MART

TÜRKİYE-AB GÜNDEMİ

29 Şubat 6 Mart 2016
 

AB Konseyi Başkanı Tusk’ın Türkiye Ziyareti

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk mülteci krizini görüşmek üzere 3-4 Mart 2016 tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret etti.

3 Mart 2016 tarihinde Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelen Tusk, görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Türkiye ziyaretinin atacakları adımları planlamak açısından önemli olduğunu ifade etti. AB'ye yönelen yasa dışı göç akınını ve kaçak yollardan gelen göçmen sayısını mümkün olduğunca azaltılması gerektiğini ancak bunun için herhangi bir sayı üzerinde anlaşılmadığını belirten Tusk, mülteci  krizine karşı işbirliğinin önemine dikkati çekti.

Başbakan Davutoğlu da Tusk ile görüşmesinde Suriye’deki gelişmeler ve mülteciler sorununun Türkiye-AB üzerinde oluşturduğu baskı ve çözüm yollarını ortak bir mesele olarak ele aldıklarını ifade etti. Ancak bunun bedelinin Türkiye ve AB’nin ödediğini ifade eden Davutoğlu, Türkiye’de 2,7 milyon Suriyeli bulunduğunu ve Avrupa’ya da yüz binlerce insan geçebilmek için büyük çaba içinde olduğunu belirtildi.

İnsan kaçakçılığının her türünün insanlık suçu olduğuna inandıklarını ve bu konuda AB ile aynı perspektifte çalıştıklarını belirten Davutoğlu, ortak eylem planında belirlenen adımların görüşmelerde ele alındığını aktardı.

Türkiye'nin, Suriye'de kalıcı istikrarın sağlanması ve bu yolla mülteci sorununun çözülmesi için AB ile her türlü inisiyatifi gerçekleştirmeye hazır olduğunu vurgulayan Davutoğlu, uluslararası toplum temsilcilerine, Suriye'deki insani trajedinin durması yönünde açık tavır gösterme çağrısında bulundu.

AB üyeliğinin Türkiye için her zaman stratejik bir hedef olduğuna işaret eden Davutoğlu, uluslararası şartlardan bağımsız olarak, şartlar ne yönde seyrederse seyretsin, Türkiye'nin AB oryantasyonu ve AB hedefinde herhangi bir sapma olmayacağının altını çizdi.

Başbakan Davutoğlu ile görüşen Tusk daha sonra İstanbul’a geçerek 4 Mart 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü.  Görüşmede Avrupa'ya yönelen göçmen akınını durdurabilmek için Türkiye'nin ve AB'nin karşılıklı atacağı adımlar ve iş birliği alanları değerlendirildi. Bunun yanında 7 Mart 2016 tarihinde değerlendirildi. AB-Türkiye Zirvesi’nde ele alınması öngörülen konular değerlendirildi.   

Sivil Toplum Diyaloğunun Geliştirilmesi IV Projesi Açılış Etkinliği Gerçekleştirildi

AB Bakanlığı tarafından AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır’ın katılımıyla 29 Şubat 2016 tarihinde  “AB ve Türkiye arasında Sivil Toplum Diyaloğunun Geliştirilmesi IV Projesi Açılış Etkinliği" gerçekleştirildi.

Toplantıda, Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkan Vekili Emine Döğer ve AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Hansjörg Haber’in konuşmalarının ardından katılımcılara seslenen Bakan Bozkır sivil toplumun Türkiye’nin AB sürecindeki önemine ilişkin görüşlerini dile getirerek, hibe faydalanıcılarına başarılı bir uygulama dönemi diledi. 

 

7-13 Mart 2016

Ankara’daki Terör Saldırısına İlişkin AB ve BM’den Kınama

13 Mart 2016 tarihinde Ankara’da yaşanan terör saldırısı sonrası, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile Avrupa Komisyonunun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn ortak bir açıklama yayımladı. Türkiye’nin bir kez daha maruz kaldığı terör saldırısı sonrası, Türk hükümeti ve halkıyla dayanışma içinde olduklarını vurgulanan açıklamada, saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına taziyelerini iletilirken, AB olarak, terörle mücadelede Türkiye’nin yanında yer aldıklarının altı çizildi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, İngiltere Başbakanı David Cameron, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, İtalya Başbakanı Matteo Renzi ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Ankara’da gerçekleştirilen terör saldırısını kınayarak saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diledi.

Türkiye-AB Zirvesi Gerçekleşti

Türkiye-AB Zirvesi 7 Mart 2016 tarihinde, Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Volkan Bozkır katılımıyla Brüksel’de gerçekleşti. Başbakan Davutoğlu, 28 AB Üyesi Devlet Liderleri ile Avrupa Komisyonu, AB Konseyi ve AP Başkanına sığınmacı krizine çözüm teşkil edecek yeni teklif ve talepler sundu. Konuya ilişkin hazırlanan “5 Soruda Türkiye-AB Zirvesi” başlıklı bilgi notuna buradan ulaşılabilir. 

İzmir’de Tarihi Buluşma

Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras ile 8 Mart 2016 tarihinde, İzmir’de tarihi bir buluşma gerçekleştirdi. Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin 4’üncü toplantısına katılan Başbakan Davutoğlu ile Yunanistan Başbakanı Tsipras, toplantı sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi. İki ülke arasındaki 6 milyar dolarlık ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılması için imkânları değerlendireceklerini vurgulayan Davutoğlu, İzmir ile Atina arasında havayolu ulaşımının başlayacağını belirtti. Türkiye ile Yunanistan’nın göçmen krizinde aynı sıkıntıları yaşadığını ifade eden Davutoğlu, krize karşı özellikle Ege’de ortak hareket etmelerinin önemini 7 Mart Zirvesi’nde Liderlerle paylaştığını ifade etti. Yunanistan ve Türkiye’nin sorunun kaynağı veya sebebi olmadığını söyleyen Tsipras, ortak tavır sergileyerek düzensiz göçmenlerin uluslararası hukuk çerçevesinde Avrupa’ya gitmelerinin yolunu açmak istediklerini kaydetti.

Ziyarette iki ülke arasında bir dizi anlaşma imzalandı. Bunlar sırasıyla;

- Selanik Alsancak Kardeş Liman İlişkisi Anlaşması;

- Turizm Bakanlıkları arasında Turizm ortam İşbirliği Ortak Bildirisi;

- Türkiye Radyo Televizyon Kurumu ile Yunanistan Radyo Televizyon Kurumu arasında iş protokolü;

- Anadolu Ajansı ve Atina Makedonya Ajansı arasında işbirliği anlaşması.

Ayrıca, Türkiye İçişleri Bakanlığı ile Yunanistan İçişleri Bakanlığı düzensiz göçe yönelik niyet beyanı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yunanistan Hükümeti arasında ortak bildiri imzalandı.

Türkiye-Belçika Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanları Toplantısı Gerçekleşti

9 Mart 2016 tarihinde, Türkiye-Belçika Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanları Toplantısının 3’üncüsü Ankara’da gerçekleşti.  Her iki ülkenin Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanları ile çok sayıda bürokratın katıldığı toplantıda, terörle mücadele, adli ve polis işbirliği, konsolosluk konuları ile bölgesel ve uluslararası meseleler ele alındı. İki ülkenin ortak görüş ve çıkarları doğrultusunda tüm alanlarda ikili ilişkilerin istikrarlı biçimde gelişmesinden duydukları memnuniyetin dile getirildiği toplantıda, Türkiye-AB ilişkileri ile bölgedeki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu Toplantısına İştirak Etti

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve beraberindeki heyet, 11-13 Mart 2016 tarihlerinde İngiltere’nin Bath şehrinde düzenlenen 5’inci Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu’na katılmak üzere İngiltere’yi ziyaret etti. Forumun açış konuşmasını Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Hammond ile birlikte gerçekleştiren Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, İngiliz mevkidaşı ile ayrıca ikili bir görüşme yaptı.

Bu yıl 5'incisi düzenlenen Türk-İngiliz Tatlıdil Forumu'nda genel olarak Türk-İngiliz ilişkileri, Türkiye ve İngiltere arasında sağlık, eğitim, enerji ve savunma sanayinde yapılması gereken işbirlikleri ele alındı. Diğer yandan müttefik iki ülkenin Türkiye-AB ilişkilerine bakışı, bölgesel sorunlara çözüm önerileri, Rusya'nın müdahaleciliğine yaklaşımı, Ortadoğu, Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan ve İran ekseninde yaşanan gelişmeler masaya yatırıldı.
 

14-20 Mart 2016

Komisyon Mülteci Krizinde İşbirliğine İlişkin Altı İlkeyi Belirledi

Avrupa Komisyonu 16 Mart 2016 tarihinde yaptığı açıklamada, mülteci krizinde Türkiye ile AB arasındaki işbirliğinin altı temel ilkesini belirledi. 7 Mart 2016 tarihinde AB liderleri mülteci akımını durdurmak için AB dış sınırlarında güvenliğin güçlendirilmesinde uzlaşmıştı. Bu çerçevede AB liderleri, Türkiye’nin söz konusu soruna ilişkin getirdiği ek önerileri memnuniyetle karşılamıştı ve Türkiye ile altı temel ilke üzerinde çalışma konusunda anlaşmıştı.

Avrupa Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans açıklamasında insanlık, dayanışma ve ahlaka inanan herhangi bir kişinin insanların sömürüldüğü ve hayatlarının tehlikeye atıldığı bu kötü durumdan hoşnut olmasının mümkün olmadığını belirtti. Timmermans,  bu düzenin mutlaka kırılması gerektiğini, AB ve Türkiye arasında görüşülen ve tüm yeni düzensiz göçmenlerin iadesi ile Türkiye’den gelen Suriyelilerin AB’ye yeniden yerleştirilmesini içeren önerilerin, kaçakçıların iş modelini kesin olarak kırabileceğini ifade etti. Ancak böyle bir girişimin hem uluslararası düzeyde hem de AB çapında uygulanması gerektiğinin altını çizen Timmermans, uluslararası korumaya ihtiyaç duyan her bir sığınmacının durumunun kişiselleştirilmiş bir şekilde ele alınması gerektiğini ve geri göndermeme garantisinin teyit edilmesini gerektirdiğini kaydetti.

Timmermans tarafından sunulan altı temel ilke şu şekilde:

- Türkiye’den Yunan adalarına geçen tüm yeni düzensiz göçmenler ve sığınmacıların geri kabulüne ilişkin hukuki korumaların belirlenmesi;

- Yeniden yerleştirme planı;

- Vize Serbestliği Diyaloğu’nun hızlandırılması;

- Türkiye’de bulunan mülteciler fonu çerçevesinde ödemelerin hızlandırılması;

- Katılım müzakerelerinin hızlandırılması;

- Suriye içindeki insani şartların iyileştirilmesi.

Tusk’un Ankara ve Lefkoşa Ziyaretleri

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, 15 Mart 2016 tarihinde Ankara’da Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ve Lefkoşa’da GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Anatasiadis ile bir araya geldi.

Tusk’un Başbakan Davutoğlu ile görüşmesinde, 18-19 Mart 2016 tarihli AB Liderler Zirvesi’nde Türkiye ile ele alınacak öneriler ve detayları ele alındı. Avrupa Konseyi Başkanı Tusk, basın açıklamasındaki konuşmasına Ankara’da yaşanan terör saldırısını kınayarak başladı. Konsey Başkanı Tusk, AB ile ortak zeminde belirginleşen zorlukların başında gelen terörizm ile mücadelede olduğu gibi mülteci krizinde de Türkiye ile birlikte hareket edildiğini vurguladı. Tusk, Ankara’ya ziyaret sebebini, özellikle Brüksel’deki AB Liderler Zirvesi’ne sunmak istediği önerilerin AB’ye ve uluslararası hukuka uygun, uygulanabilir ve 28 üye ülkenin olduğu kadar Türkiye’nin de kabul edeceği içerikte olması için olduğunu açıkladı.

Başbakan Davutoğlu ortak basın açıklamasında, Türkiye’nin mülteci sorunun çözümünde para pazarlığını ön plana çıkarmadığını belirtti. Aksine Türkiye olarak, gerek 7 Mart gerekse ardından yapılan zirvelerde öncelikli üç politikanın insani duyarlılığın esas alınması, Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesi ve sorunların çözümünde sorumluluğun paylaşılması olduğunun altını çizdi.

Aynı tarihte GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis ile Lefkoşa’da bir araya gelen Avrupa Konseyi Başkanı Tusk, ziyaret amacının Kıbrıs konusunda baskı unsuru olmaktan ziyade mülteci krizinde Türkiye ile olan işbirliğini ele almak ve AB Liderler Zirvesi’nde GKRY’nin mesajını öğrenmek olduğunu ifade etti. Türkiye ile işbirliğinin mülteci krizinin ötesinde bir durum olduğunu belirten Tusk, ilişkilerde canlanma sürecinde önemli bir dönemden geçildiğini aktardı. Tusk, GKRY’nin, Almanya, Fransa, Hollanda ve diğer üye ülkeler kadar önemli olduğunu ve hiçbir üçüncü ülkenin üye ülkelerden daha önemli olamayacağını vurguladı.

GKRY Cumhurbaşkanı Anastasiadis ise konuşmasında mülteci sorununun, Türkiye’nin katılım müzakereleri sürecini yeniden canlandırdığı tartışmalarıyla bağlantılı olmadığını ifade etti. GKRY’nin yapıcı tavrını koruduğunu belirten Anastasiadis, bloke edilen fasılların açılmasının, Türkiye’nin Ankara Protokolü ve katılım müzakereleri kapsamında yükümlülüklerinin yerine getirmesine bağlı olduğunu hatırlattı.  

14,15, 21 ve 27’nci Fasıllar Brüksel’de Ele Alındı

15-16 Mart 2016 tarihlerinde Avrupa Komisyonu nezdinde gerçekleştirilen “6 no’lu Ulaştırma, Çevre, Enerji ve Trans-Avrupa Şebekeleri Alt Komitesi’nin 13’üncü Tur Toplantısı AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Yücel eş başkanlığında Brüksel’de gerçekleştirildi. AB Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, toplantı kapsamında AB’ye katılım müzakerelerinde 14’üncü Taşımacılık Politikası, 15’inci Enerji, 21’inci Trans-Avrupa Şebekeleri ve 27’nci Çevre ve İklim Değişikliği fasılları ele alındı. Avrupa Komisyonu yetkilileriyle yapılan görüşmelerde su ve nükleer güvenlik politikaları ayrı toplantılar eşliğinde masaya yatırıldı.