TÜRK İŞÇİ GÖÇÜNÜN 50. YILINDA AVUSTURYA’DA YAŞAYAN TÜRKLER İÇİN SÜRPRİZ GELİŞME
Avrupa Komisyonu, geçtiğimiz Perşembe günü, Avusturya’da yaşayan Türklerin vize ve oturma izinlerine ilişkin önemli bir adım attı. Avrupa Komisyonu, 16 Ekim 2014 tarihinde Avusturya’da yaşayan Türk kökenli vatandaşların haklarının iyileştirilmesine ilişkin olarak Avusturya’yı mahkemeye verdi. AB’nin en yüksek yargı organı olan Avrupa Birliği Adalet Divanı'nda (ABAD) görülecek davada Komisyon, Avusturya’yı AB-Türkiye Ortaklık Anlaşmasına ve Katma Protokol’ün 41/1’nci maddesini ihlal etmekle suçluyor.
Konuya ilişkin Komisyon tarafından yapılan açıklamada Avusturya’da mevcut yerleşim ve ikamet yasasının, AB-Türkiye Ortaklık Anlaşması ile ‘mevcut haklarda kötüleştirme’ anlamına gelen ve ‘standstill’ olarak bilinen Katma Protokol’ün 41/1’nci maddesine aykırı olduğu öne sürüldü. Avusturya’ya Türk işçi göçünün 50. yılında görülecek davada, Avusturya’nın ülkede yaşayan Türk kökenli işçi ve ailelerinin vize ve ikamet koşullarının, Türkiye-AB ortaklık ilişkisinin hukuki yapısı ile uyumlu hale getirilmesi talep ediliyor.
Konuya ilişkin olarak Nisan 2014 tarihinde Komisyon, Avusturya’ya Türk kökenli işçi ve ailelerinin vize ve ikamet koşullarının iyileştirilmesine ilişkin çağrıda bulunmuş; ancak Avusturya hükümeti her hangi bir adım atmamıştı. Komisyona göre Avusturya’da mevcut yerleşim ve ikamet yasası, ülkede yaşayan Türk kökenli işçi ve ailelerinin vize ve ikamet koşullarında zaman içerisinde kötüye gidiş olduğunu gösteriyor. Komisyon buna örnek olarak aile birleşmelerinde, eşlerde 18 olan azami yaş sınırının 21’e yükseltilmesini ve aile birleşimlerinde okuryazarlık ve dil mecburiyetine ilişkin koşulların daha ağır ve kısıtlayıcı hale getirilmesini gösteriyor. Bu çerçevede Komisyon, söz konusu haklarda kötüye gidişin, AB-Türkiye Ortaklık Anlaşması ve Katma Protokol’ün 41/1’nci maddesini ihlal ettiğini vurguluyor.
Kasım 2013 tarihinde Avusturya tarafından konuya ilişkin Komisyona iletilen yanıtta ise, Avusturya’nın ikamet koşullarını düzenleyen mevcut yasalarında herhangi bir değişikliğe ihtiyaç duyulmadığı; Avusturya İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgeler ile halihazırda ilgili birimlerden kötüye gidişe işaret eden uygulamalara son verilmesinin talep edildiği ifade etmişti. Ancak Avrupa Komisyonu söz konusu genelgelerin ilgili birimler tarafından uygulanmaması veya zaman içerisinde Avusturya hükümeti tarafından değiştirilebileceği endişesi ile bu açıklamayı yetersiz bulmuştu.
AB içinde Türk vatandaşlarının Ortaklık hukukundan doğan haklarını teslim eden birçok Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) kararı bulunuyor. Bilindiği üzere, AB Hukukunu yorumlayan ve konuyla ilgili davaları karara bağlayan ABAD’ın yanında Avrupa Komisyonu da “Anlaşmaların Koruyucusu” olarak AB Hukukunun üye devletlerce doğru ve eksiksiz bir biçimde uygulanıp uygulanmadığını denetlemek ve gerekli hallerde soruşturma başlatmak ile yükümlü. Son yıllarda, özellikle Batı Avrupalı AB üyesi devletlerde göçmenlere yönelik kısıtlayıcı ve göçü zorlaştırıcı önlemler, Türk vatandaşlarına da uygulanmaya başlanmıştı. Ancak 1963 tarihli Ankara Anlaşması ve 1970 tarihli Katma Protokol ile yasal çerçevesi çizilen Ortaklık statüsü Türk vatandaşlarının herhangi bir üçüncü ülke vatandaşının ötesinde haklara sahip olmasını öngörmekte ve Türk vatandaşlarına yönelik ayırımcı uygulamaları yasaklamakta.
İKTİSADİ KALKINMA VAKFI
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT