatandaşlarından havaalanı transit vizesi talep edilmeli.
Uluslararası Koruma:
19-Yetkili makamlar uluslararası korumadan faydalananların sosyal hizmetler (özellikle çocukların okula gitmesi), yasal iş olanakları, yeterli barınma, meslek ve dil eğitimi ve topluma sosyal olarak katılımları ve ekonomik bağımsızlıklarının sağlanmasına katkıda bulunan her türlü girişime etkin erişimini sağlamak için çalışmaya devam etmeli.
20-Uluslararası koruma için başvurular, mümkün olan en kısa zamanda, hukukta öngörülen koruma statülerinden birini alacak veya başarısız bir başvuru olması durumunda Türkiye’yi terk etme kararı verilecek şekilde, değerlendirilmeli. Bu bağlamda, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü (GİGM)’nin aşağıdaki önlemleri alması büyük önem taşımaktadır:
-uzun zamandır sonuçlandırılmamış başvuru yığılmasını azaltmak
-Türkiye’ye düzensiz yollarla giren ve daha sonra geçersiz olduğu görülen uluslararası koruma başvuruları sunan göçmenlerin kaynak ülkelere eş zamanlı olarak iadelerinin sağlanması
-İltica talebinde bulunan ve başvuruları devam eden göçmenlerin ve başvuruları reddedilenlerin gizlice kaçarak, AB’ye doğru ikincil bir göç hareketine girişmelerinin önlenmesi
Bu amaçlara ulaşılması için, Yabancılar ve Uluslararası koruma Kanunu’nun uygulanması için kuralları belirleyen yönetmeliğin kabul edilmesi tavsiye edilmektedir.
3. Blok: Kamu Düzeni ve Güvenliği
21-AB üyesi devletler tarafından sunulan ceza konularında adli işbirliği taleplerine verilen olumlu cevapların sayısı, cevap verme ve uygulama hızı artırılmalı. Türkiye’de ceza konularında adli işbirliği ile ilgili prosedürleri sadeleştirmek için tek bir kanunun kabul edilmesi önerilmektedir.
22-Üye Devletlerin yetkili makamları ile polis işbirliği ve ceza konularında adli işbirliği alanında etkin bir şekilde birlikte çalışılmalı.
23-Avrupa Konseyi’nin 1981 tarihli Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesi uygulanmaya başlamalı ve Ek Protokolü onaylanmalı (CETS No: 181). AB ve Avrupa Konseyi standartları uyarınca kişisel verilerin korunması ile ilgili yasa çıkarılmalı.
24-Kişisel verilerin korunması için yeterli bir yasal çerçeve yürürlüğe girer girmez, Europol ile operasyonel bir işbirliği anlaşması ve Eurojust ile bir işbirliği anlaşmalı yapılmalı. O zamana kadar, bu ajanslar ile bilgi alışverişi ve işbirliğini artırmak için çaba gösterilmeli.
25-2016-2018 dönemi için Organize Suçla Mücadele için yeni bir Eylem Planı kabul edilmeli. Bu plan uyuşturucu, insan, silah ve taklit mal kaçakçılığı başta olmak üzere tüm organize suçlarla mücadeleyi güçlendirmeli.
26-Türkiye merkezli ulusal ve ulusaşırı suç örgütleri hakkında, çalışma yöntemleri ve cezai faaliyetleri ile mücadele için Türk yetkililerin yaklaşımlarını belirtecek şekilde, AB’ye bilgi verilmeli.
27-Avrupa Konseyi İnsan Ticaretine Karşı Eylem Sözleşmesi’nin uygulanmasına başlanmalı ve ulusal hukuki mevzuat, bu Sözleşme’deki standartlar ve AB müktesebatına uyumlu hale getirilmeli.
28- GİGM’nin insan kaçakçılığı kurbanlarını bulma ve koruma altına alma kapasitesi güçlendirilmeli.
29- Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması, Araştırılması, Ele Geçirilmesi, El Konulması ve Terörizmin Finansmanına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin uygulanmasına başlanılmalı ve ulusal hukuki çerçeve bu standartlar ile uyumlu hale getirilmeli.
30-MASAK’ın şüpheli işlemleri analiz etme ve para aklama ve terör finansmanı vakalarını yakalama kapasitesi güçlendirilmeli.
31-Türkiye’deki yasal çerçeve, Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi hükümleri ile uyumlu hale getirilmeli.
32-GRECO (Yolsuzluğa Karşı Ülkeler Grubu) tavsiyeleri doğrultusunda mevzuat kabul edilmeli; sivil toplum ile danışılarak hazırlanacak, yeni bir yolsuzluğa karşı ulusal eylem planı kabul edilmeli ve bu planın uygulanması bağımsız ve şeffaflık içinde hareket edecek bir kuruluşun gözetimine emanet edilmeli.
33-Sınır yönetimi ve düzensiz göçün önlenmesinde çalışan görevlileri hedef alan, yolsuzluğa karşı etik kurallar kabul edilmeli, eğitim programları oluşturulmalı ve bu şekilde kamu görevlilerinin rüşvet suçlarının sistematik olarak kovuşturulması sağlanmalı.
34-Avrupa Konseyi Sınır Dışı Etme Sözleşmesi’nin Ek Protokolleri Avrupa Konseyi Ceza Konularında Karşılıklı Yardım Sözleşmesi’nin Ek Protokolü imzalanmalı ve onaylanmalı, Hükümlülerin Transferi ile İlgili Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin Ek Protokolünün uygulanmasına başlanmalı.
35-Velayet Sorumluluğu ve Çocukların Korunması Hakkında Tedbirler Yönünden Yetki, Uygulanacak Hukuk, Tanıma, Tenfiz ve İşbirliğine Dair Lahey Sözleşmesi ile Bakım Nafakası ve Aile Bakımının Uluslararası Tazmini Lahey Sözleşmesi imzalanmalı ve onaylanmalı.
36-Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yönlerine Dair Lahey Sözleşmesi uyarınca adli takibatın uygulanmasındaki gecikmeler azaltılmalı.
4. Blok: Temel Haklar
37-AB müktesebatı, Avrupa Konseyi standartları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı ile uyumlaştırmak amacıyla terörizmle ilgili mevzuat revize edilmeli.
38-Irk veya etnik kökene bakılmaksızın herkese eşit muamele ile ilgili AB müktesebatından ilham alarak, ayrımcılığa karşı mevzuat kabul edilmeli.
39-Romanların durumunun iyileştirilmesi i.in ulusal eylem planı kabul edilmeli ve uygulamanın denetlenmesinde Roman sivil toplum kuruluşlarının dahil olmalı.
40-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 4. ve 7. Protokolleri onaylanmalı veya alternatif olarak, benzer hükümler yasal çerçeveye dahil edilmeli.
41-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerini Önleme Eylem Planı’nın uygulanmasına devam edilmeli ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ‘Incal’ davaları içtihadı uygulanmalı.
42-Emniyet görevlileri, hakimler ve savcıların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadını dikkate alarak mevcut mevzuatı yorumlamalarını sağlayacak şekilde eğitilmeleri ve desteklenmelerine devam edilmeli.
43-Kolluk kuvvetlerinin olası kişi hakları ihlallerini denetlemek için bağımsız bir komisyon oluşturan yasa kabul edilmeli
5. Blok: Düzensiz Göçmenlerin Geri Kabulü
44-1 Haziran 2016 itibarıyla, üçüncü ülke vatandaşları ile ilgili olarak AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması’nın hükümleri, tüm AB üyesi devletler için, etkili bir şekilde uygulanmaya başlanmalı.
45-O zamana dek, var olan geri kabul anlaşmalarının yükümlülükleri yerine getirilmeli. Özellikle Türkiye-Yunanistan Geri Kabul Anlaşması ile ilgili olarak, Türkiye:
-özellikle ikili protokolde öngörülen hızlandırılmış prosedürü uygulamak suretiyle, geri kabul taleplerine, belirlenen süre içinde cevap vermek için çabalarını yoğunlaştırmalı.
-olumlu cevapların sayısını artırmalı, aksi takdirde red kararları için sistematik olarak gerekçe sunmalı.
-Geri kabul edilen kişilerin teslim edilmesini kolaylaştırmak için ek limanlar açmalı.
Yasadışı göçmenlerin tespiti ve geri kabulünü kolaylaştırmak için irtibat görevlileri değişiminde bulunmalı.
46-AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması’nın kendi vatandaşları ve vatansız kişilerin iade ve geri kabulüne ilişkin, tüm Türk diplomatik misyonları tarafından sistematik olarak tatbik edilmeyen, halihazırda uygulamaya koyulabilecek maddelerinin uygulanması ilerletilmeli.
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT