AVRUPA MESLEK KARTI UYGULAMASI TÜRKİYE İÇİN NELER GETİRİYOR?
AB, İç Pazar’ın etkin bir şekilde işleyişini sağlamak için çeşitli adımlar atmaya devam ediyor. Hem kişilerin hem de hizmetlerin serbest dolaşımına ilişkin atılan adımlardan en güncel olanı bir nevi elektronik pasaport olarak adlandırılabilecek Avrupa Meslek Kartı. Avrupa Meslek Kartı, en kısa tanımıyla AB üye ülkeleri arasında kişilerin mesleki yeterliliklerinin tanınması için oluşturulan elektronik bir belge. 18 Ocak 2016 tarihinde yürürlüğe giren Güncellenmiş Mesleki Yeterlilikler Yönergesi ile hayata geçirilen Avrupa Meslek Kartı, meslek sahibi bir kişinin mesleki yeterliliğinin ev sahibi ülkede belirli idari kontrollerden geçtiğine ve söz konusu yeterliliğin tanındığına ilişkin elektronik ortamda geçerli bir sertifika oluşturuyor. Avrupa Meslek Kartı böylece, Birlik içinde hem kişilerin hem de hizmetlerin “daha serbest dolaşabilmesi” için büyük bir kolaylaştırıcı düzenleme örneği teşkil ediyor.
Mesleki yeterliliklerin tanınması prosedürlerinin basitleştirilmesini amaçlayan Avrupa Meslek Kartı ilk etapta yalnızca belirli mesleklere uygulanacak. Sınır-ötesi hareketliliği diğer meslek gruplarına göre daha fazla olan meslekler arasından seçilen bu gruba ise genel bakımdan sorumlu hemşireler, eczacılar, fizyoterapistler, dağ rehberleri ve emlakçılar giriyor. Avrupa Meslek Kartının kapsamının gelecekte diğer meslek gruplarına da genişletilmesi öngörülüyor. Her ne kadar Avrupa Meslek Kartı ilk aşamada sınırlı sayıda meslek grubunu kapsıyor olsa da, diğer meslek gruplarına genişletilmesinin ve kartın kullanım alanının artırılmasının gelecekte Birlik içinde mesleki yeterliliklerin tanınmasına ilişkin büyük ölçüde idari basitleştirme getireceğini ve kişilerin hareketliliğini artıracağını söylemek mümkün.
Yakın zamanda AB vatandaşlarının kullanımına sunulan Avrupa Meslek Kartı esasında Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Her ne kadar bu konuya ilişkin düzenlemeler üyelik müzakereleri kapsamında devam ediyor olsa da, Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin hizmetler sektörünü kapsayacak şekilde güncellenmesine ilişkin müzakerelerin başlaması için öngörülen tarihin 2016 yılının son çeyreği olması bu konunun önemini bir kez daha öne çıkarıyor.
Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecinde izlenecek serbestleşme modeline bağlı olarak Türkiye’nin yakın dönemde uyum sağlaması gereken düzenlemelerin gündeme gelme ihtimali oldukça yüksek. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi sürecinde Türkiye ve AB arasında, AB’nin Norveç, Lihtenştayn ve İzlanda gibi EFTA ülkeleri ile kurduğu Avrupa Ekonomik Alanı ortaklık modeli uygulanırsa Türkiye AB’nin bu alandaki tüm müktesebatını uygulamak durumunda kalacak. Bu çerçevede Türkiye’nin de Avrupa Meslek Kartını yürürlüğe koyması gerekecek. Bu açıdan bakıldığında, hizmetlerin ve kişilerin serbest dolaşımını sağlamayı ve bunu yaparken dijital çağın gerekliliklerine uygun sistemler kurmayı öngören AB gibi Türkiye’nin de bu alanda çalışmalarını hızlandırması ve gelecekte karşılaşacağı yeniliklere hazırlıklı olması gerektiğini unutmamak gerekiyor.
İKV Uzman Yardımcısı Büşra Çatır tarafından hazırlanan ve konuya ilişkin daha ayrıntılı bilgi içeren değerlendirme notuna buradan ulaşılabilir.
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT