İKV BAŞKANI AYHAN ZEYTİNOĞLU: “SAP İLE SAMAN KARIŞTIRILIYOR”
Türkiye ile AB arasındaki mülteci pazarlığında sona gelindi. Taraflar arasında uzun süre devam eden müzakereler sonrasında, mülteci krizi ile mücadelede kullanılmak üzere 3 milyar avro yardım, Türk vatandaşlarına yönelik vize serbestliği diyaloğunun hızlandırılması ve 5 başlığın müzakerelere açılması karşılığında Türkiye, mülteci krizi ile mücadelede aktif rolü almayı kabul etti.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, teknik müzakere sürecine ilişkin konuların, mülteci krizi ile mücadele konusunda Avrupa tarafından pazarlık malzemesi haline getirilmesinin yanlış bir yaklaşım olduğunu söyledi: “50 yıldır Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerini yakından takip eden bir sivil toplum örgütü olarak, sadece vize sorununun değil, 2015’te 10’ncu yılını geride bırakmaya hazırlandığımız Türkiye-AB üyelik müzakereleri sürecinin de, mülteci krizi ile mücadele pazarlığında Avrupa tarafından koz olarak kullanılmasını doğru bulmuyorum”.
İKV Başkanı Zeytinoğlu: “Sap ile saman karıştırılıyor”
Doğru ve adil işleyen üyelik müzakereleri sürecinde, başlıkların açılmasının veya aday ülke vatandaşlarına vizesiz seyahat imkânı tanınmasının, sürecin doğası gereği olduğunu vurgulayan Başkan Zeytinoğlu, “bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki, müzakere sürecinde çok daha önce açılması gereken başlıklar ve vatandaşlarımızın uzun yıllardır hak ettiği ancak kullanamadığı vizesiz seyahat imkânı, Türkiye’nin mülteci krizi ile mücadelede daha aktif bir rol üstlenmesi ile sağlanabilmektedir. Burada sap ile samanının karıştırılmaması gerekir. Eğer müzakere süreci doğru ve adil şekilde işleseydi, zaten bu başlıklar açılır, vatandaşlarımız bugün AB üye ülkelerine vizesiz seyahat ediyor olurlardı” dedi.
Açılması öngörülen başlıklara da dikkat çeken Başkan Zeytinoğlu, “Bugün masada Enerji; Yargı ve Temel Haklar; Adalet, Güvenlik ve Özgürlük; Dış, Güvenlik ve Savunma Politikaları ile Ekonomik ve Parasal Politika başlıklarının açılması var. Hatırlayacaksınız uzun bir süredir hem Türkiye, hem de AB tarafında bu başlıkların açılması çağrısı yapılıyordu. Fakat bu çağrılar maalesef ki olumlu sonuçlanmamıştı. Ne değişti de bugün AB, bu başlıkların müzakerelere açılmasına yeşil ışık yakıyor?” dedi.
Başkan Zeytinoğlu: “AB’nin ne kadar yanlış bir Türkiye politikasına sahip olduğunu bir kere daha gördük”
Geçtiğimiz 10 günde yaşanan gelişmelerin ve mülteci pazarlığında varılan uzlaşının önümüzdeki dönemde Türkiye’nin AB üyelik sürecine ivme kazandırma ihtimali olduğunu vurgulayan Başkan Zeytinoğlu şöyle devam etti: “Hiç şüphesiz bu gelişmeler, ülkemizin AB üyelik müzakereleri sürecinde eksikliğini uzun süredir gördüğümüz dinamizmi yeniden kazandırma potansiyeline sahip. İsterdik ki bu dinamizm, bu tür krizler vesilesiyle değil tarafların birbirine olan ihtiyaçları aracılığıyla ve müzakereler çerçevesinde gelişseydi. Ancak bu yaşananlar bir kere daha AB’nin ne kadar yanlış bir Türkiye politikasına sahip olduğunu bizlere gösterdi. Mülteci krizi ile her geçen gün daha fazla yüzleşmek zorunda olan Avrupa, bir kere daha çareyi Türkiye’de arıyor. Hâlbuki bizler, Avrupa’nın sorunlarına ‘Türkiyesiz’ çözüm üretilemeyeceğini sürekli olarak dile getiriyoruz. Mülteci krizi de bunun en güncel ve en somut örneği. Brüksel’de dün saatler süren Liderler Zirvesi sonrasında Avrupa Komisyonu Başkanı Juncker, uzlaşıyı ‘tam bir başarı’ olarak nitelendiriyor. Evet, Avrupa istediğini almayı başardı. Son ana kadar elinde tuttuğu kozları ileriye sürerek amacına ulaştı. Ancak 50 yılı aşkın bir maziye sahip olan Türkiye-Avrupa ilişkileri açısından bunu bir ‘başarı’ olarak adlandırmak zor”.
Başkan Zeytinoğlu: “Bugün dünyada her 122 kişiden 1’i mülteci. Bu bölgesel değil, küresel bir sorun”
Birleşmiş Milletler’in Haziran 2015 tarihinde yayımladığı 2014 yılına ilişkin küresel eğilimler raporunda, dünya çapında mültecilerin sayısının 60 milyonu aşarak tarihin en yüksek seviyesine ulaştığını da hatırlatan İKV Başkanı Zeytinoğlu, mülteci krizinin sadece Türkiye’nin veya Avrupa’nın sorunu olmadığını, artık küresel bir sorun haline geldiğini söyledi ve Kasım ayında Antalya’da toplanacak G20 ülke liderlerinin, bu konuyu acilen gündeme almaları gerektiğini hatırlattı. Başkan Zeytinoğlu şunları söyledi: “Birleşmiş Milletler’in raporu çok çarpıcı. Bugün dünyada 60 milyonun üzerinde mülteci var. Bu demek ki, her 122 kişiden 1’i mülteci, yerinden edilmiş kişi veya sığınmacı. Bu kişiler bir ülke olsaydı, dünyanın en kalabalık 24’üncü ülkesini oluşturacaklardı. Dolayısıyla bugün coğrafyamızda karşı karşıya olduğumuz sorun, sadece Türkiye’nin veya AB’nin sorunu değil; küresel bir sorun. Bu küresel soruna küresel çözüm üretmek gerekir. Bunun için de öncelikle, insanların vatanlarını terk etmek zorunda kaldığı ülkelerdeki istikrarsızlığın ortadan kaldırılması gerekiyor (…) Önümüzdeki ay Antalya’da G20 Zirvesi gerçekleştirilecek. Dünya nüfusunun yüzde 67’sini, küresel ekonominin ise yüzde 85’ini yöneten ülkelerin liderleri bir araya gelecek. Ümit ediyorum ki G20 Liderler Zirvesinde, giderek daha yakıcı bir hal almaya devam eden mülteci sorunu da ciddi şekilde ele alınır ve dünya liderleri, sadece mali yardımın ötesinde, çözüm üretmek için gerekli iradeyi gösterir”.
İKV Başkanı Zeytinoğlu: “Pazarlıkta ele alınan vize muafiyeti, vizelerin kalktığı anlamına gelmiyor”
1980’li yıllardan bu yana, ülkemiz vatandaşları için deyim yerinde ise bir eziyete dönüşmüş olan AB üye ülkelerinin zorunlu vize uygulamasının, taraflar arasında uzlaşılan mülteci pazarlığı sonrasında yeni bir aşamaya girdiğini vurgulayan İKV Başkanı, bunun vizesiz seyahat anlamına gelmediğine de özellikle dikkat çekti: “Türkiye, AB ile neredeyse 10 yıl boyunca müzakere ettiği Geri Kabul Anlaşmasını Aralık 2013 tarihinde imzaladı. Söz konusu anlaşma ile taraflar, haksız vize uygulamasının nihai çözümüne yönelik yepyeni bir maceraya yelken açtı. Kriterler belirlendi ve Türkiye’nin bu kriterlere uyumu doğrultusunda bir yol haritası oluşturuldu. Şimdi söylenen bu sürecin hızlandırılacağı. Vize serbestliği diyaloğunun başlamasının üzerinden neredeyse iki yıl geçti; herhangi bir değişiklik yok. Eğer Avrupa Türkiye’ye süreci hızlandırmayı vaat ediyorsa, bunun mutlaka kayda geçirilmesi, takip edilmesi ve samimi şekilde uygulanması gerekiyor.”
2013 yılında başlayan süreç ile halihazırda Türkiye’nin, entegre sınır yönetimi, geri kabul mekanizması, göç idaresi gibi birçok alanda AB’ye taahhütlerde bulunduğunu da hatırlatan Başkan Zeytinoğlu, Türkiye’nin kendi sınırlarını daha etkin şekilde koruyabilmesinin, her şeyin ötesinde ülke güvenliği açısından bir zorunluluk olduğunu hatırlattı ve bu alanda AB ile işbirliğinin önemli olduğunu söyledi.
Başkan Zeytinoğlu: “İşbirliği sadece bu alanda sınırlı kalmamalı. Terör alanına da yansımalı”
Varılan uzlaşının Türkiye ile AB arasında mülteci krizi ile mücadele de yakın işbirliği getireceğini ifade eden Başkan Zeytinoğlu, başta terör olmak üzere diğer alanlarda da AB ile işbirliklerinin artırılması gerektiğini söyledi: “Önümüzdeki dönemde mali yardımın ötesinde, mülteci krizi ile mücadele de AB, üye ülkeler ve Avrupalı kurumlar ile daha yakın bir işbirliği olacak. Fakat bu işbirliğinin sadece bu alanla sınırlı kalmaması gerekiyor. Mülteci krizi ile mücadelede olduğu gibi terörle mücadele alanında da AB’nin Türkiye ile yakın işbirliğine girmesi çok önemli. Bu çerçevede kimi AB üye ülkelerinin terör örgütlerine verdikleri desteği acilen sonlandırmaları, hem taraflar arasındaki samimiyet ve güven, hem de sorunlu ülkelerdeki istikrarsızlığın sona erdirilmesi için kritik bir öneme sahip”.
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT