“AVRUPALI” TÜKETİCİ OLMAYA HAZIR MISINIZ?
15 MART DÜNYA TÜKETİCİLER GÜNÜ
“AVRUPALI” TÜKETİCİ OLMAYA HAZIR MISINIZ?
BM tarafından alınan bir kararla 1985 yılından bugüne 15 Mart Dünya Tüketiciler Günü olarak kutlanıyor. Bugüne kadar “Avrupalı” tüketici olmak adına örnek aldığımız ve yasalaşan değişikliklerin farkında mısınız?
İktisadi Kalkınma Vakfı Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Politikası’ndan sorumlu uzmanı İlge Kıvılcım’a göre, AB Tüketici Politikası’nın Türkiye’deki en önemli getirisinin 28 Mayıs 2014’te uygulanmaya başlanan “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” olduğunu ifade ediyor. Kıvılcım, eski Kanunda yapılan değişikliklerle tüketicinin sağlığı, güvenliği ve ekonomik çıkarını gözeten bir yaklaşımla AB standartlarında bir çerçevenin oluşturulmasında önemli bir adım atıldığını belirtiyor. Kıvılcım, AB’de tüketici harcamalarının, GSYİH’nin yüzde 56’sını oluşturduğuna dikkat çekiyor ve kanunla tüketicinin hakkını arama yollarının basitleştirildiğine, her türlü sözleşme ve ödemelerde tüketicinin önceden bilgilendirilmesi koşuluna vurgu yapıyor.
Peki tüketicinin hayatında yeni kanun ile neler değişti?
Tüketici Sözleşmeleri, “açık, sade, anlaşılır bir dilde okunabilir” oldu. Aksi takdirde tüketici lehine işlem uygulanmakta.
Bankalarda, kredi kartı üyelik ücreti, hesap işlem ücreti, dosya ücreti gibi ek ödeme zorunluluğu kaldırıldı.
Konut kredisinde erken ödeme ücreti yüzde 1’e inerken ödemelerin sadece banka üzerinden yapılması sağlandı.
Tüketici kredilerinde faiz oranları sabit, değişken veya aynı kredi için her iki yöntem esas alınarak belirleme koşulu getirildi.
Tüketici kredi sözleşmelerinde imza öncesi tüketicinin en az bir gün önce bilinçlendirilmesi koşulu getirildi. Tüketici kredilerinde yanıltıcı bilgi olmayacak.
Abonelik sözleşmelerini feshetme veya uzatma kolaylaştırıldı.
Ayıplı ve hatalı mal ayrı ele alınmak üzere yeniden tanımlandı. Ayıplı malda 30 günlük ihbar süresi kalkarken, ayıplı malın onarımı talep edilebildiği gibi onarım üreticiye ait oldu.
Kusurlu malın sorumluluğu yine üreticide olacak. Kusursuz mal tanımında, güvenlik temel koşul olarak belirlendi. Tüketici bu ürünü değiştirme, iade hakkını elinde bulunduruyor.
Fiyat etiketinde tüketici lehine olan durumlar artırıldı.
Paket tur ve tatil sözleşmelerinde tüketicinin en az bir gün önce bilgilendirilmesi koşulu getirildi.
Kullanım kılavuzlarında Türkçe dili zorunlu hale getirildi.
Sermayesiz kapıdan satış tarih oldu (en az elli bin TL).
Mesafeli sözleşmelerde cayma hakkı 30 gün; diğer sözleşmelerde 14 gün oldu.
Taksitli satışlarda gerekçesiz 7 gün içinde cayma hakkı tanındı.
Kampanyalı satışlar, konut veya tatil amaçlı taşınmazların ön ödemeli satışlar için resmi yollar gerekli kılındı. Taşınmazlar için cayma hakkı 14 gün; teslim süresi 36 aya çıkarıldı.
Yanıltıcı reklamlar ve ticari uygulamalara son verildi.
Hakem heyetlerinin, sadece il merkezlerinde veya ilçelerde kurulacağı belirlendi.
AB tam üyeliğinin gerçekleşmesi halinde de Türk tüketicisinin günlük hayatına etkilerinin oldukça kapsamlı olacağını belirten Kıvılcım, mevcut süreçte yeni kanunun Türk tüketicisine yansımalarının, Türkiye’de etkin bir piyasa gözetim ve denetim mekanizmasının oluşturulmasında saklı olduğunun da altını çiziyor.
Avrupa Pazarı’na tam entegre olmuş bir Türkiye’de ayrıca şu gelişmeler de bekleniyor:
Yüksek kalite standartları ile rekabetçi bir ortamda ürün ve hizmet seçenekleri artacak ve tüketici için fiyatlar düşecek.
Tüketici hakları örgütleri, AB’nin ortak Tüketici Politikası altında güçlendirecek.
Türk tüketicisi geniş pazarın yaratacağı imkanlardan ve AB’nin serbestleşmeye yönelik politikalarından faydalanabilecek.
Satın aldığımız ürünlerin kalitesinden, güvenliğinden ve sağlığı tehdit etmediğinden emin olmamızı sağlayan teknik standartlar sunulacak.
Elektrikli ev aletlerinde güvenilir enerji tasarrufu olacak.
Kimyasal madde barındıran oyuncaklar, bebek ürünleri ve kozmetik ürünler gibi günlük hayatta kullanılan ürünlerin sıkı kontrol sistemleriyle AB pazarına girmeleri engellenecek. Diğer AB üyeleriyle koordinasyonlu tehlikeli ürün listesi görülebilecek.
İçecek ve gıda ürünlerinde bulunan tüm maddeler tüketici için görünür kılınacak. Hatta üye ülkeler, gıda maddelerine nelerin konulabileceğini talep edebilecek. Örneğin meyve sularının içindeki şeker oranı ve meyve miktarı açıkça belirtilecek.
Ürün etiketlenmesinde tüketici bilgilendirilmesi Topluluk kapsamında olacak.
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT