AVRUPA KOMİSYONU GENİŞLEME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ STAJYERLERİNİN İKV’Yİ ZİYARETİ
Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü’nde görev yapan stajyerlerden oluşan bir heyet, 21 Şubat 2014 tarihinde İKV’yi ziyaret etti. Ziyaret kapsamında düzenlenen toplantıya, İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, Araştırma Müdürü Melih Özsöz ve Uzman Yardımcısı Yeliz Şahin’in yanı sıra, İKV’de staj yapmakta olan öğrenciler de katıldı. Toplantıda, İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Nas ve Araştırma Müdürü Özsöz tarafından gerçekleştirilen sunumlarda, stajyer heyetine İKV’nin faaliyetleri, Türkiye-AB ilişkileri, Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerindeki son durum, vize sorunu ve sosyal girişimcilik konularında bilgi verildi.
İKV Genel Sekreteri Doç Dr. Çiğdem Nas, İKV hakkında gerçekleştirdiği sunumda, stajyer heyetini İKV’nin kuruluş süreci, faaliyet alanları, İKV tarafından gerçekleştirilen etkinlikler ve projeler konusunda bilgilendirdi. Daha sonra, Türkiye-AB ilişkiler konusunda bir sunum gerçekleştiren Doç. Dr. Nas, Türkiye’nin AB üyelik sürecini tarihsel bir perspektiften ele aldı.
Türkiye’nin AB ile yürüttüğü katılım müzakerelerindeki güncel durumu değerlendiren Doç. Dr. Nas, Türkiye’nin katılım müzakerelerinde 14 başlığın müzakereye açıldığını, ancak yalnızca bir başlığın geçici olarak kapatılabildiğini kaydetti. Doç. Dr. Nas, Türkiye’nin müzakereye açabileceği yalnızca üç başlık bulunduğunu kaydederken, geriye kalan başlıklardan sekiz tanesinin açılmasının ve tüm başlıkların kapatılmasının Kıbrıs sorunu nedeniyle AB Konseyi tarafından bloke edildiğini, diğer başlıkların ise Fransa ve GKRY’nin tek yanlı siyasi engellemeleri nedeniyle açılamadığını kaydetti. Doç. Dr. Nas, Fransa tarafından Sarkozy’nin Cumhurbaşkanlığı döneminde müzakerelere açılması engellenen başlıklardan Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu Başlığı üzerindeki blokajın Hollande döneminde kaldırılmasıyla, bu başlığın Kasım 2013’te müzakerelere açılmasının Türkiye’nin katılım müzakerelerindeki durağanlığın aşılmasına katkıda bulunduğunu ifade etti. Doç. Dr. Nas, buna ek olarak, Aralık 2013’te Geri Kabul Anlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte Türk vatandaşlarına AB üyesi ülkelere yapacakları seyahatlerde vize muafiyeti sağlanmasına yönelik diyaloğun başlatılmasının da önemli bir gelişme olduğunu kaydetti.
Doç Dr. Nas, bundan sonraki dönemde, Türkiye-AB ilişkilerinin gündeminde vize muafiyetine yönelik diyalog ve Geri Kabul Anlaşması; Gümrük Birliği’nin işleyişindeki sorunların ve AB’nin üçüncü ülkelerle müzakere ettiği Serbest Ticaret Anlaşmaları’ndan kaynaklanan sorunların ele alınması; bazı Üye Devletlerin Türkiye’nin üyeliği konusundaki çekincelerinin ve Türkiye’nin üyeliğine ilişkin önyargıların üstesinden gelinmesi ve AB’nin kurumsal yapısı ve Türkiye’nin oynayacağı muhtemel rolün değerlendirilmesi gibi konuların önemli olacağını ifade etti.
Doç. Dr. Nas, Türkiye’nin katılım müzakerelerinin başarılı şekilde tamamlanması ve Türkiye-AB ilişkilerinin yeni bir başlangıca doğru ilerleyebilmesinin Kıbrıs meselesinin çözümü, Üye Devletlerin siyasi irade göstermesi, kamuoyu desteği, AB’nin entegrasyon kapasitesi ve Türkiye’de reform sürecinin devam etmesi gibi koşullara bağlı olacağını kaydetti.
Vize sorunu ile ilgili bir sunum gerçekleştiren İKV Araştırma Müdürü Melih Özsöz, Türk vatandaşlarının AB üyesi devletlere gerçekleştirdikleri seyahatlerinde tabi oldukları vize uygulamasını hukuki, ekonomik ve insani boyutlarıyla oldukça kapsamlı bir şekilde ele aldı. Vize uygulamasının ilk kez 5 Eylül 1980 tarihinde Almanya tarafından “geçici” bir uygulama olarak yürürlüğe konulduğunu kaydeden Özsöz, zamanla kalıcı hale gelen bu uygulamanın adeta Türk vatandaşlarının önüne örülmüş bir duvar halini aldığını ifade etti. Vize uygulamasıyla ilgili, bugüne kadar kimisi ulusal mahkemeler, kimisi de AB’nin en yüksek hukuk organı olan AB Adalet Divanı tarafından olmak üzere alınan 55 karar bulunduğuna dikkat çeken Özsöz, bunların en bilinenlerinden birinin 2009 tarihli Soysal Kararı olduğunu ifade etti. Özsöz, Soysal Kararı’nın Türk hizmet sağlayıcılarına vize uygulanmasının hizmetlerin serbest dolaşımı ilkesinin ve Ek Protokol’ün standstill hükmü olarak bilinen 41(1)’inci Maddesi’nin ihlali niteliğinde olduğunu teyit ettiğini kaydetti.
Türkiye ile AB arasında Aralık 2013’te başlatılan vize muafiyetine yönelik diyaloğuna ve Türkiye’ye sunulan vize muafiyeti yol haritasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özsöz, AB’nin Türkiye ile bu süreci Batı Balkan ülkeleriyle olduğu gibi adil bir şekilde yürütmesi gerektiğine dikkat çekti.
Özsöz tarafından sosyal girişimcilik alanında gerçekleştirilen sunumun ardından, gerçekleşen Soru-Cevap Bölümü’nde ise Genişleme Genel Müdürlüğü’nden gelen stajyer heyetinin Kıbrıs meselesi, vize muafiyeti süreci, Geri Kabul Anlaşması ve Türkiye’nin AB üyelik süreci konularındaki soruları ele alındı.
HAKKIMIZDA
ARAŞTIRMA MERKEZİ
PROJELER
İLETİŞİM
Designed By: OrBiT