YASADIŞI GÖÇ VE VİZE SERBESTLİĞİ EKSENİNDE ORTAK SORUN-ORTAK ÇÖZÜM
Avrupa Komisyonu’nun, vize serbestliği diyaloğuna ilişkin birinci değerlendirme raporunu yayımladığı 20 Ekim 2014 tarihinden bu yana, genel seçim atmosferinin etkisiyle, vize serbestliği diyaloğunu ileri aşamaya taşıyacak reformlara gerekli önceliğin verilmediğini söylemek zor değil. Türkiye'nin başta sınır güvenliği olmak üzere birçok alanda mevcut sistemini revize etmesi gerekiyor. Hele ki son yıllarda Türkiye'nin yanı başında Suriye'de süren iç savaş ve bunun yarattığı Suriyeli sığınmacı sorunu bu süreci hem zorlaştırıyor, hem de önemini artırıyor. Ortak sorunların çözümü için, tarafların ortak tutum sergilemesi, vize serbestliği diyaloğunun geleceği açısından büyük önem taşıyor.
Geri Kabul Anlaşması’nın TBMM tarafından onaylandığı 25 Haziran 2014 tarihinden bu yana, Avrupa’nın göç yönetimine ilişkin karnesine bakıldığında ise, AB’nin de başarılı bir performans ortaya koyduğunu söylemek zor. Bu kapsamda geri kabul, entegre sınır yönetimi, yasadışı göç ile mücadele gibi alanları kapsayan Türkiye - AB Vize Serbestliği Diyaloğu’nu, Avrupa’nın yeni bir dayatması olarak görmek yerine, her iki taraf için de önemli bir fırsat penceresi olarak değerlendirmekte fayda var.
Konuya ilişkin İKV Genel Sekreter Yardımcısı ve Araştırma Müdürü Melih ÖZSÖZ ile İKV Uzman Yardımcısı Ahmet CERAN tarafından hazırlanan "Yasadışı Göç Ve Vize Serbestliği Ekseninde AB ve Türkiye: Ortak Sorun-Ortak Çözüm (No:140)" başlıklı değerlendirme notuna buradan ulaşılabilir.
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT